Multimedya: Nefes Saygıner :3
Rüzgar elindeki çerezleri kahve masasına koyarak içinde DVD bulunan bir kutu getirdi. Ben elimdeki kolaları ve mısırı büyük bir çabamdan sonra koydum ve Rüzgar'ın dikkatini çekmek için boğazımı temizledim. Aradan 1-2 dakika geçince elinde bir DVD sallayarak gülümsedi. "Rüzgar bir şey sorabilir miyim?"
"Sor, sormazsan meraktan duramazsın sen güzelim."
"Odamdaki yatak senin mi?"
"Evet."
"Aynı evde mi kalıyoruz yani?" Ben şaşkın bakışlarımı Rüzgar'a yönlendirirken o hâlâ DVD kutusuyla ilgileniyordu. "Hı-Hı aynı evde kalıyoruz."
"Ama evin benim olduğunu söylemiştin. Şaka mı yapmıştın?"
"Hayır güzelim, ev senin." Rüzgar sorularımdan bıktığını belli ederek bana baktığında daha fazla soru sormamam gerektiğini anlayarak sustum.
Rüzgar DVD kutusuyla işi bitince yerine koydu ve DVD'yi takınca kumandayı alıp arkamdaki koltuğa yayılarak oturdu. Rahatsız etmemek için koltuğun diğer köşesine oturdum. Ki buna hiç gerek yoktu koltuk baya genişti. Rüzgar'a seslendiğimde bana 'Yine mi soru' bakışı attı. "Ya Rüzgar cidden çok garip."
"Ney garip olan?"
"Hafızamı kaybettiğimi söylüyorsun soru soruyorum cevaplamıyorsun. Hayır belki birkaç şey hatırlıcam cevaplasan ölür müsün?" Koltuktaki oturuşunu düzeltip bana doğru dönük oturdu. "Meraktan ölceksin değil mi?" Kafamı onaylarcasına salladım. "Tamam o halde sor."
"Neden benim evimde odan var?"
"Nefes biz beş yaşımızdan beri aynı evin aynı odasında kalıyoruz. Hatta arada sırada aynı yatakta yatıyoruz." Burası sıcak mı olmaya başladı bana mı öyle geliyor?
"Rüzgar son bir soru sorcam tamam mı?"
"Sondur o son, hı-hı."
"Biz sevgili miyiz?" Bakışlarını benden kaçırarak arkamdaki duvara kitledi. "Bunu nereden çıkardın şimdi?"
"Peki aşık mıyız?" Aptal Nefes. Şimdi yanlış yanlış şeyler düşünecek adam. Sana ne ya hem mutfağın kapısında duymamış mıydın ki sordun?
Rüzgar'ın bakışları tekrar beni bulunca yüzünde alaycı bir gülümseme belirdi. "Yangın çıkmadan 2 hafta önce herkesin içinde bana aşkını itiraf ettiğini de hatırlamıyordun dimi?" Yüzündeki gülümseme keyif aldığını belli ederek daha da büyümüştü.
"Hayır itiraf etsem herkesin içinde niye ediyim ya, böyle bir mallık yapmış olamam. Ciddi değilsin dimi?"
"Çok ciddiyim. İtiraf etsen herkesin içinde etmezmiş hı-hı. Yalandan kim ölmüş ki ölesin."
"Hayır şaka yapıyorsun. Ciddi insan gülmez ciddi bir şekilde söyler."
"Yoo yapmıyorum şaka falan. Sen sırılsıklam aşıktın bana. Bu yüzden beni kıskanıp yanından ayırmıyordun."
Böyle bir şey yapmış olamam gerçekten değil mi? Tamam Rüzgar belki minnacık azıcık çok azıcık yakışıklı olabilir ama ben kendimi rezil etmem değil mi herkesin içinde açılarak? Hayır Nefes, hayır yapmamıştırsın, yapmazsın.
Dizlerimi karnıma çektim. Kafamı dizlerime koyarak "Aptal Nefes" diye bozuk kaset gibi aynı şeyi tekrarlayarak birde elimi yumruk yaparak kafama vuruyordum. -Aha delirdim.- Bir el yumruk yaptığım elimi kafama vuracağım sırada tuttu. Yanımda bir tek Rüzgar vardı elimi kimin tuttuğunu tahmin etmek zor değildi. "Cidden aptalsın." Tuttuğu elimi kendine doğru çekti, başımı dizine koyarak saçımla oynamaya başladı. Tabi bu sırada benim gözlerim yuvalarından çıkmak istercesine açılmıştı. Nefes alamıyordum. Pembe yanaklarım ve yuvalarından çıkacak kadar açtığım gözlerimle çok komik durduğumu tahmin etmek zor değildi. "Bir daha kendine zarar vermeye kalkma, saf. Şaka yapıyordum. Biz ne sevgiliyiz ne de aşık. Biz bu dünyadaki en yakın dostlarız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Teen Fiction"Dediğimi yaptın mı?" diye sordu sarışın kız karşısındaki erkeğe. "Yaptım civcivim. Kurtulabileceğini sanmıyorum." Kız, erkeğin cevabıyla tatmin olsa da canını sıkan bir şey vardı. Dile getiremiyordu, hangi kelimelerle ifade edebileceğini bilmiyo...