Teyzemle bahçede konuştuklarımızdan sonra mutfağa yemek yapmaya geçtik ayrıntıya girmek gerekirse teyzem yaptı ben izledim ama bunun ne önemi var ki?
Ne kadar hatırlamasam da, hatırlayamasam da Rüzgar'la yangından birkaç gün önce nişanlanmışız 3 yıla da evlenmeyi düşünüyormuşuz , çocukluğumuzdan beri berabermişiz ve aşıkmışız. Rüzgar'a aşık olmak...
Bence yeni yeni akıllanıyorum, onun gibi birisi ve ben... O gıcığın teki bir kere!
Rüzgar'la nişanlı olduğumuzu öğrenmem haricinde bir de herkesin bana yalan söylediğini öğrendim, sanırım şu anlık tamamen güvenebileceğim tek insan teyzem. Yangını ben çıkarmamışım fakat içeriden çıkmış. Teyzeme göre tanıdığım insanlardan olabilirmiş çünkü ben büyük bir kızmışım yabancı birisini eve almazmışım falan filan.
Ha birde bildiklerimi fazla kişiye belli etmesem iyi olurmuş hatta kimseye. Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri teyzemin iş yerine, teyzemin yanına gidip anılarımdan birkaç tanesini dinleyerek hatırlamaya çalışacakmışım. Rüzgar ya da Banu sorarsa işimin olduğunu söyleyecekmişim. Hatırlamam konusunda kendi evimde değil de aile evinde kalırsam daha iyi olurmuş.
Teyzemle yemek yeyip biraz konuştuktan ve köpekleri sevdikten sonra teyzemin misafiri geldi ve teyzem taksi çağırıp beni eve bırakmasını söyledi anlayacağınız baya baya kovulmuştum hem de bir erkek için! Ne demiştim ben şu an tamamen güvenebileceğim tek insan teyzem mi? Bir daha ki sefere bir şey derken iki defa düşüneceğim.
Taksiden indiğim gibi evime doğru hızlı adımlarla ilerlerken kapının önündeki iki gölge durmama neden oldu. "Hey!" sesim sessiz çıkmıştı, sanırım korkmuştum. Hem ben kendi gölgemden korkardım nasıl başka bir gölgeden korkmayayım ki? "Heey!" Gölge yavaşça kapıdan uzaklaşarak bana doğru gelince ufak bir çığlık atıp aile evine doğru koşmaya başladım.
Kapıya attığım 4.tekme de kapı açıldı ve görüş alanıma beyaz gömlekli, siyah dizlerine kadar bir etek giymiş orta yaşlardaki uzun bukle saçlı kadın girdi. Kadını hafif ittirip içeri girdim ve kapıyı hızlı bir şekilde kapattım. "Nefes hanım neyiniz var?"
"Kovalıyordu." koşmaktan nefessiz kalmıştım. Kadın bana uzaylı görmüş gibi bakınca birkaç derin nefes alıp "Bir adam beni kovalıyordu, öldürecek beni."
Zilin çalmasıyla kapının önüne çöküp "Açamazsın, beni öldürür!" diye bağırdım.
"Ama Nefes han-"
"Açamazsın!"
Duyduğum seslerle başımı kaldırdım, tam karşımdaki merdivenlerden geliyordu sesler. Annem, babam ve Gazel seri bir şekilde merdivenlerden inerken babaannem onların arkasında yavaş adımlarla iniyordu ve böyle devam ederse seneye varabilirdi yanıma.
Yanıma gelen annem hafif eğilip elimi tutunca elinin soğukluğuyla birden elimi çektim. "Ne oluyor? Neyin var kızım?" Sesinden fazlasıyla endişelendiği belli oluyordu. "Beni öldürecekler, yarım bıraktıkları işi bitirmek istiyorlar."
"Saçmalama kızım ne öldürmesi ne yarım bırakılan işi?" Zil tekrar çalınca kapıya daha da yaslanıp "Olmaz, açamazsınız!" diye bağırdım. Babaannem yanımıza gelir gelmez ellerini yukarı kaldırıp "Ne oluyor burada! Ne bu rezillik" diye bağırdı.
Babam babaannemin elini tutup bir şeyin olmadığını söyleyince "Ne demek bir şey yok? Öldürecekler beni!" diye bağırdım ve bu sırada yukarıdan bir ses "Daha ne kadar oğlum soğukta kalacak?" diye bağırdı. Bu evdeki herkes bağırmama karşılık bağırıyordu ve teyzem her şey yolun girene kadar burada kalmamı istiyordu, ne saçma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Teen Fiction"Dediğimi yaptın mı?" diye sordu sarışın kız karşısındaki erkeğe. "Yaptım civcivim. Kurtulabileceğini sanmıyorum." Kız, erkeğin cevabıyla tatmin olsa da canını sıkan bir şey vardı. Dile getiremiyordu, hangi kelimelerle ifade edebileceğini bilmiyo...