Multimedya: Emir Kaya :3
----------
Rüzgar'dan
Biz nasıl anlaşmıştık minderi paylaşırken? Hah hatırladım. Sarılmak veya dokunmak yok. O zaman Nefes'in üzerimde uyuması hatta dudaklarının dudaklarımda olması kurallara aykırı değil. Sonuçta bana bu kadar yapışmasına sadece sarılmak diyemeyiz hatta sarılmak bile diyemeyiz.
Öpücüğe gelirsek neredeyse 15 dakika önce, uyanmama rağmen kimseyi uyandırmadan sabahımın keyfini çıkartmaya karar verdim. Ne zaman çığlık duydum o zaman yeni uyanmış gibi yapacaktım. Kafamı çevirirsem Nefes uyanır diye Banu'yla Aras'a tam bakamıyor olsam da Aras'ın bacağının tekinin Banu'nun kolunun üstünde olduğunu görebiliyordum.
Dün Banu'lar uyuyunca Nefes Aras'ın yastığını alarak aramıza koymuştu. Neymiş efendim ben ona sarılırmışım, sapıklık yaparmışım dikkatli olmak gerekirmiş. Erkek milletine güven olmazmış...
Banu'nun çığlığıyla Nefes'i dürttüm. Nefes önce uykulu gözlerle 'Ne oldu?' dercesine baksa da şuan ki pozisyonumuzu fark eder etmez Banu'ya eşlik ederek çığlık atmaya başlamıştı. "Çığlık atacağına üzerimden kalk pis tacizci." Gözlerini üzerimizde gezdirince bir daha çığlık atarak ayağa kalkmaya çalışıp düştü. Bir daha ki denemesinde de poposu tekrardan yerle buluşunca gözlerinde hâlâ uyku olduğu belli oluyordu.
Uykuluyken Nefes'in ne kadar tatlı göründüğünü söylemiş miydim?
Ayağa kalkarak elimi Nefes'e uzattım. Desteğimle yerden kalkınca Banu'yla Aras'a bakıp kahkaha atmaya başladık. Haliyle Banu'nun yastığını ortaya çekip Banu'nun da boynundan kollarıyla zorla çekmiş yanak yanağa bir Aras beklemiyorduk. Banu iki eliyle birden Aras'ın yanağını yanağından ayırmaya çalışmasına rağmen Aras ısrarla kendine çekiyordu Banu'yu. "Sarılmak yok demiştik hangi hakla sarılıyorsun sen bana... Bak hâlâ bırakmıyor... Nefees, Rüzgaar öyle bakmayın yardım edin sizde!"
"Allah bir yastıkta kocatsın Banu." Nefes dediğime katıldığını belli edercesine başını salladı. "Amin." Gülmekten bizim karnımıza sancılar girerken Banu sinir küpüne dönmüştü. Attığımız kahkahaların haddi hesabı yoktu ama Aras hâlâ uyanmamıştı, artık nasıl bir uykuysa.
Nefes'ten
İlk dersimiz tarihti ve çantama kitapları, aldığım birkaç defteri, renkli kalemleri, telefonumu, kartımı, eski cüzdanımdan aldığım bir miktar parayı koymuş okula gelene kadar ders notu çıkarmıştım. İnek bir öğrenci olmasam da derslerime önem veriyordum. En çokta tarihe ve Türk edebiyatına. Evet okul fobim vardı ama bunun derslerimi sevmeme engel olacağını sanmıyorum.
Herkes, bizi aynı arabadan inerken görünce şaşırmıştı. Bizi dediğim Banu, Rüzgar ve benim yanımda duran Aras'ında dahil olduğu bizden bahsediyorum. Sabahki olanlar yüzünden Banu ne kadar "Ben o pis sapıkla aynı arabaya binmem." dese de Rüzgar "O yine iyi sadece sarılmış ve yanağına yanağını dayamış. Peki Nefes ne yapmış? Üstümde yatması yetmezmiş gibi uyumamdan yararlanarak dudaklarımı öpmüş." diyerek teselli ediyordu. Sahi ben sırf o bana sarılmasın diye aramıza yastık koydum peki sonuç ne? Neyse boşverin. Kendimden utanıyorum. Koala'nın ağaca sarılması gibi yapışmak nedir? Hatta kene gibi. Sarılmayı geçin öpmüştüm onu. Aptal Nefes, aptal Nefes, aptal Nefes.
Tarih öğretmenimiz çok genç, tatlı bir bayandı. Dersimiz sınıftaki öğrenci azlığından sessiz ve verimli geçmesine rağmen derste sıkılmıştım. Belli etmemek için harcadığım çabadan bahsetmek bile istemiyorum. Zilin çalmasıyla başımı Banu'nun omzuna dayadım ve öğretmenin gitmesini bekledim. "Banu çok sıkıldım." Banu omzunu silkerek "Bana ne?" diye cevapladı. Bu sabah Aras konusunda yardım etmediğimiz ile kalmayıp onları çekmemize kızgındı bal gözlüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFES
Teen Fiction"Dediğimi yaptın mı?" diye sordu sarışın kız karşısındaki erkeğe. "Yaptım civcivim. Kurtulabileceğini sanmıyorum." Kız, erkeğin cevabıyla tatmin olsa da canını sıkan bir şey vardı. Dile getiremiyordu, hangi kelimelerle ifade edebileceğini bilmiyo...