Bl.23

1K 64 33
                                    

Yeni bir gün başlamıştı sahil kasabasında. Genç yeni gelen malları dükkana taşıyordu. Elindeki kutuyla arka taraftaki depo olarak kullandıkları yere doğru ilerlerken telefonuna mesaj gelmişti. Eskiden sadece banka reklamları ve ekstrelerle ilgili mesajlar geldiği için gelen mesaj bildirimlerini fazla umursamayan genç, kutuyu bırakıp heyecanla elini cebine attı. Çünkü mesajın Emre'den gelme ihtimali vardı artık yıllar sonra. Bu ihtimal bile genci heyecanlandırmaya yetiyordu.

Emre : Yola çıktım. Akşam dokuz on gibi orada olurum.

Tolga : Tamam dikkatli ol gelirken.

Emre : Yalnız eve gitmeyeceğim. Şehirde oteldeyiz yine. Yankı'yı da getirdim.

Tolga : Noldu dava bitmedi mi?

Emre : Bitti de adam ve ailesi Yankı gay diye onu hâlâ kabul etmiyorlar. Bu yüzden yanımda getirmek zorunda kaldım mecburen

Tolga : Desene çocuk babasını bulduğuna sevinemiyor. Çok üzücü.

Emre : Bak ne diyorum. Akşam şehre gelsene çok özledim seni

Tolga : Gelirim tabi. Bende seni çok özledim

Emre: Akşam görüşürüz o zaman

Tolga : Görüşürüz

Telefonu cebine sokup diğer kolileri de taşımaya başladı depoya. Emre'nin gelecek olmasına çok sevinmişti. Birkaç saatte olsa, onunla bir yerlerde sohbet etmek bile iyi gelecekti gence. Çünkü son günlerde yaşadıkları hiçte kolay şeyler değildi.

Aklından bunlar geçerken birden içeriye Hakan girdi. "Nerde benim kankam? Hah burdaymış, gecelerin adamı, kadınların aklını başından alan yakışıklı kardeşim. Nasılsın kanka?" dedi gülümseyerek.

"Hayırdır ne bu neşe?"

"Ben neşeli olmayım da kim olsun kanka? Görsen çarşı da herkes seni konuşuyor. Kardeşimin adının, kadınlarla aynı cümle içinde kullanılmasını duymak ne demek biliyor musun? Herkes tiktok yayınını salyalarını akıtarak izlemiş. Serap'ı da çok beğenmişler. Hepsi mekana onu görmeye gidecekler haftaya. Sayemde onunda işleri açıldı" diyerek tebessüm etti.

"Tabi ya ne demezsin. Baksana senin başka işin gücün yok mu? Niye sürekli ayaklı gazete gibi dolaşıyorsun abicim."

"Dün akşam ki tiktok bayağı izlenmiş. İlk günden üç yüz dolar kazandık. Bizim çarşıdaki esnafta bu merak varken köşe oluruz yeminle. Bu akşam da gidelim mi ne dersin?" diyerek baktı Hakan.

Sinirle dişlerini sıkan genç "Saçmalama kanka. Kesinlikle olmaz. Tamam bir kere yapalım dedin kabul ettim. Abartmaya gerek yok. Özel hayatımın tiktoktan izlenmesini bilmek yeterince sinir bozucu zaten. Hem ayrıca istediğimiz oldu herkes inandı. Başka tiktok saçmalığı yok tamam mı?" dedi.

"Tamam kanka kızma. Hadi yavaştan ben kaçtım. Dükkanı fazla boş bırakmayım. Görüşürüz"

"Of Hakan!" diye mırıldandıktan sonra işine devam etti genç kaldığı yerden. Günboyu gelen müşterilerle ilgilendi. Anne ve kardeşiyle öğle yemeği yediler. Akşama doğru yemek yapmak ve eşinin karnını doyurmak için annesi kızını da alarak eve gittikleri için Tolga, yine hava kararırken dükkanda tek başına kalmıştı.

Bir süre sonra dükkanlarını kapatan iki esnaf "İyi akşamlar" diyerek dükkana girdiler.

"Rıdvan abi hayırdır. Size de iyi akşamlar."

"Tolga hadi kapat dükkanı gidiyoruz" dedi kolundan çekerken.

Genç şaşkın bir şekilde "Nereye gidiyoruz abi? Hayırdır?" dedi bir kez daha.

Akdeniz Akşamları //BxB// Final Yaptı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin