Akdeniz Akşamları //BxB// Final Yaptı

Bl.24

Bundan on yıl önceydi. Serap daha on yedi yaşında genç ve hayalleri olan güzel bir kızdı. Aynanın karşısında okula gitmek için hazırlanırken telefonuna gelen mesaja baktı.

Burak  : Aşkım günaydın ❤️

Serap   :Günaydın aşkım ❤️

Burak  : Bugün bulaşalım mı? Çok özledim seni

Serap   : Okula gitmem lazım

Burak  : Boşver okulu falan kızım. Yarın gidersin. Okul yerinde duruyor. Ama ben seni görmeden yerimde duramıyorum. Çok özledim diyorum sana

Serap  : Bilmem ki

Burak : Lütfen 🥺

Serap  : İyi tamam. Okulun önünden alırsın beni

Burak  : Oley be. Beni kırmayacağını biliyordum

Hazırlanıp annesine "Ben okula gidiyorum" dedi. Kadın "O Burak denen serseri kılıklı itle konuşmuyorsun değil mi? Bak baban duyarsa bacaklarını kırar" diyerek baktı kızına.

"Hayır. Görüşmüyorum. Hadi ben çıktım."

Okulun kapısına geldiğinde Burak beyaz Şahin'in kaputuna yaslanmış sigara içiyordu Serap'ı beklerken. Esmer ve oldukça yakışıklıydı Burak. Çalışmadığı ve bütün gün boş boş kahvede oturduğu için mahallede adı serseriye çıkmıştı. Ama Serap ona aşık olmuştu bir kere. Onunla ilgili söylenenler umurunda değildi.

Birlikte arabaya binip yola çıktılar. Serap merakla "Nereye gidiyoruz?" diye sordu. Esmer genç ona bakıp gülümseyerek "Babaannemin evi var. O öldükten sonra boş duruyordu. Bir süredir onun tadilatını yapıyorum. Sana göstermek istedim. Belki evlenince orada oturururuz" dedi.

"Ama daha benim okulum bitmedi. Evlenmeyi de nereden çıkardın?"

"Eninde sonunda bitecek. O zaman seni babandan istemeye geleceğim."

Burak'la evlilik hayali kurmak bile genç kızı heyecanlandırmıştı. Onu çok seviyordu. Ailesi ne kadar
onu istemese de tek hayali onunla evlenmekti zaten.

Burak arabayı babaannesinin evinin önünde durdurdu. Ardından birlikte içeriye girdiler. Etrafına bakan kız evin dağınık halini görünce ona yardım etmek istemişti. Ocağa çay suyu koyduktan sonra birlikte ortalığı toplamaya başlamıştı iki genç.

İşleri bitince çay içmek için oturdular. Esmer genç, ona sürekli hayallerinden ve evlilikten bahsediyordu. Ona güven veren sözleri yüreğini ısırıyordu genç kızın. Çay bardağını bırakarak biraz daha yanaştı kıza doğru.

"O kadar güzelsin ki senin gözlerine bakmaya doyamıyorum" diyerek gözlerinin önüne düşen saçlarını arkaya doğru attı eliyle. Göz göze gelince kalbi hızla çarpmaya başlamıştı kızın. Dudaklarını ona doğru yaklaştırırken heyecanla gözlerini kapattı. Dudakları buluştuktan sonra bir süre öpüştüler. Esmer genç beyaz gömleğinin düğmelerini açmaya başlarken "Yapma!" dedi utangaç bir ses tonuyla.

"Hadi ama nasıl olsa evlenmeyecek miyiz?"

Esmer gence olan güvenine, güzel sözlerine ve cazibesine dayanamayan kız izin verdi. Dudakları boynundan göğüslerine doğru ilerlerlemeye başlarken güçlü omuzlarını kendine doğru bastırdı. Serap, dudaklarının, teninde dolaşan sıcak nefesinin ve sevişmenin hazzına kapılıp birlikte oldu ilk defa o gün. Daha sonra da devam ettiler gözlerden uzak olan babaannesinin evinde birlikte olmaya.

Aradan aylar geçmişti. Serap midesi bulanarak çıkmıştı dersten. Aklına kötü kötü şeyler geliyordu. Okuldan sonra soluğu eczanede almıştı. Hamilelik testi alıp çantasına saklayarak eve geldi korkuyla. Tuvalete girerek "Allah'ım ne olur bir şey çıkmasın!" diye yalvararak testi yaptı. Genç kızın korktuğu başına gelmişti. Yaptığı iki testte pozitif çıkmıştı. Hamileydi.