Yıldızlara Bak, Biz Küçüktük..

7.4K 196 157
                                    

Önceki bölüme yorum sınırı koymuştum ama canım bu bölümü hemen atmak istedi.. Kilasik bne😊

Başlıyoruz ❤️
______________________________________

Batuhan'ın sert bakışları Atlas'ın açık mavi gözlerini bulduğunda zoraki bir şekilde gülümseyip "Pardon.." dedi Atlas. "Allah sana bağışlasın inşallah.."

Yenge dediği için özür dileyeceğine güzel olduğumu söylediği için özür diliyordu salak. Hayır bide "Allah sana bağışlasın" demeler falan? Noluyor lan, hayırdır bunlar??

Batu'nun sert bakan kahve gözleri Atlas'ın özrüne rağmen yumuşamayınca Atlas konuyu değiştirip "Ee?" dedi. "Sedoşum nerde? Özledim de.."

"Bankaya gitti." dedim tekrar paketleme işime dönerken. "Birazdan gelir."

Atlas bana kafa sallayıp pastanenin arka tarafındaki mutfağa yöneldiğinde Batu onun arkasından seslenip "Hayvan gibi tüm erzağı yeme!" dedi. "Orada makaronlar var, onlara da dokunma!"

Tabi Atlas Batu'yu ne kadar duydu, ya da ne kadar umursadı bilemem. Hiçbir şey söylemeden gözden kayboldu.

O gidince bende fırsatı değerlendirip "Makaronları kim yapıyor?" dedim merakla. Aslında, Seda teyze bana kendilerinin yaptığını söylemişti zaten. Ama aklıma başka konu gelmedi.

Batuhan bana göz ucuyla baktığında cevap verip vermemek konusunda tereddüt ediyor gibiydi. "Biz." dedi sonra. "Kim olacak başka..?"

"Bilmem.." der gibi omuz silktim ve gözlerinin içine baktım. "Sen yapmayı biliyor musun? Teyzene yardım ediyor musun mutfakta..?"

Bir süre gözlerime baktı ama sonra kafasını çevirip tezgahın arka tarafına yöneldi. Sanırım benimle konuşmak istemiyordu. Tavırları da buz gibiydi zaten.

Sonra elinde minik bir kutuyla geldi ve benim bulunduğum masaya bıraktı kutuyu yavaşça. Kendisi de tam karşıma oturdu.

"Ye bakalım beğenecek misin?"

Önüme bıraktığı kutuya baktığımda içindeki minik, renk renk makaronları görünce gülümsedim. Ya da Batuhan'ın benimle konuşmasına gülümsedim, bilemiyorum. Sonra pembe renkli bir tanesine uzandım ve ağzım attım. Zaten tek lokmalıktı..

Ağzıma dolan çilek aroması ufak bir mırıltı çıkarmama sebep olduğunda "Çok güzel.." dedim fısıltıyla. Yalan söylemiyordum, gerçekten çok lezzetliydi.. Batuhan tepkime belli belirsiz gülümsedi.

Sonra üzerinden baya bir zaman geçmiş olmasına rağmen sorumu cevapladı. "Bu pastanede gördüğün her şeyi kendimiz yapıyoruz. Buna makaronlar da dahil.."

Cevabına kafa salladığımda konuşmanın burada bitmesini istemediğim için "Nasıl peki?" dedim merakla. Susmayıp sürekli konuşsa güzel olurdu.. "Yani, nasıl yapılıyor bu? Ne var içinde?"

Biraz duraksadı ve bu beni kısa süreliğine öbür dünyaya götürüp getirdi ama neyseki sonra konuştu. "İçinde temel olarak yumurta akı ve badem tozu var.." dedi makaronlara bakarken. "Yumurta akını iki gün falan bekletmek gerekiyor. Çok fazla püf noktası var."

Kollarımı masaya, çenemi de ellerime yaslayıp onu izlemeye devam ettim. "Şeker?"

"Şeker de var tabi.. Hem pudra şekeri, hem de toz şeker. Fransız mutfağındaki en güzel tatlılardan biri makaron. Dediğim gibi çok püf noktası var, yapımı emek istiyor ama ben seviyorum yapmayı.."

Allah'ım! Şuan Batuhan'ın tatlı yapabiliyor olmasına mı düşmeliydim, yoksa bu bilgileri anlatırken haddinden fazla yakışıklı görünmesine mi?

Bella Vista (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin