Bella Vista (+18)

Rezilliklere Doyamamak

______________________________________

Ne??

Ne, ne, ne? Ama.. Ne oldu ki şimdi ya?

Açelya: Ama uykum yok ki..

Batu: iyi geceler Açel

Offf! Hayır ya! Ya ben niye bu kadar öküzdüm ki.. Resmen kırdım çocuğu ya!

Açelya: Ya Batuuuu

Açelya: yapma böyle

Açelya: ilk tanıştığımızda böyle kaydetmiştim, geri değiştirmeyi unutmuşum

Açelya: kızmaaa

Son attığım mesajların hiç birine bakmamıştı. Hatta çıkmıştı uygulamadan.. Şimdi duşa girecek, ardından da gidip uyuyacaktı muhtemelen. Konuşmayacaktı benimle!

Uygulamadan çıkıp rehbere girdim ve Batu'yu daha farklı şekilde kaydetmek için onun ismine tıkladım.

Ama.. Onu başka türlü nasıl kaydedeceğimi bilmiyordum.. Yani, hiçbir şey gelmiyordu aklıma! Ne diye kaydedebilirdim ki?

Ben ciddi ciddi öküz müydüm ya?

Sanırım öyleydim.. Bende gram romantiklik yoktu..

Ama Batu'nun gönlünü almak istiyordum. Bu saatte, bu havada ve bu kısmen hasta halimle onun evine gitmem ne kadar mantıklıydı bilmiyorum ama bunu yaptım. Evet üşenmedim, yaptım çünkü Batuhan bunun sonrasında attığım milyon tane mesajın hiçbirine bakmamıştı. Belki duşta olduğu için, belki de gerçekten kırıldığı için, bilemiyorum ama ben kalkıp hazırlandım ve buz gibi havada, karlı yolları titreye titreye geçip Batuhan'ın evine gittim..

Yol boyu başıma bir şey gelmedi şaşırtıcı bir şekilde..

Ama binanın önüne vardığımda şanssızlığım yine bırakmadı peşimi ve yine zeminin buz tuttuğunu fark etmeyerek yere yapıştım iki seksen..

Bu sefer popomun üstüne düşmemiştim tabi.. Direkt olarak yüz üstü düştüm ve burnum zemine öyle bir çarptı ki, feleğim şaştı resmen! Başımın zonkladığını hissettim.

Düştüğüm saniye kalktım yerden ama tahmin edilebilir bir şekilde burnum kanıyordu.. Ve lanet olsun ki ben "En azından etrafta kimse yok." diye düşünürken karşımdaki uzun boylu bir adam bana bakıyordu afallamış bir şekilde. Muhtemelen "Kim bu mal..?" diyordu kendi kendine..

Kanayan ve sızlayan burnumu tutup ağlamamak için dudaklarımı ısırdığımda adam bana doğru yaklaşıp "İyi misiniz?" dedi çatık kaşlarıyla. Sesinde çok hafif bir endişe, biraz da merak vardı sanki.

Ve, Allah kahretsin, çok yakışıklıydı!

Hiç değilse yaşlı bir teyzenin falan önünde rezil etseydim kendimi.. Böyle  yakışıklı bir adam ya da güzel bir kadın varken rezil olunca çok daha fazla utanıyordum..

Burnumdan akan sıcak sıvıyı dudağımda hissettiğimde "Bilmiyorum.." dedim gereksiz bir şekilde dürüst olarak. İyi miydim, kötü müydüm düşünemiyordum bile. Ağlamak istiyordum! Keşke bu adam yerine Batu olsaydı şimdi burda..

Ama hakkını yemeyeyim, çok nazik biriydi karşımdaki.. Kanayan burnumu fark ettiğinde bir mendil çıkardı kabanının cebinden. Ben aptal aptal ona bakarken elimi tuttu, yüzümden çekti ve yavaş hareketlerle temizledi yüzüme bulaşan kanı. Ardından tuttuğu elimi de silmeye başladı ve "Napıyorsun burda?" dedi merakla. "Neden dikkatli olmuyorsun..? Bu havada böyle dikkatsiz yürümek çok tehlikeli. Başına daha kötüsü gelebilirdi.."