______________________________________
Hassiktir! Bu nasıl görevdi lan böyle..??
Bakışlarım Batu'ya kaydığında bu görevle ilgili ne düşündüğünü anlamaya çalışarak gözlerimi kırpıştırdım ama az önceki tur yüzünden yaşadığı uyarılmanın izlerini taşıyordu hala. Yani eşofmanının önü hala şişkindi.. Ve bu çıkan göreve yönelik isteğini tetikleyen bir unsurdu muhtemelen.
Yine de göz ucuyla Atlas'a bakmaktan alamadı kendini..
Eğer Atlas burada olmasaydı Batu'nun bana ve oyuna yaklaşımı çok farklı olacaktı, buna emindim, ama Atlas elimizi kolumuzu bağlıyordu sanki. Tabi öylece kovup "git" diyemezdim çocuğa.. Kendi evim olsa belki yapardım ama burası benim evim değildi ki!
Bu yüzden çaresizce yutkunmakla yetindim.. Şimdi, bu görevi.. Gerçekten yapacak mıydım??
"Evet, evett!! Hadi yap Açel.."
Atlas'ın arsız tezahüratlarına bakılırsa yapmam gerekiyordu ama çok utanıyordum şu an. Batuhan'a dokunurken de utanmıştım ama bu başka bir seviyeydi artık. Kendi vücudumla şov yapacaktım resmen bu ikisine..
Gerçi, ben galiba hak etmiştim bunu. Batu beni uyarmasına rağmen "Oynayalım!" diye kuduran bendim çünkü. Bu nedenle itiraz etme hakkım olmadan kafa salladım Atlas'a.
Ama ben hareket etmeden önce kolumu tutup "Gerçekten yapacak mısın??" dedi Batu. Ses tonundan ne hissettiğini anlayamıyordum..
Belli belirsiz omuz silktim ve "Bu bir oyun.." dedim açıklama yaparak. "Oyunun kurallarını bozamam."
Huzursuzca kıpırdandı yerinde ve bıkkın bir nefes verdi yeniden Atlas'a bakarak. Ardından "Ben bozarım." dedi tereddüt bile etmeden. "Yeter bu kadar, devam etmeyelim."
Fakat Atlas, Batu'nun bu oyunbozanlığına direkt karşı çıktı. "Hayır yaa!!" derken huysuz bir çocuk gibiydi adeta. "Mızıkçılık yapmasana Batu! Ne güzel oynuyoruz işte.."
Kaşları havalanırken "Ne güzel, öyle mi?" diye bir soru sordu Batuhan gergince. Sesinde öfkenin ufak kırıntıları kol geziyordu. "Tam olarak neresi güzel mesela? Açel'in ıslak bir şekilde burda oturması düşüncesi mi??"
Batuhan'ın bu çıkışını duyunca nedense biraz suskun kalıp olduğu yere sindi Atlas. "Yani.." diye söze başladığında bir şeyler sormak istiyor gibiydi Batu'ya. Ama galiba çekiniyordu. "Bir şey diyeceğim; siz ikiniz.. Sevgili falan mısınız? Yani ben Açel'e yenge falan diyorum ama beni biliyorsun, Batu. Ben hep böyleyim.. Ama aranızda ciddi bir şeyler varsa, bu kadar.." Duraksadığında doğru kelimeyi arıyordu. Aslında düşünmesine bile gerek yoktu. "..gevşek davranmam. Ben daha n-"
Atlas konuşurken bir an Batuhan'la bakıştık ama sonra onun sözünü keserek "Yok." dedim net bir şekilde. "Biz sevgili falan değiliz.. Yani ciddi bir..ilişkimiz yok."
Bu savunmamın sebebi Batu'dan gerçeği öğrenmekti aslında. Bana karşı hissettiği şeyler basit bir hoşlantı mıydı, yoksa daha ciddi bir şeyler miydi merak ediyordum. Duymak istediğim cümle "Salak mısın Açel, ne demek ciddi değiliz?!" falandı yani ama benim kesin tavrımı görünce konuşmak yerine bir kaç saniye duraksadı Batu. Bakışları Atlas'la benim üzerimde gidip geldi 3-5 kez.
Sonra anlam veremediğim bir hırıltı çıkarıp "Her neyse.." dedi oyuna dönerek. "Ne yapıyorsanız yapın, tamam mı??"
Bu tam olarak ne demekti?? Oyuna devam etmemizi ve bu ahlaksızca görevin umrunda olmadığını falan mı söylemeye çalışıyordu?? Neden durdurmuyordu ki beni..??
Pfff.. Neyse. Benim aklımdan ne geçiyordu ki zaten?? Sanki evlenecektim çocukla..
Tüm bu saçma sapan düşünceleri göz ardı edip yerimden kalktım ve doğruca mutfağa yöneldim daha önceden aşina olduğum şarap şişesini alıp görevi tamamlamak için. Ama nedendir bilinmez ben mutfağa doğru hamle yapınca Batuhan da bir ok gibi fırladı peşimden. "Nereye??" dediğinde sesi hafif telaşlı gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bella Vista (+18)
ChickLitBu kitap ağır cinsellik içerir, rahatsız olacaklar okumasın lütfen!! Aşağıdaki alıntı hikayenin bir bölümünden olup, bir mesajlaşma kısmıdır. Fakat hikayenin "texting" türünde olmadığını belirtmek isterim. (Bu arada, Bella Vista bir çeşit tatlı ark...