Oyun

3.9K 126 54
                                    

______________________________________

"Oyun mu..?"

"Hmhmm.. Oyun." Hem de ennn ateşli olanından!

Ki böylece Batu'ya yanaşabileyim..

Biliyorum normal bir insan gibi özür dilemek daha mantıklı olurdu ama ben normal bir insan değildim ki.. Bu yüzden oyun oynayacaktık.

Batuhan yüzüme bakıp tepkimi incelerken "Ne oyunu?" diye sordu belli belirsiz bir tonda. Bu çocuk cidden çok iyi saklıyordu duygularını..

Aklıma ilk gelen şeyi söyleyip "Şişe çevirmece!" dedim heyecanla.

Ama Atlas beğenmemişti bu cevabımı.. "Senin vizyonuna tüküreyim Açelya.." dedi bu yüzden memnuniyetsiz bir tavırla. "Ne kadar orijinal bir fikir cidden!! Kimsenin aklına gelmez!!"

Benimle dalga geçmesine göz devirip "Ay, götüm!" diye cırladım yanlışlıkla. "Daha iyi bir fikrin varsa söyle de bilelim.."

Bunu bir fikri olmayacağını düşünerek artist artist söylemiştim ama "Var tabi!" diyerek Batuhan'a döndü Atlas. "Batu aşkım.. Hani bir tane kutu oyunu vardı ya sende.. Eskiden oynuyorduk, hatırladın mı? Onu mu oyn-"

Ama Batu onun sözünü kesip net bir tavırla karşı çıktı bu öneriye.

"Yuh Atlas! Hayır tabii ki.. Onu oynayamayız."

Ne tür bir oyundan bahsediyorlardı bilmiyorum ama Batu böyle karşı çıktığına göre değişik bir şeydi kesin.. Çoook merak etmiştim bu yüzden!

"Ne oyunu ya? Bana da söyleyin.." dediğimde merakım sesime de yansımıştı. "Neden oynamıyoruz ki??"

Arka arkaya sıraladığım sorularıma omuz silkip "Aptalca bir şey çünkü.." diye mırıldandı Batuhan sessizce. "Boşver sen."

Ama onu dinlemeden ısrar ediyordu Atlas hala..

"Yav Batu, piçlik yapma oğlum, hadi ya! Oynayalım işte, ne olacak?? Biraz eğleniriz, fena mı???"

Onun bu ısrarları benim merakımı arttırmak için hizmet etmekten başka bir işe yaramadığından dolayı ben de katıldım Atlas'ın ısrarlarına ve Batu'ya dönüp "Hadi oynayalım!" diye yalvardım. "Ya bana küssün diye uyuzluk yapmasana!! Oynayalım, lütfen.. Hadi, hadi, hadiii!!"

Bu huysuz tavrının cidden benimle bir alakası var mıydı bilmiyordum ama sanki öyle değilmiş gibi bıkkın bir nefes verdi Batuhan.

Sonra gözlerime bakıp "Israr edip durma, Açel." dedi hırlayarak. "Bu salağın bahsettiği oyun.. Çok sapıkça bir şey, anlıyor musun?"

Duyduğum şey yüzünden bir kaç saniyeliğine duraksadığımda "Sapıkça..?" diye tekrar ettim Batuhan'ı. Sapıkça, öyle mi??

O ne demekti Allah aşkına..?

Bunu soracaktım aslında ama Batu, Atlas'a dönüp azarlamaya başlayınca çenemi kapatıp onu dinledim sadece..

Önce "Sen salak mısın?" diye sordu kızarak. Sonra eliyle beni işaret etti. "Açel'le nasıl oynayabiliriz böyle bir oyunu, söyler misin?? Bu oyun için partner gerekiyor, biliyorsun, sen ne yapmayı düşünüyorsun peki, hı? Açel'i mi kullanacaksın partner diye..?!"

Bunları söylerken biraz sinirli gibiydi ama yine de tam anlamıyla kızmıyordu sanki Atlas'a. Onun kötü niyetli olmadığını biliyordu muhtemelen..

Ama Atlas kelimenin tam anlamıyla kaşınıyordu.

"Hayır, seni kullanacağım." diye mırıldandı elini Batuhan'ın omzuna koyup ona yaklaşırken. Yüzünde tam bir piç gülüşü vardı. "Hadi oynayalım.."

Bella Vista (+18) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin