PSİKOPAT +18

54

Azra' dan..

Başka bir alemin kapıları açıldığında içime dolan o tarifsiz koşulsuz duygunun kucağına bıraktığımda kendimi muazzam daha önce hiç olmadığım kokuların ciğerlerime doluşu beni kendimden geçiyordu adeta. Sanki hava da süzülürcesine kanatsi uçuyordum. Bulunduğum yer hiç bir yere benzemiyordu..

Uzaklardan git gide yaklaşan o çocuk sesi bir anda kulaklarıma doldu.

"Anne.. anne. Beni bırakma anne. Anne.. gel.."

Göz kapaklarını aralamak istesem de bunu yapamam beni içimde yaşadığım o eksiklik duygusuna kamçı vuruyordu sanki. Bedenimin uzuvlarını kullanmak istesem de kullanamıyorsun. Sadece sesim.. sesim vardı..

"Kim.. senin annen kim..? Çocuk! ÇOCUK.. senin annen kim?"

Ve aniden gelen o yüksek ses

"ANNE.. UYAN"

Sanki saatlerdir nefessizmişim gibi derin nefes almamla yerden yükseldim adeta.  Ellerim istemsiz karnıma gidince.. "bebeğim.. bebeğim" ağlamaklı halimde saliselik bir farkındalık yaşamam aynı zaman diliminde gerçekleşti. Kendimden geçmeden önceki anlar beynime hücum ettiler sanki.. başımı yukarı kaldırıp borayla göz göze geldiğimde gözlerindeki dehşet o kadar fazlaydı ki. Korku, heyecan, nefret, endişe tüm duyguların bir araya gelmiş halı tüm vücudundan gözlerine birikmiş oradan  bana geçiyordu. Ayağa kalkmak  yeniden yürümeyi öğrenmekle eş değer zorluktaydi. Zorla da olsa ayağa kalktım. Bora yalvarır halde bana bakıyordu. Omuzlarından tutunup ona doğru yaklaştim ve arkasına geçip ellerindeki bağı çözdüm. Ağzındakini ayni hızla çıkarıp ayaklarındaki bağdan da ayni hızla kurtulup ayaga kalktı. Ve hızla beni belimden tutup kucağına aldiginda mutfak camını tek eliyle yumruk yapıp kırdı. Cam bir anda tuzla buz olurken camdan önce beni sonra kendisinin çıkmasıyla kabus evinden çıktık. Fakat evden gelen yıkılma sesleri boranın ani hareketiyle beni tekrar kucaklayıp karşıdaki çalılıkların arka tarafına geçmemiz ile evin büyük gürültüyle yıkılması bir oldu.

Bora nefes nefese kalmıştı. Yüzüme gözüme yapışan saçlarımı çekip;

Bora: sevgilim iyi misin bak bana? Gözlerime bak. Dur bakayim sana bir yerinde bir şey var mı ? bebek.. bebek iyi mi?

Boranın bu cümlesi vücudumdaki adrenalini azaltmıştı sanırım . Çünkü bu cümleyi işitir işitmez karnıma giren bıçak acısı gibi bir acı bedenime doldu..

Azra: bebek . AHHHH bebek. Bora.. Bora bebek.. AHHH karnım.. AHHH

Boranın benim bu acı dolu feryatlarim karşında nutku tutulmuş bir halde;

Bora: ne yapıcam.. ne yapıcam..

Ayağa kalkıp etrafında dönüp ellerini aac aralarına götürüp saç diplerinden çekmesi bulunduğum haldeyken bile beni üzmeye yetmişti. Çünkü bir erkeğin en Büyük çaresizliği bunolsa gerkti. Belki de bebeğini kaybediyordu şu an.

Bacak aramda hissettiğim ıslaklıkla sanki vücudumdan ayrılan bir şeyler olduğunu hissetmiş gayri ihtiyari ellerim bacak arama vardığında parmak uçlarıma bulaşan kanla çığlıklar kopmuştu boğazımdan.

Bora: ne oldu .? Azra .

Azra: Bora.. kan. Kan var. Bebek ölüyor..

Boranın azra'nın dudaklarindan dökülen bu acı haberle kucağına alıp umarsızca koşarak ana caddeye varması uzun sürmedi. Nasıl ne kada zamanda gelmişti buraya kendisi bile anlamamıştı. Azra'yı yol kenarinda bulduğu ağaç dalına oturtmuş araba geçmesini için dua ediyordu.

Az sonra farları yanık şekilde gelen bir kamyonet karşına çıkınca göz yaşlarına hakim olamamıştı. Yolun ortasına geçip iki kolunu koparcasina havada sallayarak kamyonet sürücüsünün dikkatini çekmeyi başarmıştı. Adam dörtlülerini yakıp yol ortasında durup inince;

Şoför; neler oluyor burada?

Bora: yardım et. Karım hamile ve kanaması var.

Şoför: tamam hadi binin.

Bora bu izinden sonra Azranin yanına gidip kucağına alıp arabaya bindirmesi bir oldu.

___________________

Çok kan kaybetmiş. Bu gece önemli. Bu geceyi eğer atlatirsa bebeğim ve annenin şansı olabilir. Ama siz her şeye hazır olun. Şimdilik bu kadar Bora bey.

Bora: tamam Doktor. Sağol.

Bora Azra'nın kaldığı yoğun bakım odasındaki camdan onun kendinden geçmiş halı karsinda kendini suçlamayarak;

"Seni koruyamadim. Bunlara ben sebep oldum. Ellerimden kayıp gitme.."

Bora dolan gözlerini hızla sildi.

Bora: seni öldüreceğim arda. Ama bu öyle bir acı olacak ki.. ölmek için yalvaracaksin ama seni öldürmek sana vereceğim bir ödül olacak. Ölümün istesende kolay olmayacak.

Yumrukları sıkılı yigun bakım duvarına sertçe iki  yumruk attı.

______________

Hastaneden aldığı ankesörlü telefon kartıni telefona takip bir kaç numra çevirdi Bora;

Bora: alo .. benim.. hemen vereceğim adrese gel.. yanımda hiç bir şey yok. Geldiğinde konuşuruz. Evet hastane burası. Tamam acele et.

Hastaneden veresiye aldığı üçüncü paket sigarasını bitirirken nihayet beklediği gelmişti Boranın..

Bora: Fikret abim

Fikret: oğlum noldu lan. Sen nerelerdesin.en son bı şeyler söyledin başka da haber yok. Ne işim var burda hayırdır?

Bora: abi benim hatun burda. Arda iti bizi buldu. Evi yaktırdi. Düşük yapiyordu az kalsın.

Fikret: amın oğlu. Eee ne düşünüyorsun?

Bora: aklindakileri birbir anlatırken fikret ardaya yapacakları hakkında bilgi vermemişti.

Bora: abi sen bana sahte kimlik ayarla. Yurtdışına çıkacağız. Burda olmaz artık.

Fikret: tamam oğlum hallederiz. De sen şimdi ne yapacaksın kız burda.

Bora: abi yengeyi getirsen bir kaç gün kalsa yanında..

Fikret: oğlum sen nereye gideceksin onu bı söyle.

Bora: eşya meşya ayarlayacagim abi bide para bulmam lazım.

Fikret: lan oğlum ardaya falan gitme bak.  Kız hamile buralarda ol. Yengeni getiririm ben de senin olman lazım.

Bora: tamam abi. Az bir zaman 3 gün sadece. Tamam mı 4 değil bak.

Fikret: tamam oğlum. Araba lazım mı? Getirsin çocuklar.

* Fikretin şahsi 3 arabası vardı oto tamircisi olan adam ağır hasarlı arabaları yok pahasına alıp bakım onarım yapıp satardı. *

Bora: aslında iyi olur abi.

______________

Bora fikretin getirildiği arabayi alıp eski eve geldi. Saksı altından çıkardığı anahtarla eve girip dağınık haldeki eve girip salona geçti. Cebinden çıkardığı açılmamış paketi açıp sigarasindan yaktı planı için kafasını toparlamasi için zaman ayırdı.

Yaklaşık 3 saattir aklına gelen hiç bir fikir yoktu. Tvinin kumandası orta sehpa üzerinde duruyordu. Açtı;

" Genç iş adamları derneği kurucu başkanının Merhum Ziya Şahin'in oğlu sayın Arda Şahin yarın yeni acilacak olan Starsave limanının açılış töreninde halka uzun vadeli uluslararası iş anlaşmalari ve ekonomik dinamiklerle ilgili basın toplantısının ardından yurtdışı seminerlerine başlayacak. Yarın
14: 30 da yapılacak etkinliğe davetliler arasında.."

Boranın Arda'yı ortadan kaldırması için fırsat eline geçmişti. Sigarasının külü yere düşmüştü.

Söndürüp yeniden yaktığı sigaradan aldığı nefesi verirken;

Bora: Arda..

Alaycı gülümsemesiyle yeniden bitirdiği sigarayı koltuğun kenarında söndürürken;

Bora: yarin kabusunun başladığı gün olacak genç kral..