11. "Şüphenin Gri hali"

61 21 96
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :))

Şarkılar:
Rolling in the Deep- Adele
Aklmda Biri Var- Belki Biraz

11. Bölüm "ŞÜPHENİN GRİ HALİ"

 Bölüm "ŞÜPHENİN GRİ HALİ"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ASİL'İN GÜNLÜĞÜNDEN

"Kimse yokmuş... Hayatım olan, hayatımda olan, bana hayat olan. Herkes yalanmış, her şey oyun, her yer karmaşık. Kimse yokmuş aslında, olsalardı böyle olmazdı ya... Olmazdı sanırım? Olsalardı ya, ağlardım belki... Belki, ağlayabilirdim en azından. Hissederdim en azından ya da, ya dası da yok ya işte mürekkebim akıp gidiyor kağıtta... İsterdim ben de, kim istemezdi ki? Olsun birileri yanında, sevsin seni ya da... Belki de vardı bir ya dası da elim gitmiyordu yazmaya, ya da... Vardır bir yarası da ondandır acımasızlığım. Çünkü kimse yoktu, çünkü kimsem yoktu... Etrafımda bir sürü insan, kalabalık bir çevre ama yalnız bir kalp ve sancılı bir zihin. Sanırım... Kimse olmadığından. Etrafımda değil yanımda, yanımda da dediğim işte... Yaramda. Tutunabileceğim bir dal, acıma sarılacak bir kalp. Ama... Kimse sarılmazdı bir cesede, kimse sevmezdi bir ölüyü, kimse gülmezdi bir katile... Yarın bu kağıdı yırtıp atacağım çünkü ruhum güçsüzleşti şimdi, ondan bu kağıda döktüklerim. Kırmızıyla, bu kez şarapla değil de kanla... Olmasın kimse yanımda ve hayatımda. Zaten yok ki kimse, zaten yokmuş ki kimsem... Bir ölü yalnızlığı çekmemeli, çaresizliği hissetmemeli. Benim kendime yeteceğimden değil ya işte, kimsenin kalbimi geri döndüremeyeceğinden. Yokmuş ki kimse, işte yokmuş kimsem... Ben Aylim, karala, uzun zamandır Asil -çünkü öldü ya çocukluğun hani- çünkü öldürdüler ya Aylim'i- Ben erken büyümek zorunda kalan bir kız çocuğu değil de hiç çocuk olamamış bir kadın ve bu kez yine kaybettim değil, ben hep kaybedecek olandım."

Şüphe, aptal olmayanların zihninde gelişirdi ve ben sandıkları kadar aptal değildim. Benim alfabemde A'dan sonra Z gelirdi çünkü başladığım oyunun sonu zaten belliydi, konu sonu kimin getireceği değil sonuna kadar kimin getireceğiydi, konu geriye kalan yirmi yedi altın harfi bu iki sıradan harfin arasına kimin hangi sırayla yazdığıydı. Konu duygular değil, mantıktı. Ve ben ne duygusal bir kadındım, ne de mantıklı... Ben mantığımı susturur, kafama eseni yapar ve yalnızca zekamı konuştururdum. Oyunun içinde yine mantık devre dışıydı ve bu beni aptal zannetmelerine yol açacaktı. Ama A'dan sonra zihinlerine kazıdığım harfleri gördüklerindeyse, kiminle savaşa girdiklerini çok daha iyi anlayacaklardı.

Ben bir ortamdaysam o ortamda kaos olmama ihtimali sıfırdı, beni kim yanına alıyorsa hata yapardı çünkü ben bela açan değil, belanın ta kendisiydim. Ben Asil Adan'dım ve tehlikedendim, tehlikeliydim, tehlikeydim...

Aceleyle omzunun üzerinden arkasına bakmış ve tekrar bana dönmüştü. "Hazır mısın?"

Neye hazır mıydım? Lanet olsun, neye hazır olmam gerektiğini bile bilmiyordum! Gece hiç tahmin ettiğim gibi geçmiyordu, etraf kargaşadan geçilmiyordu ve en kötüsü de bu kargaşanın sebebi ben olmamamdı. Herkes çığlık çığılıyaydı ve bu kulaklarımı kanatıyordu, bu histen nefret etmiştim.

GECE YARISINA 10 KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin