17. "Maskenin Ardındaki Yüz"

72 12 276
                                    

OY VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ :)

Şarkılar:
Skyfall- Adele
Play With Fire- Sam Tinnesz, Yacht Money

17. Bölüm "MASKENİN ARDINDAKİ YÜZ"

 Bölüm "MASKENİN ARDINDAKİ YÜZ"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SİS'İN GÜNLÜĞÜNDEN

"Annem 'kimseye söyleme' dediğinden beri duyduklarımı unutmak zorundayım. Üzgünüm, Aylim. Eğer annem bana bir şeyi söyleme dediyse onu unutmalıyım, üzgünüm, eğer annem böyle söylediyse bir bildiği vardır. Ve üzgünüm, sen de öğrenmemek zorundasın. Yaş on iki, senin de benim de... Ama sen ağladığında benim omzum sana, parmaklarım gözyaşlarında, düştüğünde cebimde yara bandı ve ellerim ellerinde. Ben de çocuğum ama öyle olmak zorunda. Çünkü benim beni seven bir annem var başımı okşayan ama sen hep nefret edilensin Aylim. Özür dilerim, sırf üzülme diye sana bunları söyleyemiyorum ama seni bir tek ben seviyorum. Ama bil ki kardeşim, her şeyden çok seviyorum. Yaş on iki, ikimizin de ama ben sana ablayım. Çünkü öyle olmalıyım. Ama kardeşim, sana söyleyemediklerim için özür dilerim çünkü susmalıyım. İşte şimdi yan odada seni azarladığım için ağlıyorsun, üzgünüm ama az kalsın senden sakladıklarımı duyacaktın. Sana bu yüzden bağırdım, az kalsın ağızımdan kaçıracaktım. Sen fark etmedin belki ama bağırarak dikkatini dağıtmasaydım anlayacaktın. Şimdi de yanına gidip sebep olduğum gözyaşlarını silmeliyim. Kardeşim, bana ablalığı öğrettiğin için bugün de teşekkür ederim..."

(40 dakika önce)

Mantık kalp işidir, duygularını bastırabilen kişiler mantıklı olarak adlandırılırdı. Duygularını uçlarda yaşayanlarsa mantıktan söz dahi edemezler çünkü mantık hislerle ters orantılıdır. Polat Kadem Yamanel, mantıklı bir adamdı. Ne olursa olsun her eyleminin sonucunu ikiden fazla kez düşünür, öyle davranırdı. Yine de tüm bunlar onun iyi adam olması için yetmiyordu; çünkü o değer verdiği kişiler uğruna ateşiyle dünyayı cehenneme çevirebilecek bir adamdı.

Konu eğer sevdikleriyse mantık onun için devre dışıydı. Çünkü o çok kez sevdiklerini kaybetmiş biri olarak daha fazla kayıbı kaldıramazdı, bu yüzden de daha on dört yaşında iyi adam olma ihtimali onun için sıfırlanmıştı.

Delirmekse delirmekti artık Polat Kadem için çünkü o günün sonunda yalnızca delirenlerin kazanacağı bir ülkeye gözünü açmıştı. Ve bu ülkeyi bu hale getirense onun kanındandı. Öyle ki artık delirmeden hayatta kalmak imkansızdı. İki seçenek vardı; ya mantığınla kaybedecektin ya da delirerek kazanacaktın.

Polat Kadem ise mantıklı bir zaferi seçti, ne mantığından vazgeçti ne de kazanmayı gözardı etti.

Elindeki silahının şarjörünü doldururken tek düşündüğü şey yıllardır planladığı ve de çok yaklaştığı zaferiydi. Az kalmıştı; bundan sonra ne ölümdü korktuğu ne de yaşamdı umudu. Kazanmaktı. Vakit gelmişti, her şey inceldiği yerden kopacaktı artık.

GECE YARISINA 10 KALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin