(+18)
(Şiddet, cinayet ve tetikleyici unsurlar içerir.)
Üç kişilikli hem seri katil, hem kemancı, hem de dedektif bir kadın... Aylim Asil Adan, namı diğer Astri!
Bir gece hükümetteki casusun bulunması için dedektif olarak tesise çağırılır ve o gece...
"Anne... Anne, anne, anne... Bana bir kere kızım desen ya? N'olur de... Başını okşadığın kızıl saçlı kıza dediğin gibi bana da desene. Kucağındaki oğlunu sevdiğin gibi beni de sevsene anne... Neden sevmedin? Neden sevmiyorsun? Bugün de yaptığın gibi hep vuruyorsun anne! Artık nefes alamıyorum, yemin ederim ki artık dayanamıyorum. Çizikler içinde bıraktığım boynum sızlıyor acıdan, bir kere bile sordun mu anne ne oldu sana diye? Sırf boynumu daha fazla acıtmayayım diye bugün kestim tırnaklarımı, neredeyse köküne kadar, derinden. Biliyor musun çok acıyormuş, tırnaklarımın yerini kan kapaladı şimdi... Ben Aylim ve bugün de kaybettim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kimse ölmek istemezdi ama herkes yaşadığı hayattan da bihaberdi. Keşke herkes hakettiği hayatı yaşayabilseydi.
Keşkeler...
Acaba ben hakettiğim hayatı mı yaşıyordum ki?
Elbette hayır.
Aylim olsaydı belki her şeyin daha iyisini hakederdi ama belki Asil, özellikle de Astri cehenneme layıktı.
Onlar aynı kişiler değildi. Hayır, olamazdı!
Ve keşke, insanların hakettikleri hayatı yaşama şansları olabilseydi. Böylece hayatta Asil de olmazdı Astri de... Ve böylece Aylim ölmezdi bile.
Sabah sabah bunları düşünüyor olmam saçmalıktı. Çünkü düşünmek hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Uyandığım gibi oyalanmadan yatağımdan kalktım ve elimi yüzümü yıkayarak hazırlandım.
Üzerime siyah blazer elbise giyip altıma da siyah stiletto giymiştim klasik bir şekilde. Saçlarım zaten kısa olduğu için toplama gereği duymayıp makyajımı yaptım ve odadan çıktım.
Gece'nin yanına vardığımda dikkatle telefonuna bakıyordu. Bu kadar dikkatini çekebilecek ne olmuş olabilirdi ki?
"Günaydın!"
Sesimle birlikte yüzünü bana dönebilmişti. Ama günaydın demedi.
"Hiç sosyal medyaya girdin mi?" diye sordu ifadesiz bir sesle.
Hayır, geceden beri hiç telefonumu almamıştım elime. Kesin yine gündem olmuştum, kim bilir bu kez ne için magazine düşmüştüm...
Belki de işlediğim cinayet beni gündeme sokmuş olabilirdi.
