Merhabalar! Giriş bölümüyle karşınızdayım. Bu bölümün yarısı edebiyattan ve uzun cümlelerden oluşmaktadır fakat diğer yarısını muhakkak okumanızı isterim, sonraki bölümler için geçmişten önemli bir kesit çünkü bu... Keyifli okumalar dilerim!
Lütfen oy ve yorumlarınızı esirgemeyin:)
(Bu bölüm geçmişten bir kesittir, birinci bölümden itibaren günümüzden devam edecektir.)
Gece yarıları öldürür. Gece yarısına kalan on dakikaysa kanatır ve buna rağmen yaşatır. Gecenin açtığı yaraysa yalnızca ay ışığında görülür. Ve belki de ay kana bulanır...
Hiç karanlıkta kalmamış olan karanlığın soğukluğunu bilmezdi. Karanlıktan çıkmamış olanlardansa yalnızca kendine ışık olanlar kurtulabilmişti. Gece karanlıktı, ateş aydınlıktı, geceyi aydınlatırdı ama yakardı. Sonra sönerdi ve yerini zifiri karanlığa bırakırdı. Bazı aydınlıklarsa can yakıyordu ve asıl can yakansa bu aydınlıklardan sonra geçirilen gecelerdir. Ay geceyi aydınlatır, gece aya aşıktır. Güneş ayı aydınlatır, ay güneşe muhtaçtır. Güneş aydınlıktır ve tek gerçeği gündüzlerdir. Karala. Gece ayı karanlığa mecbur bırakmıştır, güneşse bir kibrit kadar az yanmaya razı gelip çok yakmaya başlamıştır. Ayı kendi ateşinden uzak tutup karanlığına rağmen onu aydınlatmıştır. Ama ne olursa olsun ayın bir tarafı hep karanlıktır...
Yalanlarsa esir alır kalbimizi, ihanetlerse öldürür hislerimizi. Nefret doğar sonra kül olur ölen hisleriniz. Ardından nefret intikamı doğurur ve intikam içinizdeki ateşi harlar. Kül olan hisleriniz korlaşır göğüs kafesinizde. Artık tek gerçek intikamdır ve o içinizdeki ateşle intikamınız yücelir. Ve intikam alırsınız. Bir zamanlar sevgi ve güvenden ibaret olan kalbinizin dört odacığında yalnız kalmışsınızdır. Sönen ateşin verdiği soğukluk ellerinizi üşütür, ruhunuzu üşütür, ruhunuzu öldürür... Ve geriye sadece acılar kalır. Sadece parçalanmış bir kalbin onarılamaz parçaları ve beraberinde getirdiği acılar. Karanlık acıydı ve parlaklığı can yakardı.
Kaderi keder olanlar karanlığa mahkumdur...
Korkuları geçmiş yaratır. Geçmiş geleceğin temelidir ve geçmişte korkular vardır. Geleceğinizi korkular ayakta tutar. Ve her korktuğunuzda titreyen dizleriniz sizi daha fazla ayakta tutamaz. Yıkım olur ve yeniden doğuş. Korkular insanları güçlü kılar. Korkmak güçsüzlük değildir, ağlamak da acizlik değildir.
Yalanlar, gerçekler doğmadan önce yaşanan artçı depremlerdir. Hiç ortaya çıkmayacakmış gibi söyler dudaklar yalanı ama kalp zaten gerçekleri bilirken kandırılan kimdir? Yalanlar sadece aldatılanı değil kandıranı da sarsar ama yalanı söyleyen kişi bunu bilmediğinden olsa gerekti yalanı sanat haline getirmiştir. Yalanlar profesyonel değildir, sadece aldatılan gerçekleri göremez. Bir süre sonra da görmek istemez. Ve gördüğündeyse kanayan yine en çok masumlar olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE YARISINA 10 KALA
Ficção Adolescente(+18) (Şiddet, cinayet ve tetikleyici unsurlar içerir.) Üç kişilikli hem seri katil, hem kemancı, hem de dedektif bir kadın... Aylim Asil Adan, namı diğer Astri! Bir gece hükümetteki casusun bulunması için dedektif olarak tesise çağırılır ve o gece...