Lee Know sözü |6

499 55 48
                                    

Arkadaslar cimri misiniz okuyup okuyup oy vermiyosunuzz 😡
Bu bölümde günlük bahanesi ile ilk tanışan minlixi arkadaş minlixi yazıcaam, bi kaç bölüm araya serpiştiricem okumdan geçmeyin 🥰


Elimde olan günlük Felix'ten tek kalan şeylerden biriydi galerimdeki 100 den fazla fotoğraflar dışında, bu günlüğü okumamı istemezdi her elimde görünce üstüme atlardı ama artık okuma zamanı gelmişti değil mi?

12 eylül 2017

Sessizlik.
Herkes düşünüyordu.
Sanki hepimiz Namjoon hocanın söylediklerini kavramaya çalışıyorduk.
Ve zil çaldı!
"Görüşmek üzere çocuklar" sözleri ile hızlıca sınıftan çıktı hocamız.
Onun arkasından herkes dışarı koşuştu.
Ben sınıfta kaldım.
Çünkü...
Jeongin arayacaktı!
Ta ta ta taa

Aslında okulda, ders saatlerinde telefon taşımak yasak.
Ama taa o bilmem neredeki okulda, bense burada. Öyle olunca da, ağırlıklı bağlantımız cep telefonumuz oluyor.
Kader utansın!
Vee telefon çaldı. Hemen çabucak açtım.

"Nabeerr"
Hep de böyle başlar söze. Bende gülmeden edemem.
"İlginç bir hocamız var"
"Yeni galiba,daha önce bahsetmemiştin"
"Evet. Biraz geç geldi ama ilginç bir adam"
"Eee daha daha nasılsın?"

Gel de gülme
"Niye gülüyorsun öyle?"
"Çok komiksin de ondan"
"Bak o kadar arıyoruz, komiksin diyolar"
Ben dalmış bir yandan konuşur, bir yandan kıkırdarken bir ses.
"Ooo... Maşallah. Yasakları çiğniyoruz bakalım"
Nasıl zıpladım yerimden, nasıl...

Meğer gelen Minho'ymuş.
Beni telefonuma yumulmuş vaziyette yakalaması hiç de hoş olmadı.
Öbür taraftansa jeongin seslenip duruyordu, "ne oluyor Felix, ne var?"

Okulun en havalı çocuğuna hiç de havalı olmayan bir biçimde yakalandım, diyemiyorum tabii.
"Ben seni daha sonra arayayım", dedim ve telefonu kapattım.

Gelip karşımda durdu.
Küçük bir çocuk reçel kavanozundan reçel kaşıklarken yakalamış bir büyük havasındaydı.
Alaycı bir bakış.

"Okulda telefonun yasak olduğunu biliyorsundur umarım"
"Tabii ki biliyorum" dedim azıcık diklenerek.
"O zaman kurallara uymaya çalış ki ilk günden ceza almayasın"
Sonra durdu, bir an baktı bana "Daha önce seni görmemiştim, Adın ne?" dedi.

"Felix" dedim ters ters.
Bu kez hoşgörülü ve sabırlı bir abi edasıyla, "Memnun oldum Felix, benim adım da Minho," dedi. Koyu kahverengi gözleri muzip ışıltılarla yanıp sönüyordu sanki.
İşte yeni okulda ilk günüm böyle bir gündü, sevgili günlük.

Okuduğum sayfayla şaşırmıştım cidden bunları yazıp hala saklıyor muydu...

28 Kasım 2017

Yani bugün tam bir aksilikler günüydü. Ama aynı zamanda da çook garip bir gün.
Bak anlatayım.
Bir kere (omegayt minlixte 7. Olmuşuz)
Bir yağmur, bir yağmur.
Nasıl yağıyor, bu kadar olur yani.
Neyse... Dersler bitti, ıslanmadan kendimi nasıl servise atacağımın hesaplarını yaparken ve de çıkışa doğru koşarkeeeen...

Nı nı nıınnnnn. . .
Edebiyat kitabımı sınıfta unuttuğumun farkına vardım.
Acaba yanılıyor muyum, insan bu kadar da salak olabilir mi gibi bir düşünceyle (çünkü yarın edebiyat'tan sınavımız VAR) durup, sağımdan solumdan okul bitti, eve gidiyoruz sevinciyle koşturan, bağrışan, itişen kalabalığın ortasında çömelip çantamı karıştırdım.

 Beatitude | MinlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin