Yabancı birine Baba demezdi |14

339 26 48
                                    

Arabadan hızlıca inip Chan'lerin binasına girmiştim, kendi kızlarımı almaya gelmiştim. Aptalca davrandığımı kabul ediyorum ,4 yıl önce hala eğer orda bağırmak yerine Felix'i dinleseydim kendi kızlarım yabancı birine baba demezdi.

14 numaraya gelince kapıyı çaldım, açan kişi Minji idi. Yeni fark ettimde Minji tıpkısının aynısı bana benziyordu. "Minho amca?" dedi bana bakarken, burukça gülümsemiştim,

Kendi kızımın bana amca demesi koyuyordu. "Hadi bakalım sizi eve götüreliim" dedim eğilerek, kızımın boyunun hizasına gelip burnunu sıkmıştım, kıkırdamıştı. Yüzündeki çiller Annesi gibi onu harika gösteriyordu.

"Babaanne! Chae de gelsin Minho aymca geydi." demişti içeri bağırarak, kumral saçlı kız koridordan koşarak gelince direkt boynuma atlamıştı, "Miyo amcaa!" gülümseyip kucağıma almıştım.

"Minho oğlum sen neredeydin onca yıl? " Minji'yi de diğer koluma alarak bayan Bang'a dönmüştüm. "Uzun zamandır Japonya'daydım gelemedim" başını sallamıştı karşımdaki kadın.

"Görüşürüz o zamaan bebeklerim" kızlar el sallayınca hemen asansöre doğru yürümeye başlamıştım, "Babam neyde" diye mırıldanmıştı Minji, şuan kucağındasın bebeğim ama bunu bilmene gerek yok. "İşi çıkmış ben geldim sizi almaya" Chaeyeon bana iyice sokulup,

"İyiki geymissin babam çok sıkıcı Miyo amca" demişti saçına öpücük kondurmuştum, "hii! Seni babama söyliycem" demişti Minji kardeşini ittirerek. Onların bu atışmalarını seyrederken en alt kata gelmiştik.

Arabaya doğru ilerlerken, kızların ikisi birden baba diğe bağırmıştı (Lix'e anne demeleri garip geliyordu babaya çevirdim)

Felix yine dolu olan gözlerini silip kızlarına uzanmıştı, "Gelim bakalım burayaa siz babanızı mı özlediniz?" kızlar Felix'in öpüşlerine dayanamayıp kahkaha atarken bende onların bu haline gülüyordum, sesli bir araba yolculuğundan sonra tekrar Hyunjin'in evine varmıştık.

Kızlar koşarak asansöre ilerlerken Felix ile arkadan ilerliyorduk, daha doğrusu ben onun elini tutmuştum o ise kenetli ellerimize bakmaktan yürümeyi unutmuştu...

"Şükür geldiniz yoksa esir alındınız sanıcaktım" diye açmıştı kapıyo Hyunjin, önündeki iki kızda boynuna atlayınca kıkırdayıp. "Prenseslerim de gelmiş" demişti. Bize döndüğünde ellerimizi hâlâ bırakmadığımızı fark etmeden yakalanmıştık, Felix elini hızlıca çekip içeri girince Hyunjin kıkırdamıştı.

"Hyung konuştunuz mu" Hyunjin ceketimi elimden alırken konuştum, "yarım yamalak"

"Düzelir mi hiç bir fikrim yok jinnie" diyip saçlarını karıştırmıştım ve içeri geçmiştim içerde Chan'in görünce yüzüm düşmüştü. Her ne kadar arkadaşım ve Felix'im gerçek anlamda eşi olmasada kızlarımın ona baba demesini kıskanıyordum.

"Baba baba Chae Minho amcayı senden çok seviyormuş" diyince herkes Minji'e dönmüştü, Chan bozuntuya vermeden "Öylemi küçük cadı" demişti kızımın kolunu ısırarak, Chaeyeon çığlık atarak kapının orda beni görür görmez yanıma koşmuştu.

"Babam bir canavar miyo amcaa! Koyu beniy" yerdeki küçük bedeni kucağıma alıp sarmalamıştım, sanırım Chaeyeon'u ikna etmek kolay olucaktı. "Baba bak görüyomusun satıyo seni hemdey kan bayo olmayan biyi ile" Felix Minji'nin bu sözü karşısında kızıno kucağına alıp, "nerden biliyorsun bakalım sen öyle kelimeleri" demişti.

"Bu kız fazla zeki" seungmin'in dediği üzerine, jisung lafa atılmıştı. "Babasına çekmiş nede olsa değil mi Minho hyung?" anladığım ima ile gülümseyip başımı sallamıştım, "öyle canım" demiştim. Chae hala kucağımda bana sarılırken gidip Chan'in yanına oturmuştum.

 Beatitude | MinlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin