"Felix uyan!" Acilan beyaz perdelerden dolayı içeri aydınlatan güneş ile Felix yüzünü buruşturmuştu.
"Git başımdan Jisung..." eli ile arkadaşını iteklerken mırıldanmıştı.
"Çocuk sen şaka mısın bir kaç saat sonra düğünün var ve sen yan gelmiş yatıyorsun!" Jisung Felix'i kaldırmaya çalışırken, Felix off ladı.
"Ben değil Minjun ve Yejun uyuyor!" tekrar yatağa uzanıp yatacakken Jisung kollarından tuttuğu gibi kucağına almıştı.
Felix ne olduğunu anlamadan kendini ayakları üstünde bulunca sendelemişti.
"Yavaş olsana."
Jisung omuz silkip çillinin kolundan çekiştirmeye başlamıştı, "Hızlı olalım saat on ikiye geliyor..."Felix duyduğu saat ile gözlerini hızla aralamıştı.
"Ne demek on iki?"
Jisung başını iki yana sallayıp arkadaşını çekiştirmeye devam etmişti. En sonda indikleri mutfağa vardıklarında Felix'i sandalyeye oturtturup dolaptan yiyecek bir şeyler çıkarmaya başladı.
"Minho ve kızlarım nerede?" Felix yumruk yaptığı elleri ile gözlerini ovuştururken yeni uyandığı için epeyce kalın çıkan sesi ile mırıldanmıştı.
"Minho hyung erkenden çıkıp gitti... Kızlar ise oğlumla birlikte Seungmin hyunglarda." Jisung cevap verdiğinde Felix usulca başını sallamıştı.
Ellerini karın hizasına getirince, şişmiş olan küçük karnına dönmüştü bakışları. Hafif bir tebessüm ederek okşamaya başlamıştı miniklerini.
"Yeonjin'i dışlıyorlar galiba." Felix dudağını büzüp sitem ettiğinde Jisung kıkırdamıştı.
"Yeonjin şuan onlara göre çok küçük tatlım! Seninkiler doğdu mu Yeonjin yalnız kalmaz." Felix'in birden bire huzursuzlaşan hislerinin üstüne su serpilmişti sanki, Jisungun kurduğu cümle ile.
"Hadi ye şunları." Jisung arkadaşının önüne ittirdiği tabağı göstererek konuşmuştu. Felix eline aldığı çubuklar ile hızlıca yemeği bitirmeye çalışırken Jisung ise yatak odasına gidip gerekli olabilecek eşyaları topluyordu.
"Tamam mısın Felix!" merdivenlerden aşağı inen arkadaşına bakmıştı çilli olan, kendilerinden çok -bunlar minho ve Felix oluyor- arkadaşlarının heyecanlı olması istemsiz olarak Felix'i güldürmüştü.
"Evet evet hadi gidelim." Jisung aldığı onay ile rahatlarken hızlıca evden çıkmışlardı.
🌟
Felix arabadan inip etrafta gözünü gezdirmeye başlamıştı. Tam istediği gibi bir yerdi sade ama şık.
Deniz kenarında, beyaz detaylandırmalarla süslenmiş festival alanını andıran bir yerdi.
Ama beklediğinden fazla büyüktü, sadece arkadaşları arasında tören gibi bir şey yapmak istemişti. Bu beklentisini bir kaç taneden daha fazla masa olması çürütüyordu.
Başını Jisung'a çevirip ona bunu sormuştu, "Jis neden bu kadar fazla masa var." alacağı cevaptan tırsarak sormuştu. Jisung ise boğazını sahte bir öksürük ile temizleyerek cevap vermişti.
"Hyunjin birazcık fazla kişi davet etmiş olabilir..." birazcık kelimesini bastırarak söylediğinde Felix göz devirmiş ve offlamıştı.
"Kocana bugün sahip çık Jisung." Arkalarından gelen ses ile ikisinin bakışıda oraya dönmüştü. Felix daha kafasını çeviremeden beline dolanan kollar ile sevgilisinin geldiğini anlamıştı.