Sınır: 15 oy, 55 yorum (200 kişi okuyup 12 kişi oy veriyor neden???)
☃️
"Baba..." Chaeyeon Minho'yu sarsarken bir yandan da diger babasi uyanmasin diye sessizce fısıldıyordu. "Baba, kalkar mısın?" elindeki tavşandan peluşu sıkı sıkı tutarken diğer eliyle babasının omzuna vurarak sarsıyordu.
Sonunda gözleri yavaşça açılan babası ile geri gidip dikleşmesini beklemişti, "Efendim bebeğim?" yarı uyku sersemi sesiyle söylediği şey anlaşılmasada Chaeyeon takmayıp konuştu.
"Minji ağlıyo baba! Ama gözleri kapalı korktum," Minho'nun duyduğu ile aniden açılan gözleriyle tamamen uykusunu bir kenara bırakıp dikleşmişti. "Sen, sen babanın yanında dur sarılarak uyuyun tamam mı? Bende minik kardeşine bakayım hm."
Chaeyeon başını sallayıp yatağa çıkmıştı Minho ise kızına ve sevgilisine dikkat ederek yataktan kalkmıştı. Koridorun sonundaki çocuk odasına yönelip ilerlemişti. Girdiği gibi tavşanına sarılarak ağlayan Minji'yi beklemiyordu.
Kızına yavaşça yaklaşıp uyuyup uyumadığına baktı, gördüğü şeyden dolayı mı yoksa farklı bir şey den dolayımı ağlıyordu kestiremiyordu Minho.
Kızını onu rahatsız etmeden kucağına alıp yüzüne gelen saçlarını geriye doğru taramıştı, "Min..." mırıldandığında kızı ona sarılıp ağlamaya devam ediyordu.
"Babamı is-istiyorum..." söylediği şeyle Minho yavaşça kızını sarsmadan oda da gezdiriyordu. "Channie bab-babamı is-istiyorum..." Minho kızının ilk baştaki cümlesinden zaten Chan'den bahsettiğini anlamıştı. Her ne kadar alışmış gibi olsalarda iki kızı da yaşananlar için fazla küçük ve saflardı.
Chaeyeon sorgulamasa bile onda da ilerde iz kalıcaktı, en kısa zaman da psikolojik destek ile beraber bu olayı çözmeyi not etmişti kafasına Minho. "Yanındayım..." fısıldayarak kızının saçlarına öpücük kondurmuştu.
Minji'nin devam eden huzursuzluğunun Chan gelmeden sona ermiyeceğini biliyordu Minho. Kızıyla birlikte onu göğsünde yatırmaya devam ederken yatak odasına ilerledi. Kapıyı olduğunca sessiz açmaya çalışarak içeri girmişti.
Yatakta birbirlerine sarılmış bir şekilde yatan bebeklerini gördüğünde tebessüm edip yatağın yanındaki komidinin üstünden telefonunu aldı. Odadaki balkona geçtiğinde telefonunu açıp ekrana baktı saat 3.56 geçiyordu.
Umursamadı Chan ne olursa olsun uyanıp buraya gelmek zorundaydı. Aramalar kısmına girip Chan'in numarasına tıkladı;
Babalığımı çalmış şahıs aranıyor. . .
Çalıyor. . .
"Alo"
Arkadan gelen net sesle Minho şaşırmıştı bu saatte ayakta olacak ne işler karıştırıyordu Chris? (Bu arada Chan'de her fic deki gibi bu fic de uyku sorunu yok)
"Chan buraya gelir misin?"
Derin nefes alarak söylediği şey ile göğsündeki kızı kımıldanıp mırıldanmaya başlamıştı.
"Neden, ne oldu?"
"Karakolda yaparsın sorgulamanı şuan sorgu odasın da değiliz."
"Tamam doktor bey geliyorum."
"Çabuk ol."
Yuzune kapanan telefonla göz devirip tekrar ilgisini kızına vermişti, üşüdüğünü düşünerek tekrardan yatak odasına ilerlemişti. Odadan dışarıya çıkıp aşağı kata inmişti.