Hemde kardeşine |9

370 38 75
                                    

Yazarın anlatımıylaa
Minho başının ağrısıyla olduğu yatakta dikelmişti, "Amına koyayım bu baş ağrısı ne abi" (kafası hala yerinde değil..) etrafına bakındığında kendi evinde olmadığını anlamıştı, (yok böyle yazılmıyo bundan sonrası Minho'nun bakış açısı)

"Nerdeyim ben amına koyayım ya" yataktan fırlayıp yatağın önündeki aynadan başıma bakıyodum fena dağılmış bir haldeydim, nerdeyim ben. "Minho! Uyandın mı" ha jungwon'un sesi geliyordu aşağı kattan.

"Jungwon siktirme belanı ben bu kadar içmem içsemde sarhoş olmam ne koydun içine dün içtiğim şeyin" dedim üstüne üstüne giderken.

"Sakin ol Minho hem baban demedimi bizi evlendirceğini" dediği şeyle göz devirmiştim. "O ihtiyar beni ölsemde evlendiremez seninle o aklına sok"

"I-ıh ama Minho sevgili eşine zarar gelmesini istemezsin değil mi" elimi saçımdan geçirip sinirle oflamıştım. "Sevgilimin adını bidaha ağzına aldığını ve beni onla tehdit ettiğini duymıcam anladın mı?" diyip goğsüne vurmuştum.

"Çok değer veriyosun Felix'e ama aynı zamanda da onu korede bırakıp buraya geliyor sun" yakasından tutup kendime çekmiştim. "Sana ne dedim ben dademin ağzına sevgilimin ismini alıp kirletmiceksin demedim mi?!" diyip tezgaha doğru ittirmiştim.

"Dokunmadın değil mi bana" dilimi yanağımda gezdirip gömleğimdeki salaş durab kravatı elime alıp fırlatmıştım. "Eğer öyle birşey yaptıysan çocuk mocuk demem cidden burdan ölün çıkar tamam mı?"

"Çocuk diyip durma bana" kahkaha atmıştım, "tek takıldığın nokta bumu?" eğilip onun boy hizasına gelince devam ettim, "soruma cevap ver jungwon"

"Hayır dokunmadım ama aklımdan geçmedi değil Minho" tekrardan sinirle kahkaha atıp kendimi ondan ters yöne çevirmiştim, "delirtmeyin beni zaten sevgilimden ayrı kaldığım her saniye deliriyorum birde babam ile sen başlama"

"Dün onla konuştun neredeyse 2 saat boyunca" jungwon'un mırıldanış şekilde söylediği şeyle hızla arkamı döndüm. "Kimle?"

"Sevgilin ile" diyip gömleğini düzeltmeye başlamıştı, siktir umarım o haldeyken yanlış bir şey söylememişimdir... Bir şeyler hatırlıyordum ama hiç bir şekilde tam olarak hatırlayamıyordum.

"Uzak durucaksınız babam da sende sevgilimden uzak durucaksınız anladın mı?" sesimi yükseltip konuşmuştum, "eğer ona zarar gelirse yapamayacağım şey yoktur"

"Ki zaten bunu bilip hareket etmeniz lazım, şuan sevgilime zarar gelmesin diye susup size ayak uyduruyorum, eğer saçının teline bile zarar gelirse unutun bunları elimden kimse sizi alamaz" son olarak dediğim şeylerle tekrardan kravatımı alıp kapıdan hızla çıkmıştım.

Tanıdık bir yer yoktu ki zaten Japonya'ya uzun zamandır gelmiyordum otobüse atlayıp giderim derken önümde babamın güvenliğü durdu. "Efendim bay Lee sizi ofisinde bekliyor, izin verirseniz eşlik edelim"

"Söyle ona siktiğim şirketindeki ofisine gitmiyeceğim" demiştim. "Ama efendim önemli olduğunu söyledi lütfen bizim için bari gelin yoksa tek işimden de kovulucam" dediği şeyle ikna olmuştum benim yüzümden işinden olmasını asla istemeyeceğim bir şeydi.

"Tamam geliyorum" dedim.

Yüksek binalar olan sokaklardan geçerken sonunda Lee şirketine varmıştık hızla arabadan inip üstüme güvenliklerden aldığım siyah gömleği geçirmiştim.

Şirkete girer girmez tüm gözler benim üstümdeydi tabii yakışıklıyız napalım, benden küçük hanfendilerin bana yanlaması hoş değil... Benim Kadınlara taş çıkaracak güzellikte olan eşimi bilmiyorlar tabiki ama Felix'te benim eşim olduğunu bilmiyor her neyse umucam ki bir gün oda olucak...

Karizmam ile hızla yürüyüp asansörün oraya varmıştım ama asansöre binicekmiydim asla. Karizmamı çizmemeli hızla merdivenlerden çıkmaya başladım tabi birazda agrasifce dalga geçtiğime bakmayın ciddi anlamda sinirliyim, of konu nereye gidiyor baştan alalım.

Kapıya vardığım gibi içeri dalmıştım, "sonunda Beyfendimiz buralara terfi etti hm?" göz devirmiştim. "Saygıda kalmamış o lekelinin yanında kala kala"

"Çil deniyo ona leke değil sana bazı kavramları öğretmeliyiz bence hm" diyip babama doğru yaklaşmıştım, "görüşmeyeli götün iyice kalkmış" kahkaha atmıştım.

"Saygım hala yerinde sonuçta bende saygın bir doktorum değil mi? Sadece hak edene saygımı gösteriyorum" demiştim. "O terk ettiğin sevgilin için çağırmıştım jungwon'un söylediğine göre dün bol bol lekeli ile fazlasıyla konuşmuşsunuz"

"Ve anlaşmamız için senin ondan uzak durman değil yüzünü bırak sesini bile duyman yasak yanlış mıyım?" sinirle bilmem kaçıncı kahkahamı attıktan sonra, "odamı suç oldu şimdi" dedim.

Birden babam önündeki bilgisiyardan sevgilimin şuan olduğu yerden tut doğum yerine kadar her bilgi bilgisayar ekranında yazıyodu, "ya bidaha onunla iletişime bile geçmezsin yada elveda demen konular var hem ona hemde kardeşine"

"Kendi kızını öldürecek kadar aciz bi adamsın öylemi" demiştim sinirle ve kapıyo çarpıp odadan çıımıştım. Kabul etmek dışında bir seçeneğim yoktu dayan sevgilim eninde sonunda bir yol bulucam ve tekrar mutlu olucaz...


Kısa bir bölümdü ama sanırım diğer bölüm veya 2 bölüm sonra 2 yıl sonraya atlıyacağım asıl konu o zaman başlıcak işte!

Oy sınırı koyuyorum çünkü why not hem oylar gelene kadar taslakta yazmış olurum 7 oy sonra diğer bölüm gelir...

Evet okurlarım ve tatlış okurum nasılsınızz
Keyifler yerindemiii
Kendinize çok iyi bakın
Ve minlix ile kalıııın
Öptüm 🌸⭐
(Özellikle maniyi)

 Beatitude | MinlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin