Oy veripte yazmayan bebişleremi, hayalet bebişlerimemi yansam...
★
Sabah sabah içerden gelen kahkahalar ile gözümü açmıştım, dün gece Kızlarımla sarıla sarıla uyumuştuk. Yeni uyandığım için düzgün açılmayan gözlerim ile çarpa çarpa ilerliyordum. Salona vardığımda kahkahaların kaynağının kızlarımın ve Chan hyung olduğunu gördüm.
Chan hyungu gördükçe artık kendimi kötü hissediyordum, yaptığımız şey bizi bir çıkmaza sürüklüyordu en baştan kızlarımı tek başıma yetiştirmeliydim. En azından 4 yıldır baba dedikleri kişinin babaları olmadığını öğrendiklerinde üzülmezlerdi.
"Günaydin civciv" başımı sallayıp kendimi koltuğa atmıştım, "Baba neden lix baya ma civciv diyorsun" Minji kucağıma gelirken Chan'e soru sormuştu, "Aslında şuan civciv değil ama ağız alışkanlığı, eskiden babanın saçı sapsarıydı tıpkı bir civciv gibi" kucağındaki Chae'yi havaya fırlatıp tekrar tutmuştu.
Minji kıkırdayıp yanağını yanağıma yasladığında öpücük istediğini anlamıştım, kızımı kucağıma alıp öpücüklere boğmaya başlamıştım, "yha baya" hem kıkırdayıp hemde söyleniyordu, Chan ise aynı şekilde Chae ile ilgileniyordu.
Birden bire uzun zamandır ağrı girmeyen karnımdaki yaraya ağrı girince çığlık atmamak için kendimi zor tutmuştum, "Min bebeğim ben elimi yüzümü yıkayıp gelicem babacım tamam mı, sen babanların yanına git" diyip yere indirmiştim.
Karnımdaki yarayı tutarak ilerlerken hala canım çok acıyordu, lavoboya geldiğimde üstümdeki tişörtü sıyırıp yaramın olduğu yere bakmıştım, eski bi yara değildi dikiş izi bile duracak kadar yeniydi. Nasıl yaptığımı hiç bir şekilde bilmediğim bir olayla olmuştu,
Sanırsam yine ufak çaplı bir krizden kaynaklı olmuştu, acıyan yarama dokunmuştum neden sızladığı hakkında hiç bir fikrim yoktu. Gelen sıvıyla göz devirip, "kanama lütfen kanama" diyordum. Çünkü son olaylardan sonra kan görsem bile fenalaşıyordum.
Aşağıdan Chan'e seslenip kızların korkmasından tırstığım için elime telefonu alıp jisung'u aramıştım.
"Alo, ji"
"Efendim bebiş"
"Gelir misin"
"Sesin pek iyi değil gibi bir şey mi oldu"
"Yara yine kanıyor sanırım ve ben şuan aşağıda kızlarımla oynayan Chan'i çağıramam"
"Dur dur dur sakinsin değil mi"
"Sence?"
"Geliyoruz, hyun da gelicekmiş"
"Kremin yerini biliyor musun"
"Chan dolaba koyuyordu diye biliyorum"
"Tamamdır"
Tek başıma bir bokuda yapamadığımı düşünebilirsiniz ama asıl korkum o değil, ne zaman tek başıma kendim bir şeyler yapmaya çalışsam boka sardığı için artık abimde. Ufacık bir şey olduğunda bile bizi aramazsan döverim diye tehdit ediyordu...
Kanadığını anladığımda üstümdeki tişörtü tamamen çıkarıp yatağın üstüne atmıştım ve banyoya ilerleyip pamuk almıştım. Arada kanardı ama acı yapmazdı bu sefer hem kanıyor hemde acıyordu, garip karnıma baskı bile yapmamıştım.
"Baba!" kapının ordan gelen Chae'nin sesiyle pamuğu yaraya bastırmayı bırakıp, "efendim balım?" demiştim. "Baba işin bitmedimi neden hala gelmedin kahvaltı hazırmıs babam dedi" kanın akmasıyla ve acıyla dişlerimi sıkıp.
