Aşağıya indiğimizde Arden'i gördüm. Beni süzdükten sonra dönüşüm geçirdi,tek bir sorun var. Şuan karşımda kurtçuk vardı.
Ney kurtçuk mu?
Öf bir dur be birde seninle uğraşamam.
Aman iyi ama kurt hali hoşuma gitti he.
Öf sus. Arden'e döndüğümde yüzümdeki şaşkınlığı görmüş gibiydi hatta anlamış gibi. Başıyla sırtını gösterdiğinde ne demek istediğini anladığımda hızla kafamı salladım.
"Asla olmaz." dediğimde zihnimde bir ses yankılandı. Merak etme birşey olmaz. Sesi duymam ile gözlerim irice açıldı. Gözlerim tekrar Arden'i bulduğunda onun dediğini anlamam uzun sürmedi.
Arden yavaşça yere oturduğunda koltuk altımdan geçen parmaklar ile Arden'in sırtına oturtulmuştum. Bu sefe hayret ile baktığım kişi Rüzgar olmuştu. Sıkı tutun. Dediğinde yelesine iyice sarıldım.
~
Yavaşlamaya başladığında kafamı yelesinden kaldırdım ve etrafa baktım. Büyük bir duvar benzeri birşey vardı. Ne başını nede sonunu görebiliyordum. Ortada da kocaman bir kapı vardı. Kapının önünde ise iki tane kocaman kurt. Aslında bu kurtlardan neredeyse her yerde vardı.
Biz geldiğimiz zaman kapı aralandı. Arden diğer kurtların yanından geçerken kurtların nerdeyse iki katıydı -ki diğer kurtlar bile normal kurtların iki katıydı-
İçeri girdiğimizde büyük bir şamata koptu. Alkış sesleri, çığlıklar, ıslıklar ve daha fazlası. Daha fazla dayanamayıp kulaklarımı kapattım. Arden kafasını ilk önce bana çevirdi ardından hırladı. Hırlaması ile bütün kalabalık sustu.
Yavaşca kulaklarımı açıp kalabalığa baktığımda kimisinin şevkat kimisinin huzur kimisinin ise öldürücü bakışlar attığını gördüm. Bana ölümcül bakışlar atanlardan daha çok sinirlendiren bir şey vardı, Arden'in kurt haline hayranlık ile bakanlar kızlar...
Hepsinin kafasından tutup şu duvarlara çarpsam ne olabilir ki en fazla. Neden sinirlisin bu kadar ne oldu? ona aldırmadan bakışlarımı kızların üzerine tuttum. O da baktığım yöne bakınca ne olduğunu anlamıştı sanrım. Kızlar göz hizamdan çıktığı zaman başka kızları göz hapsine alıyordum.
Gözlerimi kızlardan çekmeyi başarıp etrafa bakındığımda kalabalığın sonunu göremediğini fark ettim. Doğru ya Rüzgar demişti. Delta alfaları yönetir ve alfalar kurtları ve tek delta Arden olduğuna göre yüksek ihtimal şuan bütün kurtadamlar burdaydı.
Sonunda Arden durdu ve yere oturdu. O yere oturduğu gibi bende üstünden aşağıya atladım. Üstümü silkeleyip kafamı kaldırdığımda Laira ile göz göze geldik. Laira koşup bana sarıldığı zaman aynı şekilde karşılık verdim. Kemik kırılma sesleri ile arkamı döndüğümde Arden'i insan formunda görmüştüm üzerinde bir pelerin vardı.
Onu hiç bu kadar ciddi bir ifade ile görmemiştim. Benimle göz göze gelince yanağının kenarı hafif kıvrılsada hemen kendini toparladı ve elini belime atıp bir yöne doğru yürüttü.
Gördüğü yere baktığımda kocaman bir sarayla karşılaştım. Bir an duraksasam da hiç bozulmamış gibi yürümeye devam ettim. Arden'e bir şey söylemek için kafamı çevirdiğimde omuzuyla biraz bakıştıktan sonra kafamı kaldırdım ve Arden'e baktım. O da bunu farketmiş gibi kafasını bana çevirdi.
"Bir sorun mu var, bir şeyi mi beğenmedin?"
"Hayır hayır ondan değil sadece şeyi merak ediyorum sizin dediğinize göre bende bir kurtsam neden dönüşemiyorum?" Dediğimde çenesi kasılmıştı. "Çünkü o Olivia denen-" dedi ve durdu. "Sana o verdiği bileklik senin kurt içgüdülerinin ortaya çıkmasını engelliyordu. Ben sana hepsini öğreticem merak etme." Dediğinde kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mucizem
WerewolfMila'nın okul dönüşünde olanlar sayesinde bir kurdun ona mühürlenmesi. Bütün deltaları öldüren bir delta kurdun ona mühürlenmesi peki. Peki ya o deltanın zaafı Mila ise,o zaman ne olacak? Herkesin aklında aynı soru var bu hikayenin sonu nasıl bitece...