Köstebek

715 34 0
                                    

Sabah uyandığımda Arden'i odada göremeyince hızla üzerimi değiştirdim ve kokusunu takip ederek çalışma odasına kadar geldim. Muhafızların benim geldiğimi duyurmasına kalmadan kapıyı açıp içeri girdim. Çalışma masasında sırıtarak bir şeylere bakan Arden'i görünce onun yanına adımladım ve dizine oturdum.

Kafamı masaya çevirdiğimde taç giyme töreni için yapılmış süslemelerin bir kaç örneği vardı. "Seçmemiz için yolladılar hangisni daha çok beğendin?" Arden'in erkeksi sesi ile gülümserken örneklere baktım daha soft ve asil gözüken bir dekorasyonu seçtim. O sırada bir muhafızın kapıyı tıklaması ile istemsizce başım kapalı kapıya döndü. "Gel." Arden'in söylemi ile muhafız geldi ve kararsız bir ifade ile selam verip bize baktı.

Ben onun bu halini anlamdıramazken konuştu. "Kralım bizim sürümüzden çıkan bir mektup sahbinden şüphelenen görevliler hadleri olmayarak mektubu açıp okumuşlar. Bu mektubu sizin de okumanız gerektiğini düşündük." Dedi ve beyaz mektubu masanın üzerine bırakıp selam verdi ve çıktı.

Arden'den önce uzanıp mektubu aldım ve zarfında çıkarıp sesli bir şekilde okumaya başladım.

Prens Andre'ye

Prensim yarın taç giyme ve evlilik yemini beraber yapılacak. Akşam üzeri yapılacak bu törene bütün kurtlar davetli. Gördüğüme göre hem Mila hem Kral Arden bu tören için oldukça heyecanlı. Ben istediğimiz bir şey varsa büyük bir zevkle size yardıma hazırım.

Sadık Elçiniz Daniel

Mektubu okumayı bitince sakince kafamı çevirdim Arden'e baktım. O sinirden bir yumruğunu sıkarken uzun zamandır yapmayı planladığım plan için çok güzel bir avantaj olacaktı bu adam. Elimi Arden'in yumruğunu üzerine koydum. "Arden sakinleş. Bu adama hiçbir şey yapmayacaksın." Benim dediğim ile o şaşkın bir ifade ile bana bakarken benim yüzümde sinsi bir gülüş vardı. "Ne demek bir şey yapmicam?"

"Taç giyme törenine kadar bu adam hayatta kalıcak. Taç giyme töreninden sonra onunla ilgili bir planım var ama yardımın lazım." Benden böyle bir şey beklemediği için oldukça şaşırsada hemen topladı ve o da benim gibi sırıtmaya başladı. "Kraliçem nasıl istiyorsa öyle olsun." Onun kucağından kalktım ve bir kağıt bir kalem alarak kapıya çıktım. Arden de benim arkamdan ayaklanmıştı. "Senin gelmene gerek yok kahvaltıda görüşürüz." diyerek kapıyı yüzüne kapattım.

Etrafıma baktığımda mektubu bize getiren muhafızı gördüm. "Beni bu mektubun sahibini nerede tutuyorsanız oraya götür." Adam hızla kafasını salladı. Önde o arkamda sürekli yanımda gezen iki asker ve yanımda Annabel ile adamı takip ettim.

Sarayın en altında yasak olan yere gidince etrafa baktım. Hem havasız hem de rutubetliydi. Burda fazla kalmak istemediğim kanaatine varınca muhafıza baktım bir parmaklığın önünde duruyordu. Oraya ilerledim ve parmaklıkları açmalarını söyledim.

Yerde yatan adam başını kaldırıp bana bakarken ben onun bulunduğu yere girmiştim. Yanımdaki muhafızlar adamın iki kolundan tutarak ayağı kaldırınca yüzümü olabildiğince kadar sert bir hale soktum ve konuşmaya başladım. "Bir mektup yazıcaksın. Yazdığın mektupta taç giyme töreninin ertelendiğini ve daha hazırlıkların başlamadığını belirticeksin." Ben cümlemi bitirince adam alayla güldü. "Bunu neden yapayım?"

Gözlerim ile adamı süzdüm. Herhalde bulunduğu durumun farkında değildi. Yanındaki muhafıza işaret ettiğimde hızla adama bir yumruk attı. "Yazıyor musun?"

MucizemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin