Korku. Tek kelimelik iki hecelik olmasına karşın anlamı o kadar çok büyük ve güçlü ki, sanki o tek kelime dünyanın en güçlü ve en zayıf şeyi. Kafanızın içini kemiren kalbinizi gümbür gümbür attırıp sizi derinlemesine etkileyen. Bir kelime bu. Bu iki heceden daha fazla bir şey. Bu anlatılamaz bir şey. İfade edilemez bir şey.
Şu anda korkuyu en derinden yaşıyorum. Bunun nedeni meraklı bir aptal olmam evet ben tam bir aptalım. O koca çenem ve meraklı kişiliğim olmasa bunlar başıma gelmezdi. Kafamı kaldırdım, gözümün önüne düşen aptal saç tellerini kulağımın arkasına ittim. Yatakta doğruldum.
Evde yalnızım anneanem ve dedem gelecek ve ben daha onlar için hiç bir şey yapmamıştım. Mutfağa gittim. Tezgahın karşısına geçtim. Ne yapmam gerektiğini ölçüp biçtikten sonra muzlu pasta, kısır ve mercimek köftesi yapmaya karar verdim. Aslında bunları annemin hizmetçilerine de yaptırabilirdim, ama o zaman anneanem için değerli bir şey yapmış hissetmezdim. Önce malzemeleri bir listeye çıkardım. Evde bulunmayaları marketten almak için üstümü giyinip dışarı çıktım.Marketten alışverişimi yaptıktan sonra eve dönerken telefonumun cebimde titremesiyle husursuz oldum. Elimdeki market poşetleriyle yükselti olan kaldırım benzeri şeyin üzerine oturdum. Arayan numaraya baktım. Yine tanımadık bir numaraydı. Etrafıma bakındıktan sonra telefonu açtım. "Market poşetleri ağır gelmiyor mu? Senin gibi bir kıza" diye söylediğinde arayanın yine o aptal mahluk olduğunu anladım. Gözlerimi devirdim. "Bu seni ilgilendirmez kendi işine bak.
"Aslında bakarsan benim işim sensin. Hanımefendi.
Ağzımdan acayip bir nida çıktı. "Umrumda değilsin iyi geceler bb"
"Hee ne diyon kızım ya"
"Anan diyom güzel mi?"
"Sanane benim anamdan"
"Sen ciddi misin be" diye kahkaha attım. Elimle ağzımı kapatıyordum. Ama kahkahalarımı bastıramıyordu. O sırada bir arabanın park yerinden hızla gidişini gördüm.
Telefona doğru "Şşşt noldu beni öldürmeyecek miydin? Kaçıp gitmen komik oldu. Neyse hadi sana kolay gelsin ben kaçar." Diyip telefonu kapadım.Sırıtarak eve geldim. Yemekleri yapmaya başladım. Zorlansamda yapmayı başardım. Sonra evi toparladım. Ve kendimi koltuğa bıraktım. Televizyonu açıp magazin programlarına baktım. Bir tanesinde durdum. Başlığı görünce çok şaşırdım. Gecelerde olay var" diye bir başlık vardı. Ve gösterilen kişi Fırat'dı. Ünlü Ay holdinglerin genç ortağı Fırat onu çekmeye çalışan muhabirlere saldırdı alkollü olduğu görülen Fırat yanında ki sarışın bayanla mekandan ayrıldı. Ciddi olamazsınız değil mi? Hani bu haberlerde olmaz dı
Pisliğe bak. Elalemin şırfıntı karılarıyla gezer. Sonra bana iyi davranır bok suratlı aptal mendebur. Hayır onu sevmiyorum yanlış anlamayın. Tamam birazcık hoşlanıyor olabilirim ama o ırıspı karılarla gezmesi bir değişik oldum ya. Ay tamam kıskandım şimdi kapayın çenenizi bre kâfirler.
Telefonumu çıkarıp Fırat'ın numarasını buldum. İkinci çalışında açtı. "Alo ne oldu. Sen beni aramazdın hiç kıyamet felan kopucak galiba."
"Gördüm ki şırfıntı karılarla dışarda olaylar çıkarmışsın kimdi o sarı çiyan. Sevgilin mi he?"
"Ne o kıskandın mı? Bir dahaki sefere senle çıkarım istersen bitanem kız sevgilim de değil ayrıca benim gibi bir pileyboyo sevgili yakışır mı?"
"Hahahah güleyim de kaçmasın bari seni mi kıskancam be sadece merak ettim bu kadar"
"Hıhı belli canım belli ama istiyorsan senide çıkartırım. Ama gecenin sonu hayal ettiğin gibi olmaz"
"Taa burdan göz kırptığını görebiliyorum lan pis sapık. Telefondaki seri katil bile senden daha iyi."
"Ha?"
"Ne yo-yok bir şey canım. Her neyse ben kapatıyorum hadi bay."
Telefonu kapattıktan daha doğrusu suratına kapadıktan sonra. Çenemin düşüklüğüne bir kaç küfür saydırdım. Sonra işlerime devam ettim.Saat 20:00 olduğunu gördüm. Birazdan tontonum ve dedem gelirlerdi. Her şey hazırdı. Odama çıktım. Üstüme başıma düzgün bir şeyler giymek için dolabımı açtım. Havalar soğuk malum kış ayındayız. Yani ona göre giyinmem gerek kalın bir oduncu gömleği giydim. Altıma da bir pantolon giydim. Giyindiğim sırada telefonum çaldı. Bilin bakalım kim arıyor hadi hadi tahmin edin. Edemediniz dimi? Beni acaba sapık gibi kim arıyor. Hadi bir düşünün. Bulamadınız mı? Ben söyleyeyim.
BİLİNMEYEN NUMARANe kadar şaşırdınız değil mi ? Bende öyle.
"Alo ne var canım. Aramadın merak ettim valla gözlerim telefonda takılı kaldı. Acaba beni öldürmeye çalışan katil ne yapıyor ah çok özledim seni."
"Dalga geçme istesem seni 10 dakikada öldürürüm. Ama ben senin uslu bir kız olduğunu biliyorum ve daha yaramazlık yapmayacağını da. O yüzden sana zarar vermiyorum. Hem bu arada çok güzel bir vücudun var. Fark etmiş miydin? Kıyafet seçimin berbat ama biraz daha seksi şeyler giyebilirsin."
"Ne sen nerden noluyo lan senin ağzını burnunu dağıtırım pis sapık katil. Sen her kurbanını dikizliyor musun böyle." diyerek cama koştum tül vardı ama beni nasıl görmüştü. Camı açıp etrafa baktım.
"Benim gözlerim çok keskindir." Telefona gözlerimi devirdim. "Neden ben senle konuşuyorum ki? Hem beni öldürmek istemiyor musun? Ne salak bir adamsın sen böyle."
"Hop dur bakalım seni öldürsem çoktan 100 defa ölmüştün. Hem öldürmeyi biraz abartmış olabilirim. Katil olabilirim ama şu an seni öldürmek içimden gelmiyor." dedi.
'Lan adam katil ne bok yemeye adamla konuşuyon ağzına iki tane çarpıcam ha şimdi' diyen iç sesime göz devirdim. Aslında haklı ben neden bu katille konuşuyorum iyice delirdim. Allahım sen keçilerime mukayet ol. Müstesna edasıyla bunları aklımdan geçirirken telefondaki sesle irkildim.
"Hey orda mısın Küçük MERAKLI?"
"Burdayım burdayım da ben niye senle konuşuyorum ki insan hiç onu öldürmek isteyen biriyle konuşur mu be hadi kapatıyorum bi daha beni arama yoksa seni polise veririm. Anlıyor musun? Beni rahatsız etme ve beni dikizleme? Senin ağzına sıçarım bak sinirlendim sen nasıl beni izlersin namussuz pislik bir genç kızın odasını izlemeye utanmıyor musun tüüüh senin kalıbına Allah ıslah etsin seni falloş beyinli."
"Nefes al biraz be tamam bir daha seni telefonla rahatsız etmem ama bu seni rahat bırakacağım anlamına gelmez."
Dedi ve kapattı. Rahatsızlıkla aşağı indim. Biraz sonra tontişim ve dedem geldiler. Sarılıp hasret giderdikten sonra yemek yeyip yattık.Tam 1 hafta kalmıştı. 18 oluyordum. Mükemmel bir şey. Reşit oluyordum. Olum herşeyi yapabilirim lan. Annemle babam evde büyük bir parti veriyorlardı. Benim için kendimi değerli hissediyordum. Bakın arkadaşlarım vardı. Yeşim ve efe bunların başını çekiyordu. Yeşimi ilk okuldan tanıyorum efeyi de mahalleden onlar benim en iyi arkadaşlarım. Ama ailemden birileri benim için böyle şeyler yapınca farklı oluyordu. Kendimi daha iyi hissediyordum. Onları ilk gördüğüm gibi atarlı değilim artık. Benim için yaptıkları onca şeyden sonra anladım. Onları seviyorum. Ve mutlu olmak istiyorum. Sadece mutlu olmak.
Düşüncelerimi günlüğüme yazdıktan sonra ışığı kapadım. Yatağa yattım. Gözlerimi kapadım. Ve kendimi uykuya bıraktım.
DÜZENLENMİŞTİR..
İYİ OKUMALAR...
SİZLERİ SEVİYORUM..
XXX
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA VE MERAKLI | DEVAM ETMEYECEK
Genç Kız EdebiyatıKafamdaki çuvalı çıkardığında, gözlerim karanlığa alıştığı için önce karşımdakini tam göremedim sonra tam bağıracakken ağzımda bant olduğunu fark ettim. Ellerim ve ayaklarım bağlanmış bir şekilde eski bir sandalyede oturuyordum. Karşımda kini tam gö...