12. Bölüm: Gün Işığı (2)

8 1 0
                                    

Boğuk gelen konuşmalar yavaş yavaş anlaşılır bir hal alıyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Boğuk gelen konuşmalar yavaş yavaş anlaşılır bir hal alıyordu. Rüya ile gerçeklik arasında duyduğum bu sesler oldukça tanıdıktı. "Nasıl çıkacağız buradan?"

"Az sessiz ol sinirini şu an atma."

"O kızı öldüreceğim. Ya Danny'in o gaza alerjisi varsa bu çocuğun her şeye hassasiyeti var."

"Düşünmeye çalışıyorum, sessiz ol dedim."

Gözlerimi yavaşça araladığımda odadaki ışık canımı yaktı. Buğulu görüntüler yerlerine oturmaya başlamıştı odanın içerisinde dolandırdığım gözlerim sarışın ile karşılaştı. "Uyandı." Yanımdan yükselen hışırtı sesleriyle bakışlarımı Bertwin'den ayırdım. "İyi misin? Başın ağrıyor mu?" Dmitry'nin endişeli sesi canımı yakmıştı. İlk defa onu böylesine endişeli görüyordum.

Sessizce başımı aşağı yukarı salladığımda anında hissettiğim acıyla pişman oldum. Gözlerimi kapatarak acının geçmesi için bekledim ardından gözlerimi açarak Danny'e baktım. O da bizim gibi sandalyede siyah kalın iplerle bağlanmıştı. Diğer ikiliye baktığımda hepimizi aynı şekilde bağladığını fark ettim. Kollarımızı arkadan bileklerimizi sardığı iple sabitlemişti o ipin devamı ise ayaklarımızı saracak şekilde devam ediyordu. Odanın içerisinde hiçbir eşya yoktu sadece bizim üstünde oturduğumuz sandalyeler vardı.

Tekrardan Danny'e bakıntım. Göğsü inip kalkıyor yaşadığını belli ediyordu ancak nefes alışverişi düzensiz gibiydi. Birkaç saniye onu izlediğimde bir yerde nefesi tamamen kesildi. Endişeyle Bertwin'e baktım ancak o benden daha da endişeli gibiydi. "Danny'e ne yaptı? Gazdan mı etkilendi?"

"Hayır bize içecek verdi sizin odaları gezdiğinizi içeride beklememiz gerektiğini söyledi." Bakışlarını Danny'in üzerinden ayırmamıştı. "Hangi odaya götürdü sizi?"

"Oturma odasına işte." Dmitry'nin gülme sesi yükseldi ancak bu sefer sinirden gülüyor gibiydi. "Resmen bizi tuzağa düşürdü." Bertwin çatık kaşlarıyla ona döndü. "O mükemmel beynini çalıştır, sen şimdiye plan kurmuşsundur. Danny hiç iyi değil."

Parlak yıldızları bana döndükten sonra arkadan bağlanmış olan koluma baktı. Bayılmadan önce söylediği şeyi yapıp yapmadığımı merak ediyor gibiydi. Başımı yavaşça salladım. Aldığı yeri bildirim ile önüne döndü. O andan sonra odaya sessizlik çökmüştü. Sıkıca sarılmış olan bileğimin ardındaki hançere uzanmaya çalıştım. Ne kadar denersem deniyim parmaklarımla hançerin ucunu tutabilsem de gücüm tam yerine gelmediğinden aşağıya doğru çekemiyordum. Bileklerimdeki ip canımı yakmaya başladığında çabalamayı bıraktım ve başımı geriye doğru yaslayarak sesli bir şekilde nefes verdim. "Biraz daha çabala lütfen." Dmitry'nin sözleriyle doğrularak hançeri aşağıya çekmek için tekrardan çabalamaya başladım. Bu kadar sıkı bağladığım için kendime lanet ediyordum. Ne kadar önlem almak için yapmış olsam da Hannah'ın ipleri bağlarken hançeri görüp görmediğinden bile emin değildim. Tuzağa düşürmek için bırakmış da olabilir aptalı oynadıktan sonra tek çıkış yolumuzu elimizden alabilirdi.

Kayıp Rüyalar: Yıldızlara Kalan Aşk (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin