Bölüm 3: Ümit Tohumları

95.2K 5.6K 1.4K
                                    

Helloğğ!

Çok heyecanlıyım, yorum yapmayı unutmayalım! 💐

Medya: Berzan

Bölüm 3: Ümit Tohumları

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 3: Ümit Tohumları

Zaman kavramını yitirmiş, içimdeki küçük çocuğun yarası burada geçirdiğim süre boyunca daha da kanamıştı.

O yaranın ismini 'Baba' koymuştu küçük Bade.

Gittiği okulda ailesi olmadığı için dalga geçilen bir çocuktu o küçük kız. Şu an ki aklıyla akran zorbalığının ne demek olduğunu anlıyordu. Ancak o zaman sırf onunda babası olsun diye güvenlikçi adama bile baba diyen bir kız için çok acımasızcaydı.

Kaç saattir buradayım bilmiyordum.

O ayı tarafından zorla getirildiğim odada ufak bir pencere vardı sadece. Odanın her yerine bakıp camı kırabileceğim bir şey aramıştım ama yoktu.

Her şeyi hesap etmeleri beni delirtirken, köşede duran eskilerden kalma tekli koltuğu sırtlayıp cama fırlatmayı bile düşünmüştüm.

Ama ne yazık ki ben Hulk değildim.

Sinirden bir ara saçımı başımı yolmuştum. Sonra kendime "Sakinleş." dedim.

"Bu sen değilsin.. Çözüm üret hemen Bade."

Ben düşünüp dururken sabah olduğunu bile fark etmedim. Taa ki kapı açılana dek.

Kapıyı açan, sanırım dört numara olan hödük Ferzan'dı.

Yatağın önünde iki büklüm oturduğumu gördüğünde kaşları havalanırken yüzünde bir ifade belirdi ancak umursamadım.

Ağrıyan belim yüzünden zorlukla yerden kalkıp yavaşça yanına yaklaştım. Dikkatle her hareketimi süzen adama bir kaç saniye duygusuzca baktım önce.

Tam konuşacaktı ki, bir şey demesine fırsat kalmadan suratına yediği tokatla ne olduğunu şaşırırken yüzü sağ tarafa çevrildi.

Umursamadan onu itekleyip kapıdan dışarı çıkmaya çalıştığım sırada kolumu sıkıca kavradı.

"Ne yaptın lan sen az önce?!"

Bağırarak konuştuğunda suratım buruştu. Çok başım ağrıyordu.

Sinirlenmesi için gülerek "Osmanlı tokadını bilir misin?" deyince hayvan gibi böğürmeye başlayıp koluma daha da asıldı.

"Bana bak kızım, senin bu sert kız ayakların sökmez bize! Dua et kadınsın yoksa-"

Üzerine doğru yürüyüp "Yoksa?" dediğim sırada Aram denen o şahsiyet geldi.

"Ne oluyor burada?"

Bunların hepsinde bağırarak konuşma sorunu vardı sanırım. Kolumu sertçe Ferzandan kurtarıp beni odaya kapatmasının hesabını sormak için Aram'a ilerleyeceğim sırada arkamdan tekrar koluma asıldı Ferzan.

BİR KÜÇÜK SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin