Bölüm 16: Gün Doğumu

66.7K 4.1K 2K
                                    

Hellooo!

Bomba gibi bir bölümle karşınızdayım! Sizden ricam satır arası yorum yapın lütfen. Yorumlarınızı tek tek okuyorum ve motive oluyorum 🥹

Bu aralar bitkin hissediyorum kendimi.. Şu bölümleri yazabildiğime bile şükrediyorum. Dertleşme seansını da yaptığımıza göre bölüme geçelim aşolarım.

Bölüm 16: Gün Doğumu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm 16: Gün Doğumu

Güçlü görünmek için çabalamaktan, hiç kırılmamış ve üzülmemiş gibi dik durmaktan bıkmıştım artık.

Güvenip biraz da olsa içimi açtığım bu insanları kaybetmekten deli gibi korktuğumu iliklerime kadar hissediyordum.. Olmuştu işte, korktuğum başıma gelmişti. Artık onlara basit sebeplerden sırtımı dönemezdim. Her gece saçlarımdan öpülmesine, gözlerime sevgiyle bakılmasına alışmıştım bir kere.

Üstelik... benim için elini kana bulayan bir babam vardı. Benim yüzümden kötü de olsa birini öldürmüştü. Vicdan azabından yanıp tutuşuyordum. Hıçkırıklarım belki de diğer sokaktan bile duyuluyor olabilirdi.

Söylediklerimden sonra babamın sırtımdaki kolları gevşemişti. Benden ayrılmaması için ona daha sıkı sarıldığımda diğerlerinin ayak seslerini ilişti kulağıma.

Berzan şaşkın sesiyle "Bitanem?" dediğinde cevap vermedim, veremedim.

Babama sarılırken adam şaşkınlıktan konuşamıyor olacak ki sesi çıkmıyordu. Omzumdan tutan eller beni babamdan ayırmaya çalıştığında kollarımı daha da sıkarak "Bırak." dedim ve burnumu çektim.

"Abim, bir bak bakalım sen bana." diyen Aram'a cevap vermediğimde babam "Tamam oğul bırak sen." dedi.

Ardından elleri saçlarıma çıkarken yavaşça okşamaya başladı. Öyle narin gezdiriyordu ki ellerini, sanki kıyamıyor gibiydi ve oturup bu sebepten de ağlayabilirdim. Bu ben değildim ama belki de içimdekileri dökmeye ihtiyacım vardı.

Sesini toparlamaya çalışarak "Kızım... Birtanem, neden babasız kalacakmışsın sen?" dediğinde sakin konuşmaya çalışıyordu. Ancak ona sımsıkı sarıldığım için hızla atan kalp atışlarını duyabiliyordum.

Ağladığım için iç çekerek "Ben... her şeyi gördüm." dediğimde saçlarımdaki elleri durdu.

Ferzan "HAY ANANI AVRADINI SAYIN AŞİRETLER!" diye bağırdı dehşetle.

Babam omuzlarımdan tutup beni hafifçe kendinden ayırdığında itiraz etmeden endişeli gözlerine baktım.

"Ne görmüşsün babam?"
Tedirgindi.. Göz bebekleri titrerken omzumdaki elleri hafifçe sıkılaşmıştı.

İçime dolan öfkeyle kendimi ondan çekerek "At çiftliğine geldim, gördüm yaptıklarınızı! O adamı öldürmek zorunda mıydın?!" diye kırgınlıkla konuştuğumda kaskatı kesildi.

BİR KÜÇÜK SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin