Bölüm 12: Ruhu Dağınık Kadın

71.3K 4.7K 1.7K
                                    

Helloğğ! 

Bu hafta bölümü öyle zor tamamlayıp bitirdim ki, o koşturmacanın arasında yazdığım için kendime şaşırıyorum ajdjsksk
Değerinizi bilin sevgili güzell okuyucularım ♥️

Yorum yapmayı unutmayalımm, hadi bölüme koşalım 💐

Yorum yapmayı unutmayalımm, hadi bölüme koşalım 💐

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


12. Bölüm: Ruhu Dağınık Kadın

Koşar adımlarla hastaneden içeri girdiğimizde Berzanı takip ediyordum. Hamza'nın son durumu nasıldı bilmiyorduk ve buraya gelene kadar endişe duygusu içimi kemirip durmuştu. Nefes nefese asansöre bindiğimizde Berzan elimi tutunca ona döndüm.

"Sakin ol güzelim, abim iyi olduğunu söyledi."

Gözlerimi kapatıp kafamı salladığımda asansörün açılan kapısının sesini duyar duymaz dışarı çıktık. Koridorda hızla ilerleyip bir odanın önüne geldiğimizde Berzan hızla kapıyı aralayıp içeri girdi.

Ben.. içerden gelen sesleri duyarken öylece kapıda kalmıştım. Hem kaçtığım insanlarla yüzleşecek olduğum için, hem de Hamza'yı nasıl bir halde göreceğimi bilmediğim için içeri giremiyordum. Kendimi cesaretlendirip derin bir nefes aldıktan sonra içeri girdiğimde bütün bakışlar bana dönerken herkesin burada olduğunu gördüm.

Yüz ifadem nasıldı bilmiyordum ancak gergindim. Onlar ise tedirgin bir ifadeyle bana bakıyordu.

Bawer bey bana doğru bir adım atıp "Kızım.." dediğinde bakışlarımı yatağa sırtını yaslamış olan Hamza'ya çevirdim. Sağ gözü şişmekten kapanmak üzereydi, sol yanağında büyük bir morluk vardı ve.. bileği sargıdaydı. Göz bebeklerim titrerken titrek bir nefes aldım. Her zaman ki gibi gülümseyerek bana bakarken yutkundum.

"Abla!" diyerek hareket edecekken acı dolu sesiyle inleyince endişeyle öne atılıp yanına koştum.

"Hamza? İyi misin ablacığım?"

Sessiz kalıp bana baktığında yüzüme yerleşen üzgün ifadeyle ellerimi usulca yanaklarına yerleştirdim. Yanağında morarmış olan yeri narince okşayıp "Canın çok yanıyor mu?" diye mırıldandığımda dudakları kıvrıldı.

"Şimdi çok iyiyim abla. Hem sen bir de karşı tarafı gör."

Başka zaman olsa şakasına gülerdim ancak dudaklarım bırak kıvrılmayı daha da büzüldü. Ne ara Hamza'yı bu kadar benimsemiştim bilmiyordum ancak o evde ilk andan beri bana kucak açan tek kişi bu genç çocuktu.. Yaşına göre oldukça kalıplı olsa da çok duygusal bir çocuktu Hamza. İnsanın konuştukça konuşası ve her daim koruyup kollayası geliyordu.

"Hamza.." dedim canını acıtmaktan korkarak elimi çekerken.

"Sana bunu kim yaptı? Ne oldu?"

Çektiğim elime uzanıp tuttuğunda bakışlarım ellerimize düştü. Sargılı olan bileğine bakarken sıkıntılı bir nefes aldım.

BİR KÜÇÜK SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin