2.0

38.3K 1.9K 213
                                        

Ben geldimm. Naber tavşanlarım?

Melis'in iç dünyasından oluşan, geçmişini ve hayatını öğrendiğimiz bir bölüm oldu.

Yazıp artıyorum umarım göze çok batan bir yazım hatası yoktur. Görürseniz söyleyin.

Biraz geç kaldım, kızmayın olur mu?

3K olduk🧡

3K olduk🧡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İyi okumalar...

Geçmiş bir urgan gibiydi; sizi boğar, nefesinizi keser ölmek için yalvartırdı. Bazen birden nefesinizi keserken bazense derinize izini bırakır, kendini unutulmaz kılardı. İzini koyulaştırır, görüntüsünü zihninize kazırdı.

O kadar yavaş hareket ederdi ki bazen nefesinizi kesene kadar anlamazdınız ya da tehlike olarak görmezdiniz. Geçmiş ölümdü, geçmiş zihinlerimizi öldürürdü.

Bir ipti geçmiş urgan gibi güçlü olmazdı çoğu zaman ancak daha acı verici olurdu. Keserdi derini, akan kanınla birleşir hücrelerine yerleşir boğazını paramparça yapana kadar durmazdı.

Bir çift eldi, geçmiş. 10 adet parmaktı. Acımazsız gözlerdi, geçmiş. Vücudumu korkudan titreten bir sesti, geçmiş. Korkunçtu, acı vericiydi, kabustu.

Bir adamdı, geçmiş.

Amcamdı, geçmiş.

İp derimi keserken kalınlaşıyor, canımı yakıyordu. Urgan vücudumu bağlıyor, bana dokunuyordu. Saç diplerim beni geriye çekiyordu. Saçlarım çekiliyordu. Ses duyuluyordu, onun sesi.

HAYALPEREST/ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin