2.8

30.3K 1.6K 297
                                        

Ben geldimmm, naber tavşanlarım?

Geçen bölümde zaman atlaması vardı bu yüzden bu bölümü okuduktan sonra bir önceki bölümü daha iyi anlayacaksınız.

Bölümü silip silip yazdım. En içime sinen bu oldu. Düzenlemeden atıyorum. Umarım beğenirsiniz.

İyi okumalar...

12 saat önce...

Ellerimdeki boyayı da temizledikten mutfağa geçtim. Fazlasıyla yorulmuştum ama rahatlamıştım da.

Dün eve geldikten sonra Cenk ile uzun uzun konuşmuş çoğu şeyi halletmiştik. Yani amcam dışında. Şu an ne yapmam gerektiğimi bilmiyordum ancak amcamın kolay pes etmeyeceğini de biliyordum. Eğer polise ya da adalete inansaydım bir saniye durmaz hemen şikayetçi olur yakalanmasını sağlardım ama inanmıyordum.

Evet belki en yakın arkadaşım, kardeşim polisti ancak işe yaramayan bir adalet sisteminde işini doğru yapan polisler ya da yetkililer yeterli gelmiyordu. Sorun sistemdi ve kimse çözmeye gerek duymuyordu.

Açıkçası ben korkmuyordum çünkü beni ilk takip edişi değildi. Üniversitenin ilk yılında beni takip ederken görmüştüm onu ama bir iki gün sonra tekrardan kaybolmuştu. Belki yine gider diye umuyordum. Görmezsem giderdi.

Uyumadan önce ise anonim beyciğimle biraz konuşmuş ona dijital bir davetliye vermiştim. Gelir miydi bilmiyordum ancak gelmesini çok istiyordum. Bu aralar çok yoğundu. Yine de her fırsatta konuşuyorduk. Bir rüya bana çok şey katmıştı.

O benim için adını veremediğim bir yerdeydi. Neredeydi daha anlayamamıştım ancak bende birçok duyguyu hissettiren bir yerde olduğu kesindi.

Ona koşulsuz şartsız güveniyordum.

Buna sebep olan neydi anlamıyordum. Kendimi anlamıyordum ama ona güveniyordum ve sadece güvenmekle de kalmıyordum.

Sadece adını bildiğim bir adam bugün kalbimi açacaktım ve bundan korkmuyordum. Pişman olacağımı hiç düşünmüyordum.

O bana güveni tattırmıştı hem de yıllar sonra.

Yıllardır Emir, Sıla ve Cenk dışında kimseyle bir şeyimi paylaşmamıştım ama şimdi ona geçmişimden, şu anımdan ve hayal ettiğim geleceğimden bahsetmek istiyordum. Onunda geleceğimde olmasını istiyordum.

Açıkçası bu korkunçtu çünkü onun hakkında elde tutulur hiçbir bilgim yoktu. Bu delilikti!

Neyse ki bende deliydim.

Bugün hem iki gün sonra olacak ön gösterim hem de bugün anonim beyciğime her şeyi anlatacağım için gergindim.

Ona her şeyi anlatmaya hazır mıydım?
emin değildim.

Emin olduğum tek bir şey vardı; ona çok bağlanmıştım ve daha da fazla bağlanmadan önce ona anlatıp tepkilerini görmek istiyordum. Gerçek beni tanımasını istiyordum çünkü sonsuza kadar kendini gizleyemezdi.

Ben geçmişimden utanmıyordum, bana bunları yaşatan insanlar utanmalıydı. Ben sadece ondan bir şey saklamak istemiyordum.

Sırf bu ihtimaller çukurundan kurtulmak için gün boyu resim çizmiştim ve beklediğim gibi de rahatlamıştım.

Resim çizmek iyileştirirdi.

Derin bir nefes alarak kahvemi yanımdaki sehpaya bıraktım ve anonim beyciğime yazdım. Birkaç dakika sonrasında gelen cevapla kaşlarım çatıldı.
.

Siz: anonim beyciğimmmm

Siz: neredesin?

Siz: sana bir şeyler anlatmam lazım

Anonim Bey: Kimsiniz?

Siz: anlamadım

Siz: ne demek kimsiniz?

Anonim Bey: neden yazdın?

Siz: Savaş!

Siz: hiç komik değil

Anonim Bey: Savaş?

Anonim Bey: o kim?

Siz: sen ciddi misin!?

Siz: sensin tabi ki

Siz: telefonun sahibi

Anonim Bey: telefonun sahibinin adı Savaş değil tatlım

Anonim Bey: galiba sen de numarasını bulmuş hayranlarındansın

Anonim Bey: kırılmanızı istemediği için sana cevap vermiş olabilir

Anonim Bey: bu ona sürekli yazabileceğin anlamına gelemez

Siz: sen ciddisin

Anonim Bey: evet

Siz: bu telefonun sahibi kim ve sen nesisin?

Anonim Bey: telefonun sahibi Çağrı Savaş

Anonim Bey: ve ben sevgilisiyim

Anonim Bey: Beyza Akbay

Anonim Bey: insanların telefonunu rahatsız etmeyi kesin
.

Elimden düşen telefonla irkilirken tüm algılarımın kapandığını hissettim. Çağrı demişti, ünlü oyuncu Çağrı Savaş demişti. Sevgilisiyim demişti.

İnanmak istemiyordum ama...

Gözümün önüne gelen mesajlar gerçeği yüzüme vuruyordu. Onun adı geçtiği an da değişen ruh hali, tepkileri, anlamadığım cümleleri...hepsi anlaşılmaya başlıyordu.
Gerçekten de oydu değil mi?

Islanmaya başlayan yanaklarımla iç dünyamdan uzaklaşırken tekrardan gerçek yüzüme vurdu.

Yalan söylemişti

Beni kandırmıştı

Ağzımdan dökülen hıçkırıklarla şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım.

Sebebi bilmediğim bir şekilde büyük bir acı vardı kalbimde. Sadece o da değildi, hayal kırıklığına uğradığımı hissediyordum. Güvenim paramparça olmuştu. Ne yapacağımı bilmiyordum ancak durmadan ağlıyordum.

Belki de parçalanan güvenime ağlıyordum?

Bilmiyordum! Sadece canım acıyordu!

Canım çok acıyordu.

Gerçekleri duymak canımı yakarken bunu başkasından öğrenmek beni öldürüyordu.

Evin içinde sadece ağlayışlarım yankılanırken kendimi durdurmaya çalışmadım ve gözyaşlarımı tamamen serbest bıraktım.

Yanılmıştım, pişman olmuştum. Ona duyduğum duygulardan pişman olmuştum.

Bölüm nasıldı?

Ben kaçıyorummm, bay.

Bu arada haftasonu instada oldukca aktof olmayı düşünüyorum. Sizide oraya beklerim.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın Seviliyorsunuz♡

Instagram: elasu-gr

HAYALPEREST/ Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin