Esneyerek uyandığımda, gözlerimi oyarcasına ovdum. Karşımdaki yatak boştu ona "Günaydın." deyip kapıya doğru gittim.
Elim kapı kulpunu tutarken hızla arkama döndüm, gözlerimi açıp kapattım ama bir değişiklik yoktu.
"Nereye gitti bu adam?" sorduğum soru ile eş zamanlı kapı hızla açıldı. Ama bir sorun vardı. Kapı kulpunu hâlâ tuttuğum için kapı direkt olarak yüzüme yapışmıştı, sonra da ben yere.
Düştüğüm yerden kalçamı tutuyordum lanet, bu kadar acımak zorunda mıydı? Diğer elimi de yüzüme koyup sıvazlamaya başladım. Nihayet aklıma bana bunu yapan caniye kafamı kaldırıp bakmak gelmişti ki, gördüğüm kişi ile yutkundum.
O ise bana far görmüş tavşan gibi bakıyordu, olayın şaşkınlığı ile bana uzun uzun baktı beni mi süzüyor lan bu? Süzme yoğurt değilim ki?
İçimden yaptığım espiri yüzünden yüzümü limon yemiş çocuk gibi ekşittim, elimi en sonunda hâlâ kalçamda olduğunu fark edip hızla çektim. Ona ters ters bakıp ayağa kalktım.
"Nerdesin sen? İyi misin? En son uyuyordun, na ara uyandın? Yataktan direkt mi kalktın? Ya dikişlerin açılırsa? Kendine hiç mi acıman yok? Ayrıca kapı öyle mi açılır?" tek nefeste sorduğum her soru ile ağzı biraz daha açılıyordu, en sonunda minik bir 'o' şeklini aldı.
Kafamı kaldırarak ona bakıyordum; bir dakika boyu neden bu kadar uzundu? Yaklaşık kapıya denk geliyordu, 1.98 olduğuna adım gibi emindim. Siyah ve kısa saçları vardı, soluk teni normal rengi olan beyaza dönmüştü, hafif çekik siyah gözleri çok hoş duruyordu.
En sonunda konuşmak aklına gelmişti ki "İyi misin?" diye sordu.
"İyiyim, birazcık kapıdan tekme yemiş, yere yapışmış olabilirim." kafasını suçlu bir çocuk gibi eğdi, Allah'ım bu adam tatlı mı?!
"Pardon," dedi kısık sesle.
"Önemli değil, şimdi sorduğum sorulara cevap verir misin?"
"İlk olarak arkadaşlarımı kontrol ettim, iyiyim, dün gece uyandım sen uyuyordun. Dediğinin aksine gayet dikkatli hareket ediyorum," dediğinde kafamı aynen aynen der gibi salladım.
"Pansuman yapılması gerekiyor," dedim elim ile göğüsündeki yarayı göstererek.
"Hallettim." dedi kısaca. "Teşekkür ederim," dediğinde "Önemli değil," dedim kısaca.
"Ahu Hanım!" bu sefer odaya pat diye giren Bengü'ye ters ters baktım.
"Efendim Bengü, efendim" diye sızlandım.
"Bir bakmanız gerekiyor, Makbule Teyze yine rahatsızlandı." dediği şeyle gözlerimi şaşkınca açtım.
"İyi de bir şeyi yoktu ki, her şey normal gözüküyordu tahlillerde." Bengü ile odadan çıkmadan önce Ayaz'a dönüp "Dikkat et." dedim.
Bana yavaşça kafasını salladı.
❦
Helloo oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AN | Texting ✓
General FictionBir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bilebilirdi ki bu kadar şeyin sadece bir rakama bağlı olduğunu? O yanlış girilen rakam nelere sebep olacak? ...