(Düzenleme; arkadaşlar bölümü bir daha yayınlıyorum, başına bölüm için hazırladığım görseli koymayı, bölüm yayınlama heyecanı ile unutmuşum. Kusura bakmayınnn fotoğrafı aşağıya bıraktımmm)
Ayaz Kara.
Yüzümde dolaşan minik ellerle gözlerimi açtım.Kızım, Hira, ellerini yeni çıkan sakallarımın arasına geçirmiş, yüzümde gezdiriyordu. Üstüme çıkmıştı, kafamı yastıktan kaldırıp ona baktım, Ahu'nun aynısı bir kızım olmuştu. En büyük duam kabul olmuştu. Kocaman mavi gözleri benim uyandığımı görünce sevinçle açıldı.
"Baba!" dedi ellerini çırparak. Duyduğum en güzel hitap bu olabilirdi. Kelimeleri tam telaffuz edemiyordu ama baba demeye çalışıyordu. "Efendim, babasının güzeli. Efendim, benim meleğim." dediğimde kıkırdadı. Yanağına uzanarak büyük bir öpücük bıraktım, gülerek benden çekildi, "Gıdılıyor!" dedi düzgün konuşamayıp.
Dün yeni görevden geldiğim için ikizler benimle uyumak istemişti. Ahu'nun hamile olduğu haber vermesini daha dün gibi hatırlıyordum, o zaman sevinçten dolayı aklımı kaybetmiş ve biraz garip tepkiler vermiştim... Hamilelik boyunca Ahu'ya aşırı dikkatli davranmıştım ama onu sıktığım için Ahu sinirlenip Nalan ablamı buraya çağırmıştı ve doğuma kadar ona iyi misin, diye sormayacağıma dair sözleşme yaptırmıştı...
Sanırım biraz abartmıştım...
Her zaman sakallarımı keserdim çünkü kızım öyle isterdi. Sakallarım onu öptüğümde batıyormuş.
Yatakta döndüğümde Barlas'ın Ahu'ya sıkı sıkı sarıldığını gördüm. Hira bana ne kadar bağlıysa Barlas da Ahu'ya o kadar bağlıydı. Benim dünyam ailemden ibaretti, her yanıyla çok güzeldi. Ahu'ya yaklaşıp onu öptüm, sonra Barlas'ı da öptüm. Hira dudaklarını büzdü, "Baba ben?" dediğinde onu kendime çekip kocaman kocaman öptüm.
Hira'yı kucağıma alıp yataktan kalktım, minik ellerini boynuma doladı. Çok küçüktü minicikti, kucağımda kayboluyordu. Ahu ve Barlas'ın üstünü örttüm, onların ikisi uykucuydu. Eğer uykularını almadan onları uyandırırsam ikiside bana günü zehir ederlerdi.
"Baba, baba." diyen kızımı alıp odadan çıktım. "Efendim benim güzel kızım." dedim bir daha. Ona böyle seslenmem hoşuna gidiyordu. "Kırmızı elbise!" dedi ayaklarını sallayarak. Kırmızı elbiseleri çok seviyordu. "Elbise giymek istiyorum." diye tekrarladı, odasına gitmemiz şarttı. "Emredersiniz prenses." dedim göz kırparak. Kucağımdan onu kaldırıp omuzlarıma oturttum, ellerini direkt omuzlarıma koyup beni sıkıca tuttu. "Uçuşa geçiyoruz, lütfen yakışıklı babanıza sıkıca tutunun prenses hanım!"
Bana sıkıca tutunduğunda sanki onu gerçekten uçuruyormuşum gibi, manevralar yapıp sağa sola koşuyordum. "Ay baba çok yüksek!" dedi Hira gülerken. Küçük kahkahalar atıyordu, benim günüm şenleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON AN | Texting ✓
General FictionBir hastasına iyilik yapmak isteyen Ahu, hastane kayıtlarından aldığı numarayı yanlış girip bir komutana yazarsa ne olur? Nerden bilebilirdi ki bu kadar şeyin sadece bir rakama bağlı olduğunu? O yanlış girilen rakam nelere sebep olacak? ...