Eleven.

407 27 61
                                    

Bu bölüm hürkanın azğından okuyacağız bakalım nasıl olacak. Umarım güzle bir şekilde yazabilmişimdir.

Yazım yanlışları varsa affola.

İyi okumalar...

Hürkan-

Derin nefes sesleri kulağıma geliyordu, emre benim küçük bebeğim, belkide şuan benden biracık korkuyordu çünkü ona çok ciddi ve sert yaklaşmıştım ama bir sebepim vardı Emre'yi ararken kafetarya'ya inmiş ve tam o sırada o Berk denen çocuğun Emre'nin omzuna kolunu attığını hatta ona yaklaştığını görmüştüm eh, haliyle devrelerim biraz yanmıştı. Emre'yi ilk tanıdığım gün aslında sınıfta olmadı, onu okul açılmadan önce öğrenciler okulu daha iyi tanısınlar diye küçük bir gezi olmuştu ve bende orda Emre'yi görmüştüm. Dağınık ve dalgalı saçları, garip ama ona bir o kadar çok yakışan bir giyim tarzı vardı onu ilk gördüğüm anda radarıma yakalanmıştı. Sonrasında ise benim dersime girmiş ve ders boyunca arsız arsız baldırlarıma bakmıştı. Gerçekten çok arsız bir çocuktu ama onu böyle seviyordum ayrıca arsız olması beni nedensiz bir şekilde mutlu ediyordu.

Kucağımda dudakları büzülü şekilde oturan Emre'ye baktım, çok tatlı gözüküyordu ama buna kanıp ceza vermekten vaz geçmeyecektim, ki aslında cezada vermeyecektim hatta belki bu yapacağım şey onun için ödül bile olabilirdi. "Dudaklarını öyle büzmeye devam edersen cezanı ağırlaştırırım" dediğimde gözleri hızla bana döndü ve dudaklarını büzmeyi bıraktı, belinden tutarak onu tam anlamıyla kucağıma oturttum artık yüzü tam karşımdaydı, kalçaları ise tam olarak kasıklarımın üstündeydi. "Cezam ne olacak?" Diyen emre ile hafifçe sırıttım ve hızla dudaklarına atıldım. O şaşkınlıktan ilk tepki verememiş sonrasında dudaklarımı büyük bir açlıkla karşılamıştı.

Kalçalarını tutarak onu kendime bastırmaya başladığımda ağzımın içine hafifçe inlemeye başladı, aslında o sevgilim olmak istediğini söyleyene kadar ona içimdeki azgın karakteri göstermeyecektim ama kendimi tutamamıştım. Yavaşça dudaklarından ayrıldım bir elim ise Emre'nin tişörtünün altına sızmıştı. "Teklifim Karaaslan? Yarına kadar bekleyemeyeceğim" dediğimde tatlı tatlı güldü hemde en cilvelisinden "senin sevgilin olmak istiyorum, ama arsızımdır seni çıldırtırım" dediğinde hafifçe kıkırdadım çünkü kendisi daha sevgilim olmadan bile beni çıldırtıyordu. Tekrar dudaklarına atıldım ve yine şehvetle öpüştük Emre'nin tişörtünün altındaki elim ile Emre'nin göğüs ucunu sıkıyor ve onun inlemesini sağlıyordum. Tekrar göğüs ucunu sıkacağım sırada tıklatılan kapı ile duraksadım.

"Profesör girebilir miyim?" Diyen bir ses duyduğumda ağzımdan kısık bir küfür çıktı ve ellerimi Emre'nin üstünden çekerek ona sessiz olmasını ve saklanmasını söyledim malum basılmak istemezdim, içimden saydıra saydıra önce kilidi ardından kapıyı açtım ve karşımda özel ders verdiğim bir öğrencimi gördüm. "Ah kapınız kitliydi demek, profesör benim özel derslerime ne zaman başlayacağız?" Diyen öğrencimle hafifçe kaşlarımı çattım özel ders vermeyi seviyordum çünkü öğrenciler daha rahat oluyor ve herşeyi daha kolay öğrenebiliyorlardı. "Haftaya Çarşamba yaparız olur mu?" Dediğimde öğrencim hafifçe başını vesallayıp teşekür etti ve ardından hızla yanımdan ayrıldı.

Ben hızla kapıyı kapatıp Emre'yi saklandığı yerden çıkardım o ise kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu "ah özel ders bunu aklından tamamen çıkarmışım, profesör bana da özel bir ders vermek ister misiniz?" Diyen emre ile sertçe yutkundum bu çocuğun ne kadar arsız imalar yaptığını size söylemiş miydim? "Tabiki Karaaslan neden olmasın?" Dediğimde arsızca güldü ve bana daha çok yaklaşarak dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı. "Ah öyleyse bana hemen bugün özel ders verebilirsin" diyen emre ile hafifçe kaşlarımı çattın. "Seni eve atacağım" dediğinde ise ağzımdan kocaman bir kahkaha firar etti emrede benim gibi gülerken hızla eğilip yanaklarını öptüm. Sevdikçe sevesim geliyordu bu çocuğu.

"O zaman beni eve at hadi otoparka gidelim" dediğimde hevesle başını salladı ve ilk önce o odadan çıktı ondan 5 dakika sonra ise ben odadan çıktım eh yakalanmamaya çalışıyorduk, emre oldukça hızlı yürüyordu ben ise sakin adımlar atıyor yanıma gelen öğrencilerle sohbet ede ede normal bir imaj çiziyordum taki otoparka gelene dek. Otoparka üstün kötü bir bakış attım şuan kimse yoktu o yüzden hızlı davranmalıydık hemen cebimden araba anahtarını çıkardım ve arabanın kilidini açarak emreyle aynı hızda arabaya bindik. Kaçak iş yapıyorduk sanki öyle bir heycan vardı üstümüzde. Arabaya bindiğimiz gibi derin nefes verdik ve ben hızla arabayı çalıştırdım.

Emre'nin evinin önündeydik ben arabayı yeni park etmiştim ve şimdi arabadan iniyorduk "ev biraz dağınık olabilir kusura bakmazsın değil mi?" Diyen emre ile kocaman gülümsedim neden kusura bakacaktım ki, o bir üniversite öğrencisiydi elbette dağınık olabilirdi. Emre cebinden çıkardığı anahtar ile yavaşça kapıyı açtı ardından ayakkabılarını çıkararak içeri girdi peşinden de ben girdim. Evi büyük ve güzeldi bir üniversite öğrencisine göre fazla büyük bile olabilirdi. "Beni takip et hürkan" diyen emrenin peşinden ilerledim tabi önce kapıyı kapatmıştım. Emre pıtı pıtı önümden ilerlerken benim gözlerim nedensizce kalçalarına kayıyordu içimdeki o azgın adamı saklamalıydım ama Emre'nin kıvırta kıvırta yürümesi bana pek yardımcı olmuyordu.

Emre yavaşça bir kapı açtı ve odasını gördüm evet biraz dağınıktı ama bir o kadarda düzenliydi gözlerim ise tek bir yerde takılı kalmıştı Emre'nin yatağının üstündeki hafif ıslak siyah iç çamaşırında. Emre'nin söylediği şeyler ise sadece kulağıma ulaştı çünkü şuan sadece o iç çamaşırına bakıyordum taki emre beni yok edecek o cümleyi söyleyene kadar.

"Ah üzgünüm, dünden kalmış seni düşünürken oldu. Ama şuan odaklanman gereken şey o değil, birazdan üstünü değiştirecek kişide yani bende olmalı odağın ah tabi her şeyi kaçırmak istiyorsan sen bilirsin sevgilim."

Selaaaaaaam

Nasılsınızzzzz

Bölümü beğendiniz mi? Size birşey itiraf edeceğim bu kitapa hemen smut yazmak istiyorum 🤭

Yıldızıma basar mısınız? ⭐


Sizi seviyorummm 🐰💗

Flys kaçar...

A Teacher's Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin