Beyaz montumu ve mavi Jean kot pantolonumu giyip Trabzon'a gideceğim çünkü Tahir kaleliyi görmem gerek ehe.
Yazım yanlışları varsa affola.
İyi okumalar...
❋
Gözlerim yavaşça duvara kaydı pasta'nın tüm kreması ve içindeki malzemeler duvara yapışmıştı, birçoğu da yere düşmüştü, gözlerim hızla dolarken kalbimin parçalandığını çok net bir şekilde hissettim. Emir hızlıca kolumu tutup beni hürkandan uzaklaştırdı zaten yakınmıydık onu bile fark edememiştim çünkü aklımda sadece hürkanın söyledikleri ve duvara pasta fırlatması vardı. "Hepiniz siktir olup gidin evimden emre ile yanlız konuşmak istiyorum!" Diyerek tekrar bağırdı hürkan, ömer hızla benim önüme geçti "Siksen Emre'yi seninle yanlız bırakmayız bence sen evden git ve sakinleştiğinde geri gel" dedi, hürkan onu umursamadan omzundan ittiğinde diğerleri tam üstüne atlayacaklarında "Yeter!" Diyerek bağırdım.
Eğer konuşmak istiyorsa konuşacaktık ve ben bu günkü akıl almaz tavrını net bir şekilde soracaktım. "Ömer siz gidin biz yanlız konuşalım birşey olursa ben sizi ararım" dediğimde emir hızla başını iki yana sallayarak "ama emre" demişti "emir lütfen" dediğimde emir derin bir nefes alarak "gidelim" dedi ve bizimkiler son kez bana bakarak yavaşça evden çıktılar. Onlar evden çıktığı an hürkan kolumu tutarak beni salona sürüklemeye başladı, kolumu hızla ondan kurtararak "Hürkan yeter! Bana ne olduğunu anlatacak mısın? Yoksa bende siktir olup gideyim mi ha!?" Diyerek bağırdım.
Hürkan dayanamıyormuş gibi dudaklarından bir nefes verdi, "Emre" dedi bana ilk defa ismimle seslendi, bu zamana kadar ismimi hiç ağzına almayan adam bana ismimle seslendi. Gözlerim doldu neden bana ismimle seslenmişti ki? ben buna alışık değildim. "Herşeyimsin ama sende farkındasın yapamıyoruz ayrılalım." Dediğinde tüm ipler benim için koptu, hızlıca hürkan'ın yüzüne bir tokat attığımda şaşırmıştım tokat atmak istememiştim ama içimden öyle gelmişti ve yapıştırmıştım "Bu kadar mıydı hürkan! Hani senin tek aşkın falandım Yalan mı söyledin bana!? Yalancı!" Ağlayarak bağırıyordum aynı zamanda da hürkan'ın göğsüne yumruk atıyordum ellerimi tuttu ve beni hafifçe kendinden uzaklaştırdı "Emre git." Dedi ve bende arkama bile dönmeden çekip gittim.
❋
1 hafta sonra-
O gecenin ardından tam bir hafta geçmişti, O gün hürkan benden ayrılmıştı ve ben evden çıktıktan sonra ağlayarak emir'i aramıştım oda hemen yanıma gelip beni almış ve kendi evine getirmişti, birkaç gün boyunca deprosyon halinde takılmıştım ve emir gidip hürkanla yaşadığımız evden giysilerimi falan getirmişti onu görmek istemiyordum. Bugün tekrar okula dönecektim yine birkaç gün aksatmıştım sırf onu görmeyi kaldıramam diye ama emir artık daha fazla okula gelmezsem beni sürükleyerek götüreceğini söylemişti ve bende kabul etmiştim.
Hazırlandıktan sonra okula gelmiştik benim ilk işim Miray ile inci'yi bulmak olmuştu "Miray inci ben sizden özür dilerim projeyi unuttum ve son bir haftamız kaldı bu hafta tüm araştırmaları ben yapacağım olur mu?" Dediğimde inci hızla yanıma gelip saçlarımı okşadı "Senin için nasıl rahat edecekse öyle yap emre ama bir daha bizden özür dilediğini görmeyeceğim" dediğinde kıkırdayarak ona sarıldım. Onlar sanki benim annem gibiydiler beni çok seviyorlardı ve bende onları çok seviyordum, onların yanından ayrıldıktan sonra kütüphaneye gittim dediğim gibi projenin kalanını ben bitirecektim bu yüzden kendime kitap bulmam gerekiyordu.
Kitapların arasında gezinirken onu gördüm hürkan'ı yanında kadın bir profesör vardı ve kavga ediyor gibi gözüküyorlardı pek takmadım ardından doğa ve bilim rafına doğru ilerledim, hızlıca kitaplarda göz gezdirdim ve istediğim kitapın üst raflarda olduğunu görünce parmak uçlarımda durarak kitapa ulaşmaya çalıştım ama başaramadım arkamda bir sıcaklık hissettim ama bu benim tanıdığım bir sıcaklık değildi, arkamda ki kişi hızlıca az önce almaya çalıştığım kitapı aldığında ona döndüm. Bu Berk'ti grup arkadaşım olan hani "ne yapıyorsun burda?" Dedim hızla ve onu kendimden uzaklaştırdım.
❋
Berk ise bana biraz daha yaklaşarak kolunu omuzuma attı ve kitapı bana uzattı "istediğin kitapı almana yardım ediyorum emre hem duyduğuma göre sevgilinden ayrılmışsın" dedi ve gözleri hürkana döndü bizi izliyordu ve kaşları çatıktı "neden profesöre bakıyorsun?" Dediğimde güldü "Hadi ama neredeyse tüm okul sizin sevgili olduğunuzu öğrendi ah, pardon eski sevgili olduğunuzu, profesörün doğum gününde onu kurul toplantısına çağırdılar her ne konuşulduysa o toplantıdan sonra çok sinirlendi" dediğinde ağzım şaşkınlıkla aralandı ne yani sırf bu yüzden mi o gün bana sinirlenmiş ve benden ayrılmıştı? "Ben bunu bilmiyordum peki siz nasıl öğrendiniz" dediğimde Berk hürkan'ın yanındaki kadını gösterdi "Büşra hoca sizi görmüş el ele ve hatta öpüşürken ve bunların fotoğrafını çekmiş." Dediğinde daha çok şaşırdım bizi nerde görmüş olabilirdi ki?
"Anlattığın için teşekkür ederim Berk" dediğimde gülerek yanımdan ayrıldı hızla telefonumu çıkarıp hürkan'a mesaj attım ve onun mesajı okuduğunu gördükten sonra bende hızla kütüphaneden çıktım. Okul çıkışında kimsenin uğramadığı bir parka geçip oturdum hürkanı bekliyordum bana neden birşey anlatmadığını merak ediyordum. Hürkanın bana doğru ilerlediğini görünce heycanlanmaya başladım kalbim hâlâ ilk günmüş gibi atıyordu ve bu beni daha çok zorluyordu. Hürkan yanıma oturduğunda tek birşey sordum.
"Hürkan neden bana gerçekleri anlatmadın?"
❋
Selaaaaaaam
Nasılsınızzzzz
Umarım bölümü beğenmişsinizdir ben bunları ayırdım ama merak etmeyin birkaç bölüme barışırlar emre biraz naz yapsın istiyorum
Yıldızıma basar mısınız? ⭐
Sizi seviyorummm 🐰💗
Flys kaçarrr...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Teacher's Love
FanfictionBir kütüphane köşesindeydik. Okulun kütüphanesinde karşımda doğa ve bilim profesörüm, kaşları çatılı bakışları dudaklarımda ve tek birşey söyledi "Neden sen benim sevgilim değil de öğrencimsin?" Yaş farkı! Öğrenci öğretmen ilişkisi! #1 Mengola #1 hü...