Bugün yazdığım ikinci bölüm tabi siz aynı gün okur musunuz bilmiore bu arada bölüm fotoğrafı en sevdiğim bl olan kinnporche'den.
Yazım yanlışları varsa affola.
İyi okumalar...
❋
Nazlı nazlı beni kütüphaneye çekiştiren profesörümün peşinden ilerlemiştim okulda pek kimse kalmamıştı yani sanırım, çünkü profesörüm beni çekiştirirken oldukça rahat gözüküyordu. Kütüphane kapısının önüne geldiğimizde tuttuğu kolumu bıraktı ve cebinden anahtarlık çıkardı, anahtarlıkta bir sürü anahtar vardı ve o içlerinden birisini seçerek hızla kütüphanenin kapısını açtı ikimizde girdikten sonra ise geri kitledi, demek ki bu yüzden bu kadar rahattı çünkü adamda resmen kütüphanenin ve daha birçok yerin anahtarı vardı. "Şimdi Karaaslan anlat bakalım neden triplisin bana" dediğinde oturma alanlarından hem kendine hemde bana sandalye çekmişti.
"Profesör" dedim ama o hızla kaşlarını çattı ve "Bana profesör demenden bıktım yan yanayken bana adımla hitap et profesör demen sinirlerimi bozuyor" dediğinde hafifçe yutkundum adama iki dakika tripli kalalım dedik adam resmen profesör unvanını ayaklarımın altına serdi, "prof- yani hürkan, sana tripli değilim aslında sadece arkadaşım bugün bir olay anlattı o yüzden biraz durgunum sanırım" dediğimde merakla kaşlarını çattı ve devam etmem için başıyla bir hareket yaptı. "Of bunu söylemek biraz utandırıcı ama sizi kıskandım" dediğimde şaşkınlıkla gözlerini irileştirdi ben ise gözlerine bakarak devam ettim. "Emir dedi ki eskiden bir kız sana yürümüş ve sende ona 'ben öğrencilerimle ilişki yaşamam' diyerek red etmişsin işte bende bunları duyunca bir garip hissettim." Dedim ve başımı yere eğdim şuan bunu anlatınca içime bir utanç dalgası düşmüştü.
Çenemde hafif bir tutuş hissettim ve çenem o baski ile beraber havaya kalkınca gözlerimi yerden çektim ve profesörüme yani hürkana baktım, bir profesöre adı ile seslenmek garip geliyordu ama şuan bu umrumda değildi. Tek umrumda olan gözlerindeki hayranlıkla beni izleyen hürkandı."Küçük bir bebek gibisin" dediğinde hafifçe kaşlarımı çattım ve tam ağzımı aralayacakken o söylediği cümleye devam etti. "Ve ben bebeklere bakmayı severim" diyerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı, bir eli saçlarıma çıkmış ve hafifçe okşamaya başlamıştı bende aşık aşık onu izliyordum. Yüzü yüzüme daha çok yaklaştığında gözlerimi kapattım beni öpeceğini düşünmüştüm.
❋
Ama o dudaklarımı es geçerek hafifçe dudaklarını yanağıma bastırdı, ardından dudakları yavaşça yüzümde gezinmeye başladı, yanaklarımı, gözlerimi, alnımı hatta burnumun ucuna bile küçük bir öpücük bırakmıştı tam gözlerimi açıp mızmızlanacakken, dudaklarımın üstüne kapanan dudaklar beni durdurmaya yetti. Hatta kalbimi durdurmaya bile yetti, hürkan dudaklarıma küçük bir öpücük bırakıp geri çekildiğinde huysuzca gözlerimi açtım ve "Sadece bu kadar mı?" Diye sordum hürkan hafifçe sırıttı ve "Çok arsız bir çocuksun" diyerek çenemden tutarak tekrar dudaklarıma kapandı. Az önceki gibi sabit durmak yerine dudaklarını oynattığında bende onu taklit ettim, o benim üst dudağımı emerken bende onun alt dudağını emiyordum, bazen dillerimiz hafifçe birleşiyor ardından da hızla ayrılıyordu.
Öpüşmeye devam ederken bir eli hafifçe belime dolandı ve parmakları ile belimi sıkıştırdı, ağzının içine hafifçe inlediğimde bu hoşuna gitmiş olmalı ki alt dudağımı çekiştirerek ısırmış ve tekrar inlememi sağlamıştı, elimi hızla saçlarına attım ve ben onun saçlarını çekiştirirken o da benim belimi sıkarken şevhetle öpüşmeye devam ettik. Dudaklarımdan yavaşça ayrıldığında alık alık ona baktım bu öpüşme aklımı başımdan almıştı eh biraz acemiydim ama bu adamın dudakları bal gibiydi ve ben o kutsal bala onun dudaklarından ulaşmıştım. "Bu öpücükten fazlasını istememi istemiyorsan bana öyle bakmayı bırak, beni yükseltiyorsun" dediğinde utanarak başımı eğdim.
Bakışlarıma engel olamıyordum ayrıca ona bakarken nedensizce dalıp gidiyordum. Yine çenemde hafif bir tutuş hissettiğimde nazlı nazlı ve utanarak başımı kaldırdım. Şimdi ise o bana büyülenmiş gibi bakıyor, dudaklarındaki çapkın gülüşü ile kızardığını düşündüğüm yanaklarımı izliyordu, bana daha çok yaklaştı ve birden bana sarıldı, başımı hafifçe ittirerek omzuna yaslanmasını sağladı ve kollarını belime doladı. Bende kollarımı yavaşça boynuna doladım ve başımı omzuna oldukça rahat bir şekilde yasladım. "Utanma küçüğüm" dedi ve saçlarımı okşamaya başladı. Ardından dudakları yavaşça boynuma doğru indi hem kokumu soluyor hemde dudakları hafifçe boynumda geziniyordu.
❋
Dudakları benim boynumda iken birden yükselen telefon melodisi ile ondan ayrılmaya çalıştım ama kolları belimde öyle sıkı bir şekilde duruyordu ki, yedi cihan birleşse bizi ayıramazdı sanki, bir eli yavaşça pantolonumun arka cebine ulaştı ve cebimden telefonu çekip çıkardı, tabi bunu yaparken kalçamı hafifçe okşamıştı ama bu benim için o kadar sorun değildi ki. Sanki kalçamı biraz daha okşasa daha mutlu olurdum, sapıkça düşüncelerimi yok etmek için başımı hafifçe iki yana salladım. "Annen arıyor" diye hürkan ile tekrar ondan ayrılmaya çalıştım ama o yine izin vermedi ve telefonu açarak kulağıma dayadı.
"Emre'm oğlum?" Diyen annemle bakışlarım hafifçe hürkana kaydı boynumu öpmeye devam ediyordu. "Efendim anne?"
"Yavrum eve gittin mi?" Mallasef anneciğim canım profesörüm beni bırakmıyor. O sırada yavaşça kendini bana bastırdı ve ağzımdan hafif sesli bir inilti yükseldi. Ve boynumu yavaşça emmeye başladı.
"H-hayır daha gitmedim kütüphaneye geldim"
"Aferin oğlum iyi çalış"
"Anne ben şimdi kapatayım mı ders çalışmam lazım"
"Dur bekle sana ne diyecektim" diyen annemle gözlerimi kapattım ve inlememeye çalıştım. Çünkü hürkan boynumu emiyor ve kendini bana bastırıyordu. Akıl sağlık ise şuan sorgulanırdı.
"Sana para göndereceğim ama şu iban nereye yazılıyordu unuttum" ah benim çilekeş annem, her zaman bunu soruyordu ve bende her zaman bunu anlatıyordum hemde hiç bıkmadan.Ben anneme tek tek herşeyi anlatırken hürkan boynumu öpmüş emmiş, hatta iz bile bırakmıştı ve bende bu yüzden annemle konuşurken hafif hafif inlemiştim. Telefonumu kapattığımda ise yavaşça ayrılmıştı benden dudaklarıma küçük bir öpücük daha bıraktı, sonra ise canımı alacak o cümleleri söyledi.
"Seni arabayla bırakcağım bebeğim, giderken mükemmel ilişkimiz hakkında konuşabiliriz."
❋
Selaaaaaaam
Nasılsınızzzzz
Bölüm güzel miydi? Öpüştüler sonunda aslında bu kadar uzun bir öpüşme sahnesi yazacağımı düşünmüyordum ama herneyse.
Yıldızıma basar mısınız? ⭐
Sizi seviyorummm 🐰💗
Flys kaçarrr...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Teacher's Love
FanfictionBir kütüphane köşesindeydik. Okulun kütüphanesinde karşımda doğa ve bilim profesörüm, kaşları çatılı bakışları dudaklarımda ve tek birşey söyledi "Neden sen benim sevgilim değil de öğrencimsin?" Yaş farkı! Öğrenci öğretmen ilişkisi! #1 Mengola #1 hü...