Eighteen.

270 14 48
                                    

Kızılcık şerbetine başladım yani en başından normalde başını bilmiyordum işte izlemeye başladım.

Yazım yanlışları varsa affola.

İyi okumalar...

Miray'la sarıldıktan sonra müdürün odasına doğru yol aldık hürkan ile, hürkan'ın şuan ki vasfı okuduğum dalın bölüm başkanı olmasıydı, yoksa yanımda olamazdı ama neyseki canım sevgilim ile aynı bölümü okuyordum. Hürkan müdürün kapısını tıklattıktan sonra birkaç saniye bekledik ve içerden gelen 'gir' sesi ile ben derin bir nefes aldım, ardından hızla girdik müdürün ofisine, müdür beni görünce tek kaşını kaldırdı ve beni süzdü, hürkan öksürene kadar beni süzmeye devam etmişti ve rahatsız olmuştum sanırım şuan müdürün üstüne kusabilirdim. "Buyrun hürkan bey?" Dedi müdür "doğa ve bilim 1. Sınıf emre karaaslanın bir haftadır okula gelmemesi üzerine ona gerekli evrakları imzalatacağınızı söylemiştiniz size Karaaslanı getirdim." Dediğinde müdür anlamışca başını sallamış ve hemen arkasında duran kitaplığın içinden bir dosya almıştı.

Dosyanın içinden bir izin dilekçesi çıkarıp önüme kalemle beraber bıraktığında hızla imza atmak için eğildim tabi arkamda hürkan olduğunu unutarak, hızlıca imzayı attıktan sonra gözlerim hürkana döndü kalçalarıma bakıyordu hemde yemek ister gibi bakıyordu, müdür 'çıkabilirsiniz' dediğinde yanaklarımın kızardığını hissederek odadan dışarı çıkarak sevgilimin ofisine doğru yol aldım arkamdan gelen adım seslerini ve hafif kıkırdamasını duyuyordum, hayır yani utanmak suçmuydu ki arkamdaki şahıs kıs kıs gülüyordu! Sevgilimin odasına ondan önce girdim ve hızla onun koltuğuna oturdum oda kapıyı resmen kahkaha atarak açtı.

"Ya hürkan gülmesene, sapıklık yapan sensin ama gülen yine sensin!" Diyerek içimdeki çirkef mahalle karısını ortaya çıkardım evet içimde çirkef bir mahalle karısı vardı, onlarca pembe dizi izlemiştim eh tabi bununla beraber kendime yeni bir kişilikte yaratmıştım ve bu mükemmel kişilikten çok mutluydum. "Bebeğim yanaklarının kızarmasına gülüyordum küstün mü?" Dediğinde sonunda gülmeyi bırakabilmilşti, kollarımı birbirine bağladım ve kafamı başka bir tarafa çevirdim aynı zamanda da dudaklarımı büzdüm işte benim trip taktiğim buydu ve hertürlü işe yarıyordu. "Küçük bebeğimin gönlünü nasıl alabilirim?" Dedi hürkan ve beni hızlıca kucağına alarak, kucağında benimle beraber koltuğa oturdu.

Düşünürmüş gibi dudaklarımı büzdüm ve oda derin bir nefes vererek dudaklarıma baktı "lolipop istiyorum" dediğimde hafifçe güldü ama anlamamıştı benim istediğim lolipop değildi ki. Hürkan gözlerime baktıkça anlamaya başlamış gibi yüzüne piç gülüşünü yerleştirdi "bebeğim o istediğin olamaz bunu biliyorsun" dediğinde kaşlarımı çattım tamam, çok iğrenç şeyler yaşamıştım ama yavaş yavaşta atlatıyordum. "Off hürkan" diyerek dudaklarımı büzdüm hürkan hızlıca dudaklarıma yapıştı ve alt dudağımı ağzının içine çekti, kollarımı hızla boynuna doladım ve ona karşılık vermeye başladım. Elleri yavaşça kalçalarımı buldu ve yavaşça sıktı ağzının içine inlediğimde alt dudağımı ısırarak benden uzaklaştı.

"Beni delirtiyorsun ve sana dayanmak benim için o kadar zor ki sana bunu anlatamam." Dediğinde şımarıkça gülümsedim ve kucağından kalktım "evimize gidelim" dediğimde yüzüne mutlu bir ifade yerleşti ve neredeyse ilk defa beraber odadan çıktık, okuldakiler bize bakarken hürkan sanki gerçekten öğretmenimmiş gibi omzumu sıvazladı, artık üstümüzdeki bakışlar o kadar da yoğun değildi. Hürkan'ın yanından ayrılarak otoparka indim ve hürkan'ı beklemeye başladım bu iş canımı sıkıyordu, ben onunla el ele dolaşmak, ona korkmadan sarılmak istiyordum ama bu çok imkansızdı.

Hürkan geldikten sonra hızla arabaya binmiş ardından hızla eve gitmiştik, eve girdiğimizde ben hızla mutfağa geçmiş ve yiyecekler birşeyler hazırlamaya başlamıştım, eh midem kazınmıştı birazcık. Ardından hürkanla beraber yemeğimizi yemiş ve uzun zamandır izlediğimiz diziyi açarak en son kaldığımız bölümden devam etmiştik, sonra ise ben uyuya kalmıştım ve hatırladığım kadarıyla hürkan beni yatak odamıza taşımıştı. Sabah hürkanın alarmı ile uyanmıştık her ne kadar hürkanı gitmemesi için ikna etmeye çalışsamda hiçbir işe yaramamıştı, çünkü canım sevgilim tam bir işkolikti ama ben bu hallerine de ayrı aşıktım.

Hürkan gittikten sonra ben birkaç saat daha uyumuştum ve uyandığımda saat neredeyse öğlene gelmişti, yataktan çıkıp öylesine telefonuma bakarken karşıma sevgilisi için kurabiye yapan bir kız çıktı ve nedensizce içimden birden hürkana kurabiye yapmak geldi, okul çıkışında gidip ona verebilirdim ve evede beraber dönebilirdik, bence kesinllikle mükemmel bir fikirdi. Kızın yaptığı tarifi küçük bir kağıda yazarak, oturduğum yerden kalkmış hızla mutfağa girmiştim. Kızın yaptığı gibi önce kurabiye hamurunu hazırlamış ardından fırına göndermiştim.

Kurabiyeler fırından çıkana kadar üstümü değiştirmek için tekrar yatak odasına girmiştim, hızlıca gözlerimi tüm kıyafetlerde gezdirdim ardından koyu mavi bir pantolon ve beyaz hürkanın gömleğinde karar kıldım, hızlıca üstümü değiştirip mutfağa girdim ve kurabiyenin fırından çıkmasına az kaldığını görmüştüm, sonunda kurabiyeler olduğunda fırının kapağını açtım ve bezle beraber tepsiyi alarak tezgahın üstüne bıraktım. Dolapları tek tek açarak bir saklama kabına kurabiyeleri koyduktan sonra ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.

Otobüsle beraber okula geldiğimde kapıdaki güvenlik beni tanıdığı için içeri geçmeme izin vermişti, kurabiye kutusunu elimde taşıyıp dikkat çekmek yerine çantama koymuştum ve şuan sevgilimin nerde olabileceğini düşünüyordum, iki kızın hürkanı yangın merdiveninde gördüklerini söylemeleri ile adımlarımı hızla yangın merdivenlerine yönlendirdim, neden oraya gitmişti bilmiyordum ama önemli olduğunu düşünmeyerek yangın merdiveninin kapısını açmış birkaç merdiven çıktıktan sonra onları gördüm.

Hürkanı ve hürkanı duvarla arasına alarak dudaklarını öptüğü bir kızı.

Selaaaaaaam

Nasılsınızzzzz

Biraz kaos olsun istedim ya yoksa niye böyle birşey yapayim canımmm.

Yıldızıma basar mısınız? ⭐

Sizi seviyorummm 🐰💗

Flys kaçarrr...

A Teacher's Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin