Bu kitapın en boş bölümü olabilir umarım sıkılmadan sona kadar gelebilirsiniz şahsen bu bölümü pek beğendiğim söylenemez her neyse.
Yazım yanlışları varsa affola.
İyi okumalar...
❋
Hürkan'ın söylediği şeyler ile resmen ağzım bir karış açıldı, zaten üniversitede resmen herkesin bakışı bizim üstümüzdeydi ve genel olarak bizi yan yana görüp dedikodu çıkarmayı bekliyorlardı ve şimdi hürkan'ın yaptığı şey sadece bizim daha çok konuşulmamızı sağlayacaktı. Hürkan'ın kolunu hafifçe sıktım ve bakışları bana döndüğünde sessiz bir emir verdi 'gidiyoruz' dedi gözleriyle ve bende yiğit'e dönerek hürkan'ın tavırları için özür diledikten sonra okuldan çıkmıştık. Hürkanla yan yana yürürken o söylenip duruyordu "Birde çocuktan özür diliyorsun, emre tamam daha teklifimi kabul etmemiş olabilirsin ama ne yapayım çocuk resmen seninle flörtleşiyordu ve seninle sevgili olmak istedi" dediğinde ağzımdan küçük bir kıkırtı döküldü.
"Hürkan sakin olur musun? Ayrıca çocuk bana aşıksa ben ne yapabilirim ki? Hem sen nasıl okulun ortasında öyle şeyler dersin, ya zaten herkesin gözleri bizim üstümüzde herkes en küçük hatamızı bekliyor, ya işinden olursan hm?" Dediğimde omzunu umursamazca silkti gerçekten bazen bu adamı anlamak benim için zor oluyordu. "Bu arada teklifin hakkında kararımı düşündüm" dediğimde heycanlanarak elimi tuttu ve gözlerime büyük bir umutla baktı eğer ondan gitmeyi seçseydim bile bu bakışlar yüzünden vaz geçerdim çünkü bende böyle bir enayiydim. "Teklifini kabul ediyorum ama seni çok süründüreceğim şimdiden hazır olsan iyi olur."
Hürkan dediklerine büyükçe gülümsemiş ve tam beni öpmek için eğildiğinde ondan uzaklaşmıştım "hoop, ben sana süründüreceğim diyorum sen beni öpmeye çalışıyorsun" dediğimde "sana ve o güzel dudaklarına dayanamıyorum" dedi dudaklarım hafifçe yukarı kıvrıldı. "Beni eve bıraksana" dedim yavaşça eh madem süründürecektim birazcık getir götür yaptırsam birşey olmazdı ayrıca eve yürüyerek dönmek için biraz fazla üşengeçtim şuan. "Tabikide majesteleri" dediğinde ağzımdan büyük bir kahkaha döküldü 1 haftanın ardından belkide ağzımdan dökülen en büyük gülüştü ve benim dudaklarındaki gülüşü hürkan oldukça hayran bir şekilde izlemişti.
❋
Hürkan beni emir'in evinin önünde bırakmıştı, ben mezun olana kadar hürkanla kalamayacağım için birkaç gün sonra eski evime dönecektim çünkü 2 yıl boyunca emirde kalamazdım. Anahtarla yavaşça içeri girdiğimde içerden emir seslendi "hiç kaçma hürkan'ın seni bıraktığını gördüm" dedi bu benim derince yutkunmam için büyük bir neden olmuştu. Üstümdeki hırkayı çıkarıp askılığa astım ve salona geçerek emir'in yanına oturdum. "Hürkanla barıştım ama onu süründüreceğim" dediğimde hafifçe gülümsedi emir ve hızla bana sarıldı ben şaşırırken emir "Hürkanla barışmanızı içten içe hep istemiştim her ne kadar yaptığı o şeyi asla unutmayacak olsam bile o seni çok önemsiyor kaç gece bizim binanın önünde yattığını söylememe gerek bile yok" dediğinde daha çok şaşırdım "Hürkan binanın önünde mi yattı?" Dediğimde emir kafasını sallayarak onayladı beni.
"Bunu neden bana daha önce söylemedin ki?" Dediğimde "ona güvenmiyordum sana tekrar aynı şeyi yapar diye düşündüm üzgünüm söylemeliydim" dediğinde sorun yok dercesine kafamı salladım. Adam resmen benim için binanın önünde yatmıştı, eğer bunu daha önceden bilseydim hemen hürkan'ın kollarına koşardım bu yüzden şimdi öğrenmem daha iyi olmuştu en azından kendimi birkaç gün tutabilir ve ona trip atabilirdim. Emirle biraz daha konuştuktan sonra kendi odama geçmiştim ve emir'e birkaç gün sonra kendi evime gideceğimi de söylemiştim oda kendimi nasıl rahat edeceksem öyle yapmamı istiyordu. O yüzden 2 gün sonra falan eski evime dönecektim özlemiştim orayı.
Yatağıma uzandım ve elime telefonu aldığım anda hürkandan "camdan dışarı bak" diyen bir mesaj aldım, heycanla perdeyi çektim ve onu gördüm penceremin önünde sokak lambasının altında camıma bakıyordu yavaşça pencereyi açtım ve "Ya hürkan hasta olacaksın hava çok soğuk evine git lütfen" diyerek bağırdım. Hürkan gülümsedi "Seni görmek istedim ve geldim kendime engel olamadım" dediğinde bende onun gibi gülümsedim "Ya deli misin be adam daha bu öğlen yan yanaydık" dediğimde omzunu silkti "seninle uyumaya alışınca insan uyku ilacı alsa bile uyuyamıyor" dediğinde biraz şaşırdım hürkan uykuyu severdi boş zamanı olsa uyuyarak geçirirdi ve benden sonra uyku ilacı almaya başlamış olması beni biraz şaşırtmıştı.
❋
Camdan hürkan'a biraz daha bağırdıktan sonra onu bir şekilde evine göndermeye ikna edebilmiştim ve oda bana uzaktan bir öpücük atarak ayrılmıştı binanın önünden. Bu adam gerçekten bir deliydi ama bende onun bu taraflarına ayrı aşıktım hürkan'ı düşünerek uyuduktan sonra sabah kapının çalınması ile uyandım saçımı kaşıyarak odamdan çıktım ve kapıyı açmaya gittim kargocu çocuk elinde büyük bir buket çiçek ile gözlerimin içine bakıyordu resmen "Emre karaaslan?" Dediğinde başımı onayladım ve çiçeği kargocudan aldım, çiçeğin üstündeki kartı elime alırken kalçamlada kapıyı ittirerek kapatmıştım kartın içindeki küçük notu açtım ve notta şöyle yazıyordu;
"Bu çiçekler beni affetmen için değil belki ama sana beyaz ve kırmızı karışık laleler gönderdim çünkü sen benim hem saf ve temiz tarafımsın hemde en sevdiğim yanımsın."
"Hürkan"Hürkan'ın gönderdiği laleleri böyle düşünebilirsiniz.
❋
Selaaaaaaam
Nasılsınızzzz
Beyaz lale saflık temizlik, kırmızı Lale seni seviyorum anlamına geliyormuş bence çok hoş.
Yıldızıma basar mısınız? ⭐
Sizi seviyorummm 🐰💗
Flys kaçarrr...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A Teacher's Love
FanfictionBir kütüphane köşesindeydik. Okulun kütüphanesinde karşımda doğa ve bilim profesörüm, kaşları çatılı bakışları dudaklarımda ve tek birşey söyledi "Neden sen benim sevgilim değil de öğrencimsin?" Yaş farkı! Öğrenci öğretmen ilişkisi! #1 Mengola #1 hü...