"Tekrar mi öleceğim, yeter artık ya!" Dedikten sonra gözlerimi kapadım ve gelecek acıyı bekledim.
.
.
.
.Arabanın sağa doğru savrulup , el freninin çekilme sesini duydum. Gözlerimi açtığımda şöförün panik içinde olduğunu ve yanında ki kişinin sakinlikle konuştuğunu duydum.
"İnin arabadan."
Bu konuşmayla güvende olduğumuzu anladım. Hepimiz arabadan aşağı indik.
"Cidden öleceğimi sandım. İkinci kez beyaz ışığı görmek acı verici." Dedi sarışın yeşil gözlü genç, bu şöför olandı.
"Bu sikik oyun cidden bizi öldürmek istiyor. Araba sürmeyi bilmeyene araba sürdürmek de ne?" Dedi takımın tek kızı.
"İlk görev: 20 dakika içerisinde kamp alanına ulaşın. Görev cezası ölüm." Diyen kadın sesini duyduk. Ayriyetten önümüzde pencere belirdi. Yetenek kısmının üstünde saat vardı. Saat şuan 6.30.
"Acele edelim arabada tanışırız. Yol ne kadar sürer bilmiyoruz oyalanmayalım." Dedim hızlıca.
"Sorun şu ki yolu da bilmiyoruz." Dedi şöför.
"Arabaya bakalım harita filan vardır belki yada tabelâlarla buluruz." Dedi inmemizi söyleyen kişi. Onun bu lafıyla arabaya yöneldik. İlk aklıma gelen torpidoya bakmak oldu. Arabanın kapısı açıp torpidoya baktım ve Bingo, buradaydı.
"Haritayı buldum."
"Güzel, ben sürüyorum sende yönlendirmeyi yapıyorsun."
"Tamam."
Herkes arabaya yerleşti.
"Bu yoldan devam ediyoruz." Dememle arabayı çalıştırdı.
Aradan 5 dakika geçtikten sonra arkamdan eski şöförün sesi duyuldu.
"Tanışmaya başlayalım o zaman. İlk ben başlıyorum. Ben Çınar, 21 yaşındayım. Konservatuvar 3.sınıf öğrencisiyim. Okula gitmek için bindiğim otobüs kaza yaptı ve öldüm. Bu şekilde oyuna girdim." Çınar konuşurken dikiz aynasıdan onu inceledim. Sarışın, yeşil gözlü, 175 boylarındaydı. Yakışıklı biriydi ama daha çok, hani erkek güzeli derler ya onlardandı.
"Ben devam ediyorum o zaman. Açelya ben, 27 yaşındayım. Bir balık restoranında şeflik yapıyordum. Gece yeni bir tarif denerken yemekten zehirlendim ve öldüm."
"Ne tarifi?" Dedi çınar
"Balon balığı."
Açelya kızıl saçlı, yeşil gözlü afet gibi bir kadındı. 170 boylarındaydı. Ters bir yapıya sahip gibi gözüküyordu.
"Burdan sola dönücez." Dedim bir yandan yolu tarif ederek
"Adım Tuğrul, 30 yaşındayım. İnşaat mühendisliği yapıyorum. Arabam patladığı için öldüm."
"Oha!" Dedi Çınar.
Bu işin nasıl olduğunu merak etsemde daha yeni tanıştığım birine bunu sormanın kabalık olucağını düşünerek sormadım. Tuğrula baktığımda düşündüğüm tek şey ülkücü bir ayı. Ülkücü bıyıklı, kahverengi göz ve saç, 195 civarı boy ve aşırı kalıplı olması beni bu düşünceye itiyordu. Araba da iki büklüm duruşundan ne kadar iri olduğunu anlardınız. Görüşüne bakınca tam anadolu erkeği diyeceğiniz bir tipe sahipti.
"Ülkücü müsün?" Diye sordu açelya.
"Ölümüne." Sanırım birazda keko.
"Tekrar sola dönücez." Ben haritayı incelerken bu sefer şöför devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüm Oyunu BxB
Mystère / ThrillerDediler, madem kabul ettin son şansı, gir oyuna da kazan ölümle olan yarışı. -------- Bu hikâye yirmi altı yaşındaki otopsi yardımcısının, dört kişiyle beraber yeniden yaşamak için yarıştığı oyunun hikayesidir. Azrail'in tırpanını boynunda hissetme...