Ölüm Oyunu BxB

21.Bölüm~DeathLand

Bu bölümde bana destek olan satisfaction ve ı see red şarkısına teşekkürlerimi sunarak,  sizi 3000 kelimeyle baş başa bırakıyorum. İyi ölümler okurlarım.💀

------

Umarım Akın ve Kuzey iyidir...
.
.
.
.

Uyum testinin arkasına geçtiğimizde pembe bir kapı gördük. Kuzey önden giderek kapıyı açtı. Kırmızı halı serili, kırmızı duvarlı bir koridor karşımıza çıktı.

"İlerliyelim hadi." Diyerek önden giden Kuzey'i takip ettim. Uzun koridordan bir süre ilerledikten sonra önümüze tekrar bir kapı çıktı. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde büyük ve geniş bir oda bizi karşıladı.

Beraber içeri girdik, ortamda stüdyo havası vardı. Beyaz, pembe ve kırmızı renklerle dizayn edilmiş stüdyo ikiye ayrılmıştı. Üste kalan platformda on iki sandalye, aşağı kısmında ise onlarca sandalye vardı. Sanki seyirci ve yarışmacılar için gibiydi.

İçeride kimse olmayınca bulunduğumuz yerdeki on iki sandalyeye yaklaştık.

"Kuzey isimlerimiz yazıyor." Altılı olarak önlü arkalı olan sandalyelerin arkasında isimlerimiz yazıyordu.

"Oturalım o zaman." Ben öne Kuzey ise arkama oturdu. Muhtemelen oyun ancak öyle başlayacaktı.

Zaten fazla beklemeden kişiler belirmeye başladı. Yanımda kızlı ve erkekli olmak üzere beş çift, aşağıdaki platform da ise tahmini yüz seyirci oturuyordu. Merakla onları incelediğim de hepsinin normal insan gibi göründüğünü fark ettim.

"Evvet, hepiniz hoşgeldiniz ölümün sakinleri ve güzel yarışmacılarımız. Bugün de eğlenceli bir yarışma dileğiyle." Göremediğim kısımdan yürüyerek görevli olan canavar geliyordu.

Ama bu diğerlerine nazaran teklemeden, düzgünce konuşuyordu. Sesi erkek sesi olan canavar üstüne takım elbise giymiş, pembe kalpli bir gözlük takmıştı. Ayrıca diğer canavarlardan farklı olarak bir çift siyah boynuzu vardı.

Seyirciler büyük bir alkışlama bırakınca, canavar yanımıza geldi.

"Herkes heyecanlı gözüküyor, pekala öncelikle çiftlerimizi tanıyalım. İsminizi,kaç yıldır birlikte olduğunuzu ve nasıl tanıştığınızı öğrenelim. Ayrıca yalan kötüdür, dürüst olalım." Canavar elindeki mikrofonu sırasıyla çiftlere tutmaya başladı.

"Ben Asude."

"Ben de Murat, sekiz yıldır beraberiz ve iş yerinde tanıştık." Bu üçüncü çiftti ve aralarında en sakin çiftti. Diğerleri panik ve gerginken, bu çift fazlasıyla özgüvenliydi.

Tüm çiftler cevapladıktan sonra sıra bize geldi.

"Evet şimdi en uyumlu çifte gelelim, seyirciler inanamazsınız ama bu çiftin uyumu %98! Ön elemeyi direk geçip geldiler!" Seyircilerin alkışları eşliğinde mikrofon bize tutuldu.

"Kuzey."

"Ben de Akın, dört gündür beraberiz ve ölüm oyununda tanıştık." Ben böyle söyleyince diğer oyuncular hafifçe gülümsedi. Galiba alay ediyorlardı. Onlara tepeden bir bakış attım, yavrum bizim uyum %98.

"Şimdi tüm çiftleri tanıdığımıza göre yavaş yavaş yarışmaya başalyalım, öyle değil mi? Pekala ilk oyunumuz 'karım bana yük değil'! Oldukça basit olan bu oyunda, eşinizi kucağınızda on dakika kadar tutmalısınız. Prenses tutuşu olduğunu söylememe bile gerek yok. Tutmazsanız sonuçları tahmin edebilirsiniz değil mi?"

Canavar kısık bir kahkaha savurdu. Hım, peki iki erkeğin arasında kadın rolü kime ait?

"Peki yarışmacılarımız ayağa kalkalım ve öne gelelim. Arka sırada oturan erkeklerimiz lütfen eşlerinizi kucağınıza alın. Hepiniz aldığında süre başlayacaktır."