Kerem'
Saatlerdir Cerenden haber bekliyordum, saat gece yarısını geçmişti.
Barışlarda toplaşmıştık, merakımdan kafayı yemek üzereydim.
Ne yapmışlardı? Mert abi kızmış mıydı çok? Ceren'i üzmüş müydü fazla? Ceren iyi miydi? Nasıldı?
Hiçbirisinin cevabını bilmiyordum.
Halil,Yunus ve Barış beni rahatlatmak için birşeyler zırvalıyorlardı ama Ceren mutlaka yazardı bana.
İşin diğer kısmıysa, Barışta Nihal'e ulaşamıyordu.
Kerem:Yok ben kafayı yiyeceğim
Halil:Şey uyumuşlardır belki?
Halil'e salak mısın der gibi bakmaya başlamıştım
Barış:Olum salak mısın kaç saattir ne uyuması? Tamam ikiside uykucular falan ama, ya hadi beni geçtim. Ceren böyle bi konu sonrası Kerem'e haber vermemezlik yapmazdı ki.
Halil:Malak seni, niye dahada korkutuyorsun çocuğu?
Yunus:Saat kaç oldu lan?
Barış:2'ye geliyor.
Ayakta dönüp duruyordum, kaç saattir ondan gelicek bir mesajı bekliyordum.
Sosyal medya hesaplarımı kontrol ediyordum, dmlerime bakıyordum. Her ihtimali düşünüyordum.
Halil:Bence telefonu aldı Mert abi
Kerem:Büyük ihtimalle, isteklerimde mesajda yok ki onlara dair. Offff! Kim bilir nasıldır, ne kadar üzgündür.
Yunus:Dur aslanım bir, sakin.
Barış:Olum bende manitama ulaşamıyorum, sen sakin diyorsun. Tuğçe 2 dakika geç baksa triplere giriyorsun, bu süre 20 dakikaya çıktığında öldü mü diye korkuyorsun ve bize sakin diyorsun.
Yunus:Ya ne diyim oğlum? Zaten ortam ciddi dahada mı strese sokayım.
Kerem:Bak gidelim diyorum, tutuyorsunuz beni!
Barış:Dimi lan.
Barışta ayaklandığında, Halil ikimizin ensesine geçirmişti. Sinirle döndüğümde, barışı kalçasıyla itmişti. Benide koltuğa iteklemişti, dengem bozulurken oturmuştum.
Halil:İkinizde salaksınız! Yahu kızın abisi öğrenmiş ciddi zaten, siz gitseniz nasıl görüceksiniz? Ya Mert abi farkederse, dahada sinirlenir. Bir bekleyin yarın olsun, yatışsın ortalık.
Yunus:Doğru söylüyor, siniri yatışsın birazcık.
Sakince nefes alıp veriyordum, saatlerdir ne görebilmiş, nede konuşabilmiştim. Aklım çok kalmıştı, onu görmeden gözüme uyku giremezdi.
Barışla bakışmıştım, ikimizde meraktan çatlıyorduk.
Bir taraftada Yunus ve Halil doğru şeyler söylüyorlardı, ama elimde değildi.