Tuğçe:Allah Allah, neyin nesi ki bu kız?Nihal:Yakın kaynaklardan öğreniriz
C:Sikicem şimdi ya, canım diyor bide!
Sinirle elimdeki pet bardağı tutamayıp düşürmüştüm, kendi kendime söverken yeni pet bardağı çıkartıp kola katıyordum.
Tuğçe:Bu soğukta, yağmurda niye sahildeyiz ya?
C:Of sus kızım işte, çek oksijeni içine. Mis gibi hava!
Tuğçe:Köpek işedi az önce , onun kokusu mu mis?
Nihal:IYYYY! Midem kalktı ya.
C:Of tamam ilerki banka geçelim
Tuğçe:E hadi
Marketten aldığımız poşetleri alıp, ayaklanmıştık. 3 bank ilerisine oturduğumuzda , eski pozisyonuma geri dönmüştüm. Bağdaş kurarak , çiğdem çitliyordum.
Tuğçe:Biraz zaman geçsin, Yunusla konuşurum. Şimdi belli olur.
Nihal:Hayatım ne zaman sorarsak soralım hep belli olucak, Yunus demez mi sanane Kereme canım diyen kızdan? Bugüne kadar hakkında birşey sormayıp , merak etmeyip şimdi demen şüphe uyandırır zaten.
Tuğçe:Of mantıklı konuştun, ama nasıl öğreneceğiz?
Nihal:Şimdi şöyle, daha geçen bir kızın yüzüne bakmadım diyen Kerem birisiyle muhattap olmuş ise cevabı bariz belli.
Ağzımdaki çiğdemleri püskürtürken , Nihal'i dinliyordum.
Tuğçe:Eh! Ceren'e inat yaptığı anlaşılır.
Nihal:Kız önemli rol oynuyorsa , bi kere gelmeyle bırakmaz. Gelmeye devam eder, denk geldiğimde Barış'a o şekilde sorarım.
C:Sor, o yavşak kızı sor!
Nihal:Sorcam zaten sakin ya
Bir süre başka şeylerden konuşup sohbet etmiştik, aburcuburları tüketirken şişmiştik.
Kalktığımızda, ilk Tuğçeyi bırakmıştık evine. Ardından eve geçmiştik.
Abim Eylül ablayı çağırmıştı, yemek yapıyolardı.
Çok ses çıkartmayarak girmiştik eve, Nihal odasına koştuğunda mutfağın orada durmuş ikiliyi izliyordum.
Gülüşerek tatlı yapıyolardı, bir an Keremle kendimi düşünmüştüm.
Kurtlu olmasaydın böyle olabilirdik...
Derin ve sesli iç çekmiştim, abimleri arkamda bırakarak odama yönelmiştim.
Üzerimdekilerden kurtulduğumda, pijama takımımı giymiştim.
Yumoş çoraplarımı geçirdiğimde, tavşanlı puflarımıda giymiştim. Saçlarımı hafif yukarıdan toplayıp, makyajımı çıkartmaya gitmiştim.