Nihal:Ya içerdeki ablalar çok kafaydı, çıkmasaydım ya bir süre...
Göstericem sana kafa dengiyi, salak
C:Ağzına sıçıcam senin, çık şuradan!
Öfleyerek önümden yürüyordu, bende polislere gülümsüyordum sahteden.
Dışarıya çıktığımızda temiz hava çarpmıştı yüzümüze, oksijeni içime çekerken Nihal'e ters ters bakıyordum.
Nihal:Ay tamam bakma öyle, in misin cin misin ya.
C:Kes be, bir daha tekrarlama.
Nihal:Bakarız, sevgiliim!
Yanımıza gelen Kerem ve Barış ikilisiyle onlara doğru dönmüştüm, Barış Nihal'e sıkıca sarılırken Kerem'de saçıma öpücük kondurmuştu.
Barış:Şükür ya! Kızım pat diye aradı Ceren, aklım çıktı. Konuyu da bilmiyorum.
Kerem:Sevgilim hayır olsun, ne oldu?
C:Nihal sosyal medyadan Barışın bir fanını tehdit etmiş, kızda korkup cimere şikayette bulunmuş.
İkiside şaşkınca bakarken, Nihal burun kıvırıyordu.
Barış:Neden böyle birşey yaptın?
Nihal:Kızım eksik anlatmasana, bu fanın sana takıktı benide tehdit ediyordu. Bende kısasa kısas yapayım dedim, fazla korkmuş sadece.
C:Neyse konu kapandı, sende bir daha saçma sapan konuşma. Sonra polis geliyor.
Nihal:Üf tamam be!
Kerem ellerimizi birleştirdiğinde, önden ilerliyorduk. Nihalde Barış'a detay vererek anlatıyordu olanları.
Yaklaşık 3 saatim karakolda, şikayetçi olan kızı ve polisleri ikna etmekle geçmişti.
Nihalde tam aksine çıkmak istemiyordu, içeride ki falcı ablalarla samimiyeti ilerlettiğini söylüyordu.
Araba anahtarını arkama dönüp Nihal'e vermiştim, Barışta Kerem'in arabasıyla gelmişti.
İkisi bizim arabaya geçerken, Keremde kendi arabasının kapısını açmıştı binmem için.
Yerleşirken kemerimi takıyordum, Keremde yanıma oturmuş kontağı çalıştırıyordu.
Hazır binmişken arabasına, birkaç eşyamı bırakmak istemiştim.
Torpidoyu açıp süslü anahtarlığımı, ve az kullandığım glossu bırakmıştım.
Önümde ki aynayı indirip kontrol etmiştim, başarılıydı.
Vitesin oraya lila tokamı bırakmıştım, Kerem'de ne yaptığımı izliyordu.
Kerem:Yavrum napıyorsun?
C:İşimi garantiye alıyorum canım
