Nefes alamıyordum resmen, yanaklarım ıslanmıştı.
Ağlıyordum...
Hiç beklemediğim görmek istemediğim kişi, en mutlu olduğum günde karşıma çıkmıştı.
Elimdeki fanta şişesini yere düşürmüştüm.
Nefes nereden alınıyordu???
Şaşkınca karşımdaki kişiye bakıyordum, aynı şoku o da yaşıyordu.
Kerem:Güzeeliiim! Aldım gerekli şeyleri , ay elim koptu.
Cıvıl cıvıl sesiyle yanıma gelen Kerem, elindekileri market arabasına bırakmıştı, hala donmuş bir biçimde karşımda ki pezevenge bakıyordum.
Benden daha fazla şoka girmişti, belliydi.
Kerem:Noldu sana??
Karşımda ki Yiğitle gözgöze gelmişti, kaşları çatılmıştı...
İşte başlıyoruz!!!
Kerem:Ben seni nereden tanıyorum- duraksamıştı LAN , LAN! BU O PİÇ!
Aniden yumruğu geçirmesiyle, karşımda ki o pislikte kendisine gelmişti.
Kerem:SENİ MAHVEDİCEM, UTANMAZ PEZEVENK!
Ardarda yumruk sallarken, marketteki müşteriler başımıza toplaşmıştı.
Kendime gelip nefes almıştım, Kerem'in yanına koşmuştum hızlıca.
Ayırmak istemiyordum ama tanıyan olursa onu hiç iyi şeyler olmazdı.
C:K-Kerem!
Etrafıma bakmıştım telaşla, teyzeler elini ağzına götürmüş iken birkaç genç grubu videoya alıyordu.
Onların bu yaptığını görmem ile kaşlarım çatılmıştı, elindeki telefonu kapmıştım.
"NAPIYORSUN VERSENE!"
C:Sen kimseyi gizlice çekemezsin! 1 yıldan 3 yıla kadar cezası var , ha diyorsan başıma bela almaya hazırım seve seve yardım ederim!
"Sen benim telefonumu alamazsın!"
Karşımdaki 20'li yaşlarda ki gence bakmıştım, koşarak marketin ucuna gidip açık olan telefonundan videoyu silmiştim. Son silinenlerdende halletmiştim, yanıma gelen o kişiye telefonunu geri bırakmıştım.
O ise öfkeyle bakıyordu yüzüme.
Çokta sikimdeydi!
O an Kerem'in, Yiğit'i dövdüğü aklıma gelmişti. Gerisin geri o yöne koşmuştum.
"Vah vah! Nasıl dövdü çocuğu..." diyordu bir teyze.
"Polisi aradım, yolda geliyor." Demişti bir amca.
Polisin gelmesi işime yarardı, seneler önce açılmış davam vardı. Yurtdışına kaçtığı için askıya alınmıştı, şimdi ise fırsatım vardı.