"Marco, ¿no vas a comer?"
(Marco, yemek yemeyecek misin?)
Salondan çıkmadan önce bana seslenen anneme döndüm, İspanyolca konuştuğumuz anda babaannem ve amcam bakışlarını bize çevirmişlerdi. Anlamadıkları için ne konuştuğumuzu merak ediyorlardı, annemde Türkçe bilmesine rağmen konuşmuyordu.
"No tengo hambre, mamá."
(Aç değilim anne.)
Bize bakan insanlara gülümseyerek arkamı döndüm, benim için verilen odaya giderken telefonumu cebimden çıkarıp ekranı açtım. Akşam saati olunca canım sıkılıyordu, İspanya'da olsaydım bu saatlerde Javier ile beraber dışarıda olurduk.
En yakın arkadaşımdan ayrılmanın zorluğunu böyle zamanlarda daha çok yaşıyordum.
İçeri geçip lambayı açtım ve kapıyı kapatarak yatağıma ilerledim. Babamın ev terliğini çıkarıp, çıplak ayaklarımla yatağa attım kendimi. Uzandığım an ne kadar yorgun olduğumun farkına varmıştım.
Sohbet kısmındaki tek mesajı açtım, Türk hattımda ailedekiler dışında bir tek Javier'in numarası vardı.
Marco: Okuldan çıktın mı? (20:11)
Aramızda iki saat fark olduğu için ben evdeyken o bazen okulda olabiliyordu, bir de çok çalışkan olduğu için kütüphanede vakit geçirip daha sonra akşam yemeğini alıp nehir kenarında yer ve öyle eve giderdi.
Annesi yoktu, babası da alkoliğin teki olduğu için evde asla yemek olmazdı.
Mesajıma bakmadığında sohbet kısmından çıkıp instagrama girdim, arama kısmına girip Aliseydi'nin adını soyadını yazdım. İki gündür onu arıyordum sosyal medyada ama bulamıyordum.
Utandığım için ondan da isteyemiyordum.
Yine onu bulamadığımda ofladım, yukarıdan mesaj bildirimi geldiği an tıkladım.
Javier: Biraz önde geldim
Javier: Seni çok özledim...
Marco: Ben de seni çok özledim
Marco: Keşke burada olsaydın.
Javier: Aptal, keşke sen burada olsaydın. Sen gittin.
Marco: Doğru
Javier: Türkiyeyi çok beğenmiş gibi görünüyorsun?
Marco: Güzel bir ülke, insanları çok samimi. Sadece esprilerini anlamıyorum
Marco: Mesela burada küfür edilince insanlar gülüyor
Javier: Türklerin garip insanlar olduğunu biliyorum zaten, o yüzden pek şaşırmadım
Javier: Türk kızları nasıl peki? JAHAHHAJAH
Marco: Söylemiştim, sadece erkeklerin okuduğu bir okuldayım ve sokakta gördüğüm kızlar harici hiç kız görmedim
Javier: Çok kötü
Javier: Ya gay olursan JADJJDJAJDJ
Marco: Değilim🤡
Javier: Keşke gay olsaydın, okul senin için cennet olurdu
Marco: Beni zorla gay yapmaya çalışıyorsun
Javier: Çünkü sen kendinin farkında değilsin
Marco: Yine başlama
Javier: Kendini kasmayı bırakırsan, kızlardan çok erkeklerden hoşlandığını göreceksin.
Marco: Orda olsaydık şu an bana pis şeyler izletmeye çalışacaktın.
Marco: Beni denemek için
Javier: Buradan da link atabilirim istersen
Marco: Hayır hayır lütfen
Anında yüzüm kızarmıştı, çocukluk arkadaşım yıllardır benim aslında kızlara kıyasla erkeklerden daha çok hoşlandığımı söylüyordu. Bunu ispatlamak için de erkek erkeğe yapılan seksleri açıp izletiyordu.
Bir kere öğretmene bile yakalanmıştık.
Javier: Tamam utanma atmıyorum çocuk
Marco: Bana çocuk diyorsun, senin boyun 1.76
Marco: Benimki 1.84
Marco: Senden daha büyük duruyorum
Javier: Boyla olmuyor o işler
Javier: Kendini hiç gülümserken ve utanırken gördün mü
Javier: İstersen 2 metre ol, çocuk gibi tatlısın
Marco: Sen de gaysin
Javier: Şansına küs, sevgilimle çok mutluyum
Marco: Vika nasıl, iyi mi?
Sevgilisini anlatmaya başladığında gülümsedim, geceye kadar sohbet etmiştik ve biraz kendime gelmiştim.