32- YENİ ALİSEYDİ

25.2K 2.6K 1.8K
                                    

Maraba

Yeni bir yazış tarzı deneyecem hele bakalım nasıl olacak...

***

Aydınlık yolda yürürken vuracağım noktanın karanlık olacağını biliyordum, çok kez geri dönmek istesem de hep yürümeye devam ettim.

Çok kez duraksadım, birçok kez tökezledim. Yine de pes etmeden yürüdüm.

Karanlığın beni hapsedeceğini bilerek, bu karanlık tüm ışığımı kaybetmemi sağlayacak kadar kötüydü. Durmadım, devam ettim.

Gülerek ilerlediğim yolda gülüşüm yavaş yavaş solmuştu, kuş gibi rahatken omuzlarıma yükler binmişti.

Durmadım.

Sıcak havayı, soğuktan daha çok severdim. Sıcak gibi görünen karanlığa yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm.

Sıcak vücudum buz tuttu, umduğum sıcak karanlığa vardığımda bir fırtına koptu. Karanlığın gölgesi beni hapsetti, yüzüme bile bakmadan aydınlık yola yürümeye başladı.

Beni kendi yanına çekip, kendisi gitmişti.

Aliseydi'yi izliyordum, sınıf oldukça sıcak olmasına rağmen vücudum buz tutmuştu. Sanki titriyordum ama bunun soğuktan olmadığını biliyordum. Sinirdendi, belki de mide bulantısından.

Üzüntüden olması ise daha büyük ihtimaldi ama kendimi kandırıyordum.

Her zaman olduğu gibi.

Dün gece Furkan'dan aldığım mesajdan sonra sabah erkenden okula geldiğimde hiçbir şeyin eskisi gibi kalmayacağını biliyordum ama bu derece değişeceğine de ihtimal vermezdim, vermek istemezdim.

Aliseydi'nin sanki ikizi okula gelmiş gibiydi, yüzleri benziyordu ama tavırları acımasız bir insanın yansıması gibiydi.

Sınıfa ilk girdiğim an yine herkesin bana sebepsizce düşman olacağını düşünürken, kimsede bir değişiklik olmadığını gördüm. Demek ki Furkan kimseye bir şey dememişti, gerçi ne diyebilirdi ki? Onun bile benden neden nefret ettiğini anlamış değildim.

Aliseydi ve Furkan sınıfa geldiklerinde keyifleri yerindeydi. Aliseydi ise üç ders geçmesine rağmen yanlışlıkla bile yüzüme bakmamıştı. Tavırları o kadar farklıydı ki, konuşmak için kenara çekmeye bile utanır hale gelmiştim.

Sırasına gidip konuşabilir miyiz diye sorsam göz ucuyla bakıp sohbetine devam edecek gibiydi. Utanmanı sağlayacak kadar değersiz hissettiriyordu.

"Öğle arasına çıkmayacak mısın la?" Berkay sıradan telefonunu alırken neden hâlâ ayaklanmadığımı sorgular gibi konuştu.

"Canısım bir şey istemiyor." üzgün bakışlar, solgun yüz ve kısık sesle konuşmuştum. Tabi bu dikkatini çekmedi.

"Canısım değil lan canım." dedi telefonu cebine sıkıştırıp umursamadan sınıfın kapısına ilerlerken.

Bu hiç önemli değildi, bir kez doğru söylesem ardından yanlış söylüyordum zaten.

Ona cevap vermedim, sınıfın kapısını kapatmadan çekip gitti.

Herkes benimle konuşuyordu ama küstükleri zamandan daha çok üzgün hissediyordum.

Marco, acaba seni manipüle ediyor olabilirler miydi?

"Olabilir." diye cevapladım kendi kendime.

Aliseydi'nin sırasına baktım, yeniden yerimi Furkan almıştı. Hırkası sıranın üzerinde duruyordu, ona sarılmak isterken hırkasına sarılsam utançtan aynada bile kendi yüzüme bakamazdım ama varlığını hissetmek istiyordum onu istiyordum.

MESLEK LİSELİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin