6.BÖLÜM "İLK AŞK"

3.4K 173 35
                                    

Selam!

Benim için en sevdiğiniz emojiyi buraya bırakabilir misiniz?

Benim için en sevdiğiniz emojiyi buraya bırakabilir misiniz? ✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm sınırımız +15 vote +15 yorum.💓

(Bölüm Şarkısı: Vega - Bu Sabahların Bir Anlamı Olmalı)

"İlk aşk belki de biraz meraktı."

***

Hayatımızdaki ilk aşklar, her zaman en unutulmayanıydı. Sanki hiç bitmeyecek, hep benimle kalacak gibi gelirdi insana ilk aşk. Ondan başkasını düşündürmez, yanından geçip gidenleri umursatmazdı. Hayatın artık onun hayatı, acın da hüznün de sanki artık onun acısı ve hüznüydü. Kendine dert etmediğin şeyleri, bir başkası yaşadığında dert etmekti ilk aşk. Kaç yaşında olursak olalım, hayatımızda hep izi kalan tek şeydi.

İlk aşk insanı değiştirirdi.

Çok üzerdi belki, çok düşündürürdü insana bazı şeyleri. Ama her şeye rağmen, olgunlaştırırdı önce seni. Önce hayatın sillesini yüzüne vurur, sonra hadi bakalım yaşa şimdi derdi.

Hayattaki ilk tökezlemeydi, ilk aşk. Biraz da aptallıktı tabii. Çömez ve çaylak ruhuna düşen bir yağmurdu sanki. O yağmurun doluya dönüşmesi ya da o yağmurun güneş açtırması ise insanın elinde olan bir şey değildi.

Bir insanın ilk'i olabilme düşüncesi, her zaman güzel gelmiştir insana. İlk aşık oluşu, ilk öpüşmesi, ilk sevişmesi... Bunların hepsi bomboştu aslında, bir insan ilk'lerini unutabilirdi ama son'larını asla unutmazdı.

İlkler her zaman bir merak ve heyecan olurken, sonlar hep güvendi.

Ve belki de ilk aşk, tamamen bir meraktı.

"Ne kadar güzelleşmişsin!" dedi, mavi gözleri dikkatle benim üzerimde dolanırken.

Ellerim birden titremeye başladığında, heyecanlandığımı fark etmiştim. Heyecandan çok öfkeydi belki de, ben de bilmiyordum.

İçimdeki bu tarifsiz hissin hiçbir anlamı yoktu. Yıllarımı çöpe attığım biri vardı karşımda, arkasına bile bakmadan beni umursamadan çekip giden biri.

"Tanıştırayım," dedi ardından. "Nişanlım, Buse."

Yanındaki kızı gösterdiğinde, kıza kilitli kalmıştım. Upuzun boyu, manken denilecek kadar uzun bacakları ve pürüssüz cildiyle, ne kadar kıskandığımı kendiniz düşünebilirsiniz bence.

"Merhaba canım." dedi, kız bir anda bana elini uzatırken. Upuzun tırnakları, sanki benim için bir savaşın en önemli simgesi gibiydi.

"Selam." dedim, bozuntuya vermemeye çalışarak elimi uzatırken. Kız elimi samimice sıkmış ve geri çekmişti. Bir süre havada kalan elimi çekmem gerektiğini hatırladığımda, hemen elimi cebime sokmuştum.

KUMTEPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin