36.BÖLÜM "ENDİŞE"

869 95 87
                                    

Selamlar!

Yeni bölümle birlikte buradayım! Bence müthiş bir bölümdü ve oldukça uzun bir bölüm oldu. Umarım beğenirsiniz ve yorumlarınız her zaman olduğu gibi benim de yüzümü güldürür.

Diğer bölüm olduğu gibi bu bölüme de bir  sınır koymayacağım, malum okunma sayılarımız biraz düşüşte. Beğeni sayıları ve yorumlarda aynı şekilde. Benim her zaman yanımda olup, bölümlerimi hiç kaçırmadan okuyan bütün takipçilerime kocaman öpücük gönderiyorum ve sizi seviyorum! Gerçekten!

Şimdi ben kaçtım, sizi bölümle yalnız bırakıyorum.

Benim için minik bir kalp? 🫶

(Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Vazgeçtim, Gece Yolcuları - Neden?")

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


(Bölüm Şarkısı: Sezen Aksu - Vazgeçtim, Gece Yolcuları - Neden?")

"Dönecekmişsin gibi, bekliyorum hala seni."

***

"Yağmur, kendine gel!"

Sesini duyduğum adam, aşık olduğum adamdı. Şimdi karşımda, gözlerimi yavaşça araladığımda; yakışıklılığı ve çekiciliğini düşünmek dışında, ona sarılmak ve kollarının arasında kaybolmak istiyordum. Nasıl bu hale gelmiştik? Nasıl bu kadar acımasız olmuştu hayat bize karşı?

Beynimin içinde dönüp duran sorular, daha gözlerimi az önce açmamışım da dakikalardır bunları düşünüyormuşum gibi zihnimi ele geçirmişti ben de bilmiyordum.

"İyi misin?" dedi, başımı dizinin üstüne koyarken. "Cevap veremiyor musun?"

"İyiyim." dedim, konuşabildiğim derecede. Ne olmuştu, bilmiyordum. Bir ses duymuş sonrasında da gözlerimi kapatmış ve o şekilde kalmıştım. Bedenimin hissizliği karşısında, daha fazla dayanamayıp yere düştüğümü hatırlıyordum ama sonrası yoktu.

"Bilinci açık sorun yok." dedi, başka bir adam. Sesi oldukça yabancı geliyordu ve sesin geldiği yer tam kafamın arkası olduğundan, kafamı çevirmek çok zor geliyordu. "Siz yine de bir hastaneye gidin tabii."

Ne olduğunu gerçekten hatırlamıyordum. Bedenimi bir sıcaklık ele geçirmişti, dizlerim uyuşmuştu ve sonra kendimi burada bulmuştum.

Binanın içinde.

"Teşekkür ederiz, gerisini ben hallederim."

Bacaklarımın altından Mehri'nin elleri geçtiğinde, havalanmış ve Mehri'nin kollarının arasında kaybolmuştum. Gözlerimi kapatma içgüdüsüyle, göz kapaklarımı daha fazla açık tutamamış ve alt kirpiklerimle buluşmasını sağlamıştım.

"Korkutuyorsun beni." dedi, Mehri sitenin içinde yürürken. Arabaya gidiyorduk sanırım. "İyi görünmüyorsun."

Nasıl göründüğümü bilmiyordum ama şu an daha iyiydim. "İyiyim ki ben," dedim, gözlerimi yarım açarak. "Bir şeyim yok ki."

KUMTEPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin