8.BÖLÜM "MERAK"

2.7K 163 29
                                    

Selam!

Sizi biraz beklettiğim için ilk olarak özür diliyorum. Ancak erkek arkadaşımla minik bir tatile çıktığımız için birkaç gün uzak kalmam gerekti buralardan. Beni affedin!

Şimdi buraya yeniden kavuşmamıza özel en sevdiğiniz emojiyi benim için bırakabilir misiniz? 🥹

Ayrıca bölüm sınırlaması koyup, bir şart koşmak istemiyorum. Sadece verdiğim emek için vote ve yorumlarınızı esirgemezseniz çok sevinirim.

İyi okumalar!

(Bölüm Şarkısı: Papyon - Gözyaşlarım Anlatır)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bölüm Şarkısı: Papyon - Gözyaşlarım Anlatır)

"Koparılan çiçeğe su dökmek gibi anlamsızdır, kalbe sunulan özür."

***

Yıllar boyu çok ani kararlar veren, düşündüğünü söyleyen biri olmuştum. Bu benim elimde olan bir şey de değildi üstelik. O an ne hissediyorsam, canımı acıtan şey ne ise, haddim olduğu takdirde söylemekten çekinmezdim.

Babam annemi aldattığında, genç bir kızdım. On altısını yeni bitiren, saf ve kırsal bir kesimde büyümüş narin bir kız çocuğuydum. Hayallerinden başka bir amacı olmayan, hayatın tamamen yaşadığı şehirden ibaret olmadığını bilen güçlü ve minik bir kadın.

Annemin ihanete uğradığını, kendi gözlerimle görmüştüm. Üstelik bunu fark eden tek kişiydim. Konduramamıştım bunu ona, babasının prensesiydim çünkü ben. Hayattaki en büyük kahramanı babası olan o küçük kız bendim. Her minik kızın, ilk aşık olduğu o muhteşem baba figürü de benim babamdı. Hep bana ilgiyle, şefkatla gelen canım babam. Nasıl yapabilmişti? Canından çok sevdiği anneme, kendinden çok bizim için mücadele veren babam; nasıl yapabilmişti tüm bunları? 

Susmuştum.

Hayatımda ilk defa susmayı öğrenmiştim o gün. Ağzına gelen her şeyin, dilinin ucunda bir duvara çarpar misali durmak zorunda olduğunu ilk o gün anlamıştım. El kadar kardeşimin huzursuz bir ortamda büyümemesi için bazı şeyleri görmezden gelmiştim.

İşte o gün anlamıştım, dilinin ucuna kadar gelen kelimeler bazen dudaklarının arasından bir fısıltıyla bile çıkamıyordu. Bazen bazı insanlara, hiçbir şekilde konduramadığın şeylere şahit oluyordun ve kendine bile itiraf edemediğin o şeyi dudaklarının arasından çıkarıp tüm dünyaya bağıramıyordun.

Aylar sonra öğrenmişti annem gerçeği, kendinden bile çok değer verdiği ilk aşkının onu nasıl da yokmuş gibi gördüğünü. İlk ihanetiydi bu, kalbinin orta yerinde var olan adam kalbini paramparça etmişti.

KUMTEPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin