Merhaba
Kitapta gerçekleşen hiç bir olayın gerçeklik ile uzaktan yakından bir ilgisi yoktur. Şahıslar, zaman, mekan ve olaylar tamamen hayal ürünüdür, gerçekliği yansıtmamaktadır.
Bu kitap başımızı her gece yastığa rahat koymamız için dağlarda yatan şehitlerimiz ve onları yetiştiren ana, babalar adına yazılmıştır.
İyi okumalar dilerim.🤍
Şırnak, İz Mevsim Öztürk anlatımıyla.
"Ya nereden çıktı bu tayin işi komutanım?" diye sordu Timur. Oturduğum çimenlerin üzerinden sıkıntılı bir nefes verdim. Bende bilmiyordum ki nereden çıkmıştı.
"Of Timur ne zamandır üstlerimizi sorgular olduk?" diye sordum. Biz askerdik TÜRK askeriydik, öl deseler tereddütsüz ölüme bile giderdik.
"Komutanım hadi siz neyse de benden ne istediler ya? Ben Şırnağımda mutluydum, bakın ne güzel." diyerek alay'ın etrafında ki dağları gösterdi.
"Bilmiyorum ama açıkcası senin gelmenden dolayı mutluyum." Timur ile aramız hep iyiydi o ilk silah arkadaşımdı, ilk okuldan bu yana en güvendiğim kişiydi.
Benden büyüktü ama çok zeki olduğu için iki sene sınıfta kalmıştı.
Normalde insanlara sertimdir İz komutan dediniz mi hepsinin götü titrer, sadece Timur'a ve Kurtuluş Timine bu kadar yakınım.
Timur, o benim için bir abiden farksız oldu, her zaman.
Kurtuluş timi ise bana gerçek bir aile oldular. Beni gerçekten sevdiler.
"Ne zaman yola çıkıyoruz?" diye sordu Timur konuyu dağıtmak isteyerek konu ben olduğum da fazla sulu göz olabiliyordu.
"Gidicez bir kaç saate, ama önce Kurtuluş ile görüşmemiz lazım, helaleşmeliyiz." Kurtuluş benim ilk timim, ikinci ailemdi onları bırakmak bana ne kadar zor gelse de emirdi bu.
"Sonra da askeriye de bir tur atalım da ceza verdiğim askerlerden helallik alayım. Valla onlardan helallik almadan bu dünyadan gidersem işim yaş." dedim gülerek.
Timur gülerek ayağa kalktı ve "E o zaman hadi komutanım gidip helalleşelim." diyerek bana elini uzatmadan gitti. Aslında tutmayacağımı biliyordu. Bu yaşıma kadar, bu rütbeye kadar, kendi emeklerim ile gelmiştim. Kazıya kazıya, söke söke, tek başıma, o yüzden her düştüğümde, bir elin beni kaldırmasını beklemedim. Hep kendim kalktım.
Yavaş adımlarla askerlerimin yanına ilerledim. Beni görmeleriyle hemen esas duruşa geçtiler, onlara rahat olmalarını söyleyip bende yanlarına oturdum, derin bir nefes verip konuşmaya başladım.
"Kurtuluş timi hepinizinde bildiği gibi Hakkari 2. Alay komutanlığına Kurt timinin başına gidiyoruz ben ve Timur komutanınız, sizden helallik almaya geldik, benim hakkım varsa hepsi size helal olsun yiğitlerim. 5 sene dile kolay 5 sene birlikte omuz omuza çatıştık, sizin ben de yeriniz hep ayrı olacak, her başınız sıkıştığın da arayın diyemem belki ama her zaman arkanızda olacağım bunu bilin yeter." dedim ve hepsine tebessüm ettim.
"Helal olsun İz, esas sen bize hakkını helal et. Sen atladın bize gelen her kurşuna, sen kurtardın bizi. Biz senin sayende hala nefes alabiliyoruz. Ben senin sayende şuan evli ve mutluyum." dedi Fırat abi.
"Fırat abiye katılıyorum İz sen olmasan Kurtuluş olmazdı biz olamazdık belki de çocuğumuz ölü olurdu. Sen bizi toparladın sen kurdun bu timi. Esas sen hakkını helal et." dedi Ahmet.
"Abla." dedi Taha.
"Efendim ablam." dedim Taha'ya bakarak.
"Bizi unutma tamam mı abla?" diye sordu gözünde yaşlarıyla. Bu çocuğu yerdim ki ben.
Onu böyle görmeye dayanamayıp hemen kolumun altına aldım. "Ben seni unutabilir miyim hiç sen bana kardeşimin yokluğunda kardeş oldun kimsem yokken bana kimse oldun Taha. Senden tek bir ricam var güçlü ol olur mu? Size bakan bunları İz Öztürk yetiştirmiş desin." dedim ve şaçlarına bir öpücük kondurdum.
"İz." diyen sese döndüğüm de Hilal aynı Taha gibi yaşlı gözleri ile bana bakıyordu hemen ona da sarıldım "Yapmayın böyle ölüme gitmiyorum ki Hakkari ile Şırnak arsında ne var sanki. Hep görüşürüz." dedim ve Hilal'in de saçlarını öptüm.
"Eh ama yeter ne bu duygusallık arkadaşlar siz Kurtuluş Timisiniz farkında mısınız? Kendinize gelin ve bizden sonra adımızı, şanımızı yürütmeye devam edin. Size güveniyorum." dedi Timur ve onlara gurur dolu bir ifade ile baktı.
"Timur haklı sizi ben bir araya getirdim, benim askerlerim bu tarz düşüncelere sahip olamaz! Ben olmasam bile siz varsınız ve var olacaksınız bunu unutmayın." dedim hepsine tebessüm ettikten sonra. "Ne olursa olsun arkanızda olduğumu unutmayın." diyerek tekrar bir hatırlatma yaptım ve ayağa kalktım.
Benimle birlikte hepsi ayaklanınca tek tek sarılıp vedalaştık. Ardından askeriyede ki diğer askerler ile vedalaşıp çok ceza verdiklerimden helallik aldım. Eğer helallik almadan bu dünyadan gitseydim gerçekten işim yaştı. Son kez Kurtuluş timi ile vadalaştık ardından bizim için gönderilen araca bindik.
Yolda biraz daha Timur ile konuşup ne yapacağımızı veya bu tayin işinin nereden çıktığını düşündükten sonra bir yere varamayacağımızı anlayınca kendimizi uykunun kollarına bıraktık.
Ya da ben kendimi bıraktım. Timur kolay kolay uyuyabilen bir insan değildi. Çocukluğundan beri gece insanıydı.
Bilincim henüz kapanmadan Timur'un beni göğsüne çektiğini ve saçlarımdan öpüp "Her şey güzel olacak, olmak zorunda kardeşim. Çok acı çektin artık mutlu ol. Sırf sen mutlu ol diye herkesi mutsuz edebilirim." diye fısıldamasını duydum ve hissettim.
Timur iyi ki vardı ve iyi ki benim hayatımdaydı belki bencilceydi ama Timur iyi ki sadece bana yakındı.
2. Bölümün sonuna geldiniz ballarım.
Tiktok: Nurbkz_2
Satır arası yorumlarınızı bekliyorum.
Evet bölüm nasıldı buraya düşünceleriniz yazın bakalım.
Diğer kurgularımada şans verirseniz çok mutlu olurum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT
Fiksi Remaja[TAMAMLANDI] Asker kurgusu Yaşamı gül bahçeleri gibi başlamış ama sonra o güller solarak sadece dikenli sarmaşıklara dönüşmüş o kadının hikayesi. #1-oyunlar #3-gençedebiyatı #9-klasik