"Cam kırıkları gibiydi bazen
kelimeler,ağzına dolar insanın.Sussan acıtır,konuşsan kanatır..."Kendisini özel hissetmek için binlerce nedene ihtiyacı yoktu.İhtiyacı olan şey,onun ışığıyla geleceği aydınlatmaydı.Artık onun sayesinde oda özeldi.Hiç olmadığı kadar mutlu hissettiriyordu kocası onu,değerli hissediyordu.Babası tarafından hep ezilirken kocası ve onun ailesi tarafından el üstünde tutuluyordu genç kadın.
Asmin'in İstanbul'a hiç gitmediğini duyunca İstanbul'a getirmişti karısını Cihan ağa.İlklerini kendisiyle yaşaması hoşuna gidiyordu Cihan'ın.Peşinden az koşturmamıştı Asmin,bir yıla yakın ikna etmek için uğraşmıştı onu.Sonundada ikna edip karısı olmuştu nihayet.Buraya işleri için geldiğinde güzel yerler keşfetmişti karısınıda getirip göstermek istemişti,onun sevdiği gibi oda severdi buraları belki diye düşündü.
"Heee hadi bakalım.Aç bakalım ağzını bir dilim daha ye." Elinde çatalla karısını besliyordu.
"Ay Cihan bu kaçıncı dilim artık yeter patlıyıcam."Diye yüzünü ekşitti genç kadın.
"İtiraz kabul etmiyorum yiyeceksin.Senin sağlıklı olman lazım hadi."
"O zaman kilo alırım."
Omuz silkti genç adam gülerek.
"Olsun al ne olucakki?" Çatalı iyicene yaklaştırdı karısına.Asmin ısrarlarına dayanamayıp aldı çataldaki lokmayı.Gülerek karısını izliyordu Cihan,uzunca izledi.
"Niye öyle bakıyorsun bana?"
"Ya Asmin nasıl bakmayayım?Şu kaşına,gözüne,gülüşüne,tenine,saçına insan bakmaya doyamıyor ki.Benim içimdeki yaralarımın merhemisin sen...Geç buldum seni.Karanlıktayken,ışığım hep yanı başımdaymış meğer."
Asmin utandı Cihan'ın bu sözlerine,zaten utangaç bir insandı herşeye utanırdı.Kocasının böyle hoşnut tutması içini kıpır kıpır ediyordu.Masanın üzerinde duran elini tuttu gülümseyerek.
"Ben artık seninleyim,hep yanındayım..."
Ürperdi birden genç kadın havanın soğukluğuyla.
"Üşüdünmü?"
"Biraz..."
Cihan hemen garsondan şal istemişti,üzerine sardı genç kadının yanağına öpücük kondurdu.
"İstersen yemekten sonra biraz yürüyüş yaparız he?İyi gelir ısınırsın."
"Olur...Çok huzurlu çok güzel bir yermiş burası."
Dedi Asmin,etrafına bakarak."Seninle dünyanın her yeri huzurlu..."
Genç çift yiyilen yemeğin ardından,dolaşmaya çıktılar.Uçurtmalar uçuyordu geldikleri yerde.
Cihan,Asmin'in belinden tutarak ilerletiyordu karısını."Cihan,şu uçurtmalara bak ne kadar yükselmişler."
Elini havaya kaldırdı genç kadın gülerek."Ustalar iyi yapmış...Sen uçururmuydun hiç?"Oda güldü karısına.
"Küçükken çok uçururdum.Böyle mahallenin bütün çocukları toplaşır uçururduk.Ama benimkinin hep ipi takılırdı."
Karısına döndü Cihan.
"Yaa ağlarmıydın?"
"Hiçte bile canım niye ağlayacakmışım...Hem abim kurtarırdı hemen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAİL
Teen Fictionİki kadın ve adamın acı dolu yaşamlarının hikayesiydi. O Asmin Haznedar;Kollarında uyuduğu hiç gitmem diyen adamın gidişini izliyordu... O Avsin Bozoğlu ;Canımı verip ölsem'de bitmez bu aşk diyen adamın, kendisine olan aşkının bitişine şahit oluyord...