XVI.Bölüm

1.6K 225 115
                                    




"Sen kendine yeni bir sayfa aç,benim son sayfamdı..."


Kırık bir heykel parçasını arıyor her gece.Bir şarkı rotasını,bir tablo renklerini,ağaç yapraklarını,vazo çiçeklerini,ve bir adam her gece yollara düşüp yana yakıla onu arıyor.Mağrur gözleri ıslak,ilk defa ağlıyor bir adam gel diye yalvarıyor...

Aradan geçen günler abisinin aldığı karar Dilayı kendine getirsede,diğerleri için durum öyle değildi.
Asminin yüreğine kor bir ateşi bırakıp gitmişti Cihan.

Cihan'ın çaresizliğine dahada umutsuzluk bırakmıştı Asmin,herşeyi geride bırakmaya hazırdı kabul etseydi bir şekilde üstesinden gelirdi bu kararın genç adam.

Tüm hazırlıklar başlamıştı,iki aşiretinde çoçukları tekrardan evlenecekti.Kan davası bitecekti,görkemli bir düğün yapılacaktı Urfa'da.Duymayan kalmamıştı evleneceklerini...

Asmin...Acısıyla mücadele etmeye çalışan bahtsız genç anne.Karnındaki bebeğinin babası, sevdiği kadınla o çok istediği kavuşmayı yaşıyorlardı.Onlar için kavuşma kendisi için ölümdü.Ziyan olmuştu herşey...Hayatına devam et diyorlardı,herşey bu kadar karmakarışıkken nasıl olacaktı?Son çıkışınıda almıştı elinden Cihan,verdiği kararla.Baran ile evlenmesine mecbur bırakmıştı herşey onun yüzünden olmuştu...Abisi yaşaması için o adama söz vermişti ama onunla evlenmek zaten Asmin'i diri diri toprağa koymaktı,bir mucize bekliyordu Rabbinden,karnındaki masum yavrusuyla bir kurtuluş.Herkesden herşeyden uzakta bir kurtuluş...

Seyid Bey,daha fazla milletin ağzında sakız olmak istemiyordu bu yüzden Baran'ı sıkıştırıyordu.Genç adam Cihan ile Avşinin düğününden sonra evleneceğini söylemişti Asminle.Sessizliğini koruyordu bu yüzden yaşlı adam.

Genç kadın güneşin kendini uykuya çektiği vakit,havanın kararmasına az kaldığı zamanda başına yazmasını örttü usulca uzun siyah bol elbisesiyle dışarıya çıkmaya hazırlanmıştı.O kadar çökmüştü ki makyaj dahi yapamıyordu o dermanı kendinde bulamıyordu genç kadın.
Odadan içeriye girdi Esma ile Elif annelerinin mezarına gideceklerdi üç genç kadın.

"Hadi yengem hazırsan gidelim." Diye söyledi Elif.


Asmin usulcana kafasını salladı,çıkışa doğru ilerlediler.

Urfa meydanında mezarlığa doğru ilerlerken yaşlı bir kadın,

"Ah Asmin ah...Güzellikte yetmiyormuş hiçbirşeye demekki.Nasıl kıydılar sana..." Acılı bir şekilde sözlerini dile getirmişti.

Asminin gözleri dolmuştu bu sözler karşısında.Tam düşünmemeye çalıştıkça herkes anlamış gibi yarasını kanatmaya uğraşıyordu sanki.

"Roni teyze oluyormu ama böyle kızın halini görmezmisin ne diye konuşup durursunuz?" Diye çıkıştı Elif.


"Ne dedim yavrum ben üzülüyorum sadece Asmine."


"Tamam üzüntün kendine kalsın o zaman." Esma'da kızdı.Ablasını üzen şeylerin başındaydı aslında milletinde konuşmaları.Herkes her telden bişey söylüyordu sanki hadlerineymiş gibi.Halbuki kimsenin hayatı kimseyi ilgilendirmezdi.Herkes kendi ayıplarına baksındı.

Konuşan kadınların konuşmalarını bozan korna seslerine döndü herkes,siyah arabalar geçiyordu bi sürü.Kornalar ard arda basılıyordu.

Kafasını çevirdiğinde arabaların içinde Cihan ve aşiretlerinden olan kişileri gördü genç kadın.

"Bak bugün Cihan ağaya Bozoğullarının kızını isteyecekler.Hepsi nasıl mutlu zılgıtlarla gidiyorlar.Olan masum mahallemizin kızına oldu.Cihan ağa resmen kullanıp attı."

ZAİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin